Alanyaspor, Beşiktaş’a karşı direnebildiği kadar direndi, hem de kenardaki teknik direktörünün zaaflarına rağmen. Ama bir penaltısını da VAR’dan yediler. Maçın hakemi Yaşar Kemal Uğurlu idi. Yani en öndeki hakemimiz... Ve penaltı sıcak kahveler içilirken yapılan çağrı sonrası iptal edildi. Ben de diyorum ki, dünyanın her yerinde bu penaltı verilirdi.
MHK’da Lale Devri!
MHK, yani Merkez Hakem Kurulu... Ve bu düzen kurulduğundan bu yana ilk defa bir kadın başkan oluyor. Bu tayini federasyon yapar. Biz ülke olarak özerk konuma geçtiğimiz ilk günlerde MHK’yı de seçimle işbaşı yaptırmıştık. FIFA hemen devreye girip, “Olamaz, atama ile yapın” diye bizi uyarmış idi. Neyse biz de öyle yaptık. Şimdi yayıncı kuruluşta program yapan eski bir hakem geldi işbaşına... Aman ha sakın ola ki o programdaki diğer iki hakemden birilerini de oralara getirmeyiniz.
Avcı, Hatay’a nefes aldırdı!
Maçtan sonra Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı “Ne yaparsak olmuyor” demişler... Acaba neden? Sahaya çıkan on bir mi yanlış, yoksa yapılan değişiklikler mi? Trezeguet gibi bir oyuncu yedek olur mu? Neyse, artık iş işten geçmiştir. Bakalım Trabzonspor yönetimi ne gibi bir tasarrufta bulunacak?
Ada’daki yazar ne yazmış?
Futbolun beşiği diye bilinen İngiltere’de bir yazar Beşiktaş’tan uçan Weghorst için demişler ki, “Adam futbolun mezarlığından geldi... Bu yüzden ancak yürüyor...” Ne hâldeyiz görüyor musunuz?
Kaleciden en iyi kim anlar?
Şenol Hoca geldikten sonra Beşiktaş kalesi Mert’e teslim edildi. O da hocasını haklı çıkardı. Özellikle rakiple karşı karşıya kaldığı pozisyonlardaki hamleleri dikkat çekici. Hep söyler hep yazarım, kaleci 27-28 yaşından sonra kaleci olur diye...
Aboubakar’a ve Cenk’e bak be!
Maçı anlatan spiker, maç sonrası yorumcu kardeşler ve ertesi günkü gazeteler bir Aboubakar dizisi sundular sanki... Tamam koştu, çalıştı ama oyunun hücum yapısında hangi katkıyı yaptı acaba? Rakip savunmanın bu oyuncu yüzünden düştüğü zor durumu hatırlayan var mı? İptal edilen golü mü? Ofsayt... Asıl orada dikkat edilecek mesele rakip kaleci ve stoperin birlikte ıska geçmesidir. Ve de en sonunda Şenol Hoca’m bu Aboubakar efsanesini (!) salı akşamı oyundan ilk yarı sonunda aldı. Ya Cenk? Veriyor, alıyor ve de en önemlisi atıyor. Tıpkı son maçta olduğu gibi... Üstelik hep “Ben hasta Beşiktaşlıyım” diyor... Hani bizimki mi, yoksa gidip gelen yabancı?
O müthiş (!) muhabiri kim alacak?
Bir kadın muhabir bir fakir (!) çocuğa mikrofon uzatıp onu daha da küçültmüş, hatta annesini yıkmış idi. Sonra anlaşıldı ki ailenin haftada üç gün kasaptan alışveriş yaptığı... Evleri kendilerinin imiş, arabaları da varmış. İşte o muhabir kadın bu palavraları yüzünden işten kovulmuş. Neyse, merakım odur ki, acaba hangi muhalif, sözüm ona televizyon kapacak bu kadını...
Fenerbahçe çiğnedi, yuttu!
Kadıköy’de bu defaki rakip hep bol golle yenilen cinstendi. Aaaa baktık ki o rakip 1-0 öne geçiyor. Ama o anlık idi bu şaşırma... Hatta bizim Ömer Üründül’e dedim ki, “Bu maçlık beşlik olur...” Oldu da... Eh Kasımpaşa’nın kenarda zamanın önemli yıldızı Selçuk İnan hoca olarak duruyordu. Yazık! Jesus mu? Mal o kadar çok ki, değiştir değiştir kullan... Valencia mı? Vallahi az bile attı.
Okan Buruk Terim’i geçmiş!
Bizim gazetenin Giresun-G.Saray maçı sonrası bir başlığı şöyle idi, “Buruk, Terim’i geçti...” Yani maç kazanma serisinden söz edilmiş idi. Tamam, kutlarız tabii ki... Ama Okan Hoca, Avrupa’da da Terim’i geçebilirse işte o zaman hangi başlığı atarız acaba? Bu arada Kaan Ayhan da kiralanmış... Acaba kimin yerine forma giyecek? Eh Emin kötü mü oynadı? Cezalı Abdülkerim dönünce ne olacak? Rekor gidiş güzel de, başkası kapmasın diye transfer nasıl acaba?
Bak sen şu Kemal Dayı’ya!
Geçen hafta malzeme yoğunluğu sebebiyle yazamamıştım. Unutmadan hemen geçtim iş başına... Efendim şu malum Kemal Dayı var ya, geçtiğimiz günlerde gene neler yumurtlamış idi... Tabii böyle olunca da hatıralar canlandı hemen... Lefter’den kaleci yapan, Kağıthane’yi Kağıttepe diye tanıtmaya çalışan, hatta hatta oy kullanmayı bile beceremeyen bu zat kimlerden oy alacak çok merak ediyorum. Düşünebiliyor musunuz bir de malum makama seçildiğini... Vallahi başkent diye Kayseri’ye falan giderse hiç şaşmam...