F.Bahçe'nin 4 eksikli takımı, dün gece artık 2.Lig takımı olduğuna inanmış Adanaspor karşısında 7 kişiyle de oynasaydı maçın skorunda Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın klasiği değişmezdi. Ama ne var ki; hakem Murat Ilgaz, icat ettiği penaltı ile maçın keyfine limon sıktı. Penaltı golü Adanaspor'u maçtan çıkartıp sanki evine yolcu etti. Dün geceki oyuna bir futbol maçı demek yerine voleybol karşılaşması damgası vurmak daha doğru olur. Öylesine ki, topu hangi taraf kazansa, ya da yanlış bir pas topu hangi takıma geçirirse geçirsin; rakip cezasahası önüne kadar, hatta zaman zaman kalecilerin burnunun dibine kadar rahat pas trafiğiyle inilebildi. Birbirini çağın futbolu gereği ne presle bozan vardı, ne de yürünerek kat edilen bölgelerde engelleyici faktörler ortaya çıkabildi. Yani aynı voleybol oyunu gibi topu kendi bölgesinde bulanlar birkaç pas alışverişinden sonra rakip alana smaç veya plase yapmaya çalıştılar. Ama maçın öyle bir futbolcusu vardi ki; sahadaki bütün oyuncuların ötesinde tek başına bir çağdaşlık sergiledi. Bu futbolcunun adı, F.Bahçe kalecisi Rüştü idi. Cezasahasını yerden ve havadan sanki kurtarılmış bir bölge ilân eden Rüştü, yan toplarda da mükemmel refleksler atarak 2.Lig yolunu tutmuş rakibine giderayak gol sevinci tattırmamaya gayret etti. Kazandığı topları da arkadaşlarını hücum aksiyonuna itebilmek için büyük oranda olumlu kullanan kaleci Rüştü, sanıyorum, hatta iddia ediyorum bugün yerli piyasadan ihraç edilecek en pahalı ve en kıymetli Türk futbolcusudur. Şimdi diyeceksiniz ki; maç bu kadar kolaydı da Rüştü nasıl bu kadar parladı? İşte çağın kalecisi olmak, böyle bir oyunda bile sahada gösteri yapabiliyor. Yazıyı Murat Ilgaz'a bir dipnotu düşerek noktalıyorum. Böyle bir penaltıyı çalmak "kutsal ittifak"la gösterilen adresi de gittiği şampiyonluk yolunda çok ciddi bir şekilde rahatsız eder.