Yardımcı kuvvetler

Şampiyonlar Ligi mağduru ve de yorgunu F.Bahçe, bu olumsuz şartlar altında sahasında kolay bir rakip, Antalyaspor'u buldu. Rakip o kadar kolaydı ki; Hüseyin Kalpar'ın hangi akla hizmet edip, Saffet ve Selahattin gibi iki emekliyi F.Bahçe maçına koyduğunu anlamak mümkün değildi. Sarı-lacivertli takım, galibiyetin garantisi olarak kabul edebileceğimiz 3 golünü ölü toplar ve Antalyaspor liberosu Burhan'ın ikramıyla kazandı. Mustafa Denizli'nin dün akşamki tertibinde Revivo daha gezginci role çıkarak, orta sahadaki adam eksikliğini organizatörlükle birlikte yüklenmişti. Andersson'un fizik varlığı Antalyaspor defansının organizasyonunu zedelerken, Oktay avantadan attığı ilk gol hariç, bu oluşumda nerelere sızacağını hep yanlış seçti. Yusuf topla gereksiz gezerek, F.Bahçe'de zaman zaman rakip savunmanın kontrasına hareketlenen arkadaşlarını hep şapa oturttu. Johnson yine dinamik, yine yardımsever ve bu defa bir de golcü idi. Arka blok Antalyaspor'un ilk golünde orta sahadan hareketlenen Mustafa'nın koşu şeklini zaman ve yer açısından kestiremeyince, maçtaki hemen hemen tek hatasını yaptı. Uche'nin savunmadaki varlığı hiç kuşkusuz, olumlu bir katkı yapmıştı. Her defasında vücudunu mükemmel kullanan Uche, Mert Meriç ve Mustafa Doğan'ın fizikman daha az yorulmalarına da yardımcı oldu. Ama ne var ki; birkaç olumlu görüntünün yanında F.Bahçe yine pas yapamayan, kendi sahasından çıkmada çok rötarlı davranan ve de oyun içinde belli kurgusu olmayan bir takımdı. Şayet Antalyaspor, Saffet ve Selahattin gibi iki emekli yerine maça Atilla Birlik ve Mehmet'le başlayabilseydi, F.Bahçe, bu kolay rakibi karşısında bile daha çok sıkıntılar yaşardı. Denizli oyuncu değişikliklerinde de tıpkı takımının oyuna çıkmadaki rötarını yaptı. Zaten fizik gücü belli sınırda olan F.Bahçe'nin giderek yorgun düşmesini 75.dakikaya kadar kenarda en az oynayanlar kadar kaliteli elemanlar yokmuş gibi beklemek, büyük gaftı. F.Bahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndan ligde fire vermeden çıkabiliyor. Bunun en başlıca sebebi de rakip takım teknik adamlarının bilgi ve görgü eksikliğidir. Tıpkı dün akşamki Hüseyin Kalpar'ın emekli forvetlerle oynayış örneği gibi...