Ben Özhan Başkan derdim. Birbirimize karşı müthiş bir güven vardı. Bu yüzden de kimselere yapmadığı açıklamayı bana yapmıştı, daha doğrusu içini dökmüştü... Yazılmayacağından ekrana yansımayacağından emindi. Biri bir teknik adamla, biri de bir yönetici ile ilgiliydi. O sırlar bende kaldı. Bir de kitap yazıyordu, neredeyse sonuna da gelmişti. Kitabının önsözünü de -hem de spor yazarları ile yaptığı bir sohbette- bana yazdıracağını resmen açıklamıştı. Bazıları burkulmuş, gönül koymuştu ama o kararını vermişti. Yetiştiremedik sevgili Özhan Başkan. Acımız üzüntümüz sonsuz, nur içinde yat... Geride kalanlara Allah sabır versin. Bir de günümüzde kendini yönetici sananlar ders alabilirlerse sanırım daha rahat uyursun... Kasımpaşa ayıp etti! Kasımpaşa'nın futboluna şapka! Dolayısıyla hocasına ve yönetimine binlerce teşekkür ve kutlama! Ama Bursaspor taraftarına bin, Beşiktaş tarafında 3 bin bilet tarifesi şu günlerdeki prestijlerine hiç mi hiç uymadı. Teşekkürler Şenol Güneş! Şenol Hoca, yeni sezon kadro araştırmasına belki de Galatasaray maçı için ara verdi. Onu göreceğiz. Ama Şenol Güneş gibi bir Onur yetiştirdiği için kutlamak gerekir. İşte, futbola sadece şampiyon yapılarak değil böyle de eser kazandırılır. Adamın tanesi 100 bin lira, kız ise bedava! Burası Türkiye... Burada rastlanır insanın iki paralık oluşuna... Galatasaray-Ankaragücü maçında tribünden sallanan vatandaş için stadın sahibine 100 bin TL ceza kesildi. Yani erkek vatandaş 100 bin kağıt ediyor! Trafik kazası geçiren ve 37 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Ceyhan Belediyesporlu basketbolcu Seda Tekindağ da yatağında verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyor. Kimler mi söz vermiş; Sayın Yıldırım Demirören... Neden mi? Seda, Beşiktaş'ın eski oyuncusu ya... Aman canım sen de desenize; kıyamet gibi otobüs durağı var, bekle dur... Yapma be Mustafa Hoca! Mustafa Hocamın tavşanları olduğuna artık iyiden iyiye kanaat getirdim. Baksanıza, haftalardır oyuna sonradan bile girmeyen Yusuf, hem de şu anda ülkenin en kötü zeminine sahip statta, Kasımpaşa karşısında ilk on birde... Hem de oyun bitine kadar... Rijkaard maçı okuyabiliyor mu? Sorunun cevabı bence "hayır..." Okusa, kenardan Hakan Balta'yı arkaya, Caner'i öne alıp takımı biraz daha etkili biçimde iki yönlü oynatabilirdi. Kanıt mı? Caner'in son on beş dakikadaki aksiyonları... Ama o ne yaptı? Henüz değil böyle maçları oynamak, sıradan maç bile oynayamayacak durumda bulunan Baros'u, bitmiş Ankaragücü maçında kale çizgisi üzerinden gol attı diye maçı kurtarması için sahaya sürdü... Hayırlı işler! Daum'un sıkılması da kalmamış! Fenerbahçe'nin teknik patronu maç sonrası demiş ki, "Gördünüz mü Guiza'yı..." Biz gördük de, daha doğrusu ben çoktan gördüm de, acaba kendileri Gençlerbirliği maçında göremedi de mi oynatmadı? Bir soru daha; Alex'i oyundan almaya korkuyorsa, Aziz Bey'e bir nezaket ziyareti yapsın... Belki de rahatlatıcı bir icazet alabilir. Zaten son dakika haberine göre de Aziz Bey kendilerini ziyaret edip Samandıra'ya sıkıyönetim koymuş. Eh, tencere-kapak misali... Aziz Bey'in dükkanı Bizim Sevgili Selim Soydan TV.8'de demiş ki, "Orayı Aziz Yıldırım yaptırdı. İstediği yerde gezer..." Soydan, espri rekortmenidir. Ama gelelim ciddiyete... Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığına kırmızı, hatta kıpkırmızı mumla yeniden getirilen Aziz Yıldırım, Gaziantepspor maçının devre arasında maçın hakemi Kuddusi Müftüoğlu'na kimine göre hafif, kimine göre şiddetli, kimine göre de orta şekerli çıkışmış. Cezası mı? Hikaye... Şimdi o vakfın yönetiminin masası etrafında oturan çokbilmişler düşünsün... Yarın başlarına gelecekler için de taşlara vuracakları o başları için kask tedarikine gitsinler... D.Bakırspor'la ilgili kara liste! Eş, dost, futbol hastası arkadaşlarım geçtiğimiz hafta internet sayfalarından bana sundukları "Diyarbakırspor'un ligde kalmasını isteyenler listesi" gerçekten de bu ülkede hâlâ AB standardına ulaşılamamış olması şöyle dursun, yanına bile yaklaşılamadığının açık kanıtı idi. Kimler yoktu ki... Adlarını anmak istemiyorum. Ama şunu bilsinler ki, Diyarbakırspor'un maçlarının lig bitimine kadar malum (!) seyircisine yasaklanması, (İstanbul Belediye maçındaki olay çıkaran 7 kişinin terör örgütüne üye olduğu açıklandı) büyük kıyaktır. Kümede kalırlarsa, ben olsam, federasyona başvurup, gelecek sezon maçların seyircisiz oynanmasını isterim... Kanıt mı? Kocaeli'ndeki sessizlik! Pardon, unutuyordum, kimisi de 20 takımlı ligden söz edecek kadar ihanet içine girmiş... İsterseniz 81 takım yapalım, her gün bir lig haftası oynarız, olur biter. Böylece marka değeri de marka olur haaa.