İktidar, yani Demirören 4506, muhalefet yani Aksu 2834 oy aldı... Fark var mı, var! Ama olan bir şey daha var... Eski kafayla Beşiktaş'ı yönetirseniz, yakında bu rakamların saf değiştirmesi kesin gibi... Hele hele bir partiyle uzaktan yakından bağı olmayan bir aday çıkarsa... Bilmem, ben öyle gördüm... Hıncal Abi aşağı in lütfen! Sevgili Hıncal Uluç Ağabey, tutmuş, zorunlu kalırsa, Messi ile Arda arasındaki tercihini Arda'dan yana kullanacağını açıklamış. Al sana yeni bir gürültü... Hıncal Abi ne olur in aşağıya! Haaa hakiki Galatasaraylılık penceresinden bakarsan, Arda senden de daha has Galatasaraylıdır... Ama öbür mesele? Arda bile teessüflerini bildirmiş olmalı... Aziz Bey'in dönme dolabı! Aziz Yıldırım Bey, Kulüpler Birliği Vakfı'ndan istifa ettikten sonra yeniden başkanlığı kabul edip, koltuğuna oturdu. Eh, kendileri alışıktır zaten... Tıpkı bir zamanların "Bunalım geçiren" milletvekilleri gibi... Yalnız Aziz Bey düne kadar tek bir istifasını dahi kağıda dökmemiştir. Acaba yerken zorlanırım diye mi? Rıdvan'daki eski kafaya bakın! Rıdvan Dilmen, geçtiğimiz hafta Milliyet'teki köşesinde, kupa maçlarının grup etabına karşı çıktı. Tamamen eliminasyon sistemi ile oynanmasının daha yararlı olacağını iddia etti. İşte eski bir kafa. Ya hesap bilmiyor, ya da... Öyle ya UEFA, Rıdvan'dan iyi mi düşünecek, iyi mi bilecekti? Bekledim, bizim spor medyasının palavracıları Rıdvan'ın peşine hangi oranda katılacak diye... Hatta spora sık sık maydanoz olan diğer yazarları... Henüz sonuç alamadım. Yahu, UEFA bu sezondan itibaren karşılıklı maçlar kategorisinde oynatmaya başladı benzeri maç grubunu... Biz de, yanılmıyorsam Bıçakcı döneminde günümüzdeki sisteme geçmiştik. Umudum o ki, biz de en yakın zamanda karşılıklı maçlara geçelim... Ben ve UEFA, Rıdvan'dan acaba kaç adım daha 2010'a yakınız sizce? Ama o deha bir futbol yorumcusudur! Trabzon'dan müthiş atak! Metin Kazancıoğlu'dan sonra Doğan Hakyemez de basketbolun başına getirildi. Harika! Sadri Şener Başkanı kutlarım. Ancak ne var ki, hakem Abitoğlu için söyledikleri sebebiyle de şiddetle kınarım. Ve de Şenol Güneş'in yeni oyun planı... Hep söyledim, hep yazdım. 2002 Dünya Kupası'na gitmeden önce Şenol Güneş'in eldeki potansiyeli en iyi kullanan hoca olduğunu... Ve bunu da tek başıma yaptım bu ülkede... Sonuç mu? Tarihteki tek dünya üçüncülüğü... Şimdi de Trabzonspor bu yönde kullanılıyor. Eeee serde hocalık var ya... Tebrikler! Spor medyası benden ne kadar geride? Baktım bir yaygara, bir yaygara... Neymiş, Trabzonspor-Orduspor kupa maçı TBMM'den yapılan yayına kurban gitmiş. Bu yaygarayı yapanlara acıdım doğrusu... Çünkü bendeniz bu sütunlarda, sanırım iki hafta önce, Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımımın Avrupa'da oynadığı kupa maçının aynı akıbete uğratılışına tepki göstermiş ve TRT'ye "Yapacaksan tam yap, ya da vazgeç" demişim... Eh, arada gerçek spor yazarlığı farkı olacak o kadar... Erman kimi kurtardı? Erman Toroğlu'nun, Maraton'dan gidişi, Türk hakemliği adına yeni bir ufkun açılışı, daha doğru bir deyişle hakemliğin kurtuluşudur. Alın arşivlere bakın, hakemlerimiz ne zamandan beri Avrupa klasmanında geriye düşmeye başladılar, görün. Ama öyle saf, öyle bilgisiz bir spor, pardon futbol medyası var ki, inanılmaz. Kaleci Leo Franco'nun o alkışları yapmadan önceki jestlerine bakın bakalım, protesto mu ediyor, yoksa haklı bulup, arkadaşlarına gaz mı veriyor. Futbol her ne kadar erkek onunuysa da, bir ruhu da vardır. Oh be, sıkıldım vallahi! Efes'ten ağız payı! Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, tutmuş, Tahkim tarafından kesinleştirilmiş bir kararın üzerine limon sıkmış. Neymiş, Efes'in topluca doping kullandığı kuşkusu hâlâ yaşıyormuş, yaşatılmalıymış... Anca gidersin Turgay Bey... Efes öyle bir açıklama yaptı ki, ben Turgay Bey'in yerinde olsam anında istifa ederim. Nasıl olsa onu koltuğa taşıyan "İstifa geri alma üstadı" ona formülünü verir, o da döner... Galatasaray'ın pantolonları! Galatasaray'ın ayakkabısı, pantolonu, gömleği, kravatı şıktı, ama ceketi bu kıyafetle pek uyumlu değildi. Peki, transferde ne yapıldı? Tutuldu, yeni üç pantolon daha alındı. Ya ceket? Öyle sakil duruyor ki... Bekleyip göreceğiz.