Valencia'nın İstanbul'a 5 eksik oyuncuyla geldiğini yazıp söyleyen spor medyamız, rövanşa böyle bir oluşumu, Beşiktaş'ın büyük avantajı olarak oturtmuştu. Ama bizim spor medyasının unuttuğu ya da bilgi kıtlığından haberi olmadığı önemli bir olgu vardı. O da İtalya, İspanya ve İngiltere gibi futbolda ekol olmuş önemli ülkelerin uzun bir süreden bu yana kadrolarında 30 tane ilk 11 adamı barındırdığı idi. Yani bir çok cephede mücadele eden iddialı takımların eksiği - gediği sahaya 11 kişi çıktıktan sonra olmuyordu, olamazdı da... Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nden UEFA Kupası'na düştüğünde torbadan en fazla el yakacak takımı çekmekle bu Edirne dışı işte şansı olmadığını bir kere daha sanki tasdikliyordu. O kadar Beşiktaş'ın oyuncu, oyun yapısı ve özelliklerine uygun mideye indirilecek ekmek varken, tuttu Valencia çıktı. İlk maçtaki direnç, futbol ve de bir kupa maçı için fena sayılmayacak sonuç, aslında bizim medyayı çoktan aldatmıştı bile. Hele hele Beşiktaş'ı Real Madrid ayarında gören futbol yorumcusu zavallıları. Beşiktaş ikinci yarı başladığından bu yana dün akşamki rövanş oyununa herkesin altına imza atacağı en ideal kadrosuyla çıkmıştı. Elinden geleni de yaptı. Hocası da ikinci yarı başladıktan sonra, galiba Sergen'in sahada kalması hariç, en yerinde değişiklikleri de yaptı. Ama karşısında öyle bir rakip vardı ki; sanki savunmada orta sahada ve ileri uçta Beşiktaş'tan 2-3 misli oyuncuyla oynuyordu. İşte takım oyunu buydu. Beşiktaş da ligin ikinci yarısındaki Samsun startına kadar bizlere bu mükemmel Valencia'dan mükemmel örnekler sunmuştu. Dün akşam da Beşiktaş'ın 90 dakikanın büyük bir bölümünü Valencia sahasında geçirdiğine şahit olduk ama, gol pozisyonu, gol organizasyonu hemen hemen bir elin parmaklarının yarısı kadardı. Şimdi ligin dışındaki bütün cephelerden bana göre futbol dışındaki başka sebeplerden dolayı düşmüş Beşiktaş'ın lige hangi performansla sarılacağı merak konusudur. Çünkü geçen sezonun yani 100'üncü yılın startından bu ikinci yarının maçına kadar geçen süreçte izlediğimizin bir rüya, bir hayal, bir kurgu bilim saçması olduğu söylenemez. Beşiktaş'ı elendikten sonra bile ciddiyetle oyunu tamamlaması açısından herşeye rağmen yine de kutlamak gerekir.