Zico'dan utanmadınız mı?

A -
A +

Zico'dan utanmayacak tek kişi varsa, galiba o da benim... Neden mi? Geldiği günden beri, hatta gelmeden ismi geçtiğinde, Zico'nun çok toy bir teknik adam olduğunu, hatta büyükler için hâlâ olamadığını yazıp, şampiyonluk halinde bile bu görüşün arkasında durdum. Kimileri Fenerbahçe potaya girdiğinden görüş değiştirip, "Eh işte takımı oturttu" falan gibi neme lazım moduna girmişlerdi... Kimler mi? Eh, gerek ekrandan, gerekse gazete sütunlarından onları iyi bilirsiniz... Zico şimdi nerede, hangi büyük takımda? Neyse... Zico, Samandıra'da her gün kimi görmüşse hepsine altından birer hatıra kolye yollamış... Bence eksik yapmış... Bir de Aziz Bey'le, sözleşmesini imzalarken sırıtan Murat Bey başta olmak üzere, bütün yönetime Brezilya'dan "250'şer gramlık hatır kahvesi" yollamalıydı... O iş başka, bu iş başka... >> Helal olsun Celal Kolot! Celal Kolot, Beşiktaş yönetim kurulu üyesi iken, çok defa eleştirmişimdir... Öyle veya böyle futbolla ilgili bana sıcak gelmiyordu. Ama aynı Kolot, şimdilerde öyle bir muhalefet oldu ki, helal olsun! Çıkıyor aslanlar gibi konuşuyor... Karnından değil, beyninden ağzına, oradan orta yere... Kulüp üyesi böyle olunur, ünlü vantriloklar! >> Arda'yı kim tutar? Galatasaray'ın, hiç tartışmasız, en kıymetli malı Arda'dır... Futbolculuktaki bu önemli konumunun yanı sıra ben Arda'nın, çıkıp delikanlı gibi açık ve net konuşmalarına da hayranım... On beş gün önce "Var mısın, Yok musun?" yarışmasında söylemişti, geçen gün de Almanya'dan seslendi. Ne dedi? Dedi ki; "Hakan Ağabey olsaydı, işler daha başka olurdu... Onsuz zor olacak... Onu çok arıyoruz..." Hadi bakalım başta Fatih Altaylı Bey olmak üzere, Galatasaray'ın çok batılı kafaları, Arda'yı da dışlasanıza... Otuz yedi yaşındaki adama gücünüz yetti de, tabii ki bu basın sayesinde oldu, 20'lik Arda'ya yetebilir mi? >> Hangi Sinan doğru söylüyor? Sinan Engin kardeşim, geçen sezonun bir yerlerinde, "Bu Delgado'dan bıktık... İşine gelen deplasmana geliyor, işine gelmeyene bir mazeret uyduruyor..." demedi mi? Eeee bugün aynı oyuncuyu nasıl kaptan yapıyor? Hani belki de omuzlarına apoletle birlikte, sırtına da yük binerse, deplasmana gider diye... Ay bu Beşiktaş bizi iyice geriyor artık... Pardon, aynı Sinan, "Yönetimde beni istemeyenlerin oranı yüzde 80 imiş, çıkıp yüzüme söylesinler" diye de patladı... Yarın mı? "Bizim yönetim aslan gibi" derse... Yine bir sebebi olacaktır mutlaka... >> Kaymakam'dan Kaymakam'a fark mı var? Ben bu ülkeyi artık iyiden iyiye tanıyamaz oldum... Bugün bir kargo şirketi de olan kuruluş, güney sahillerinde denizi doldurup inşaat yapmaya kalkışmış... Kaymakam da uyuyunca, hemen açığa alınmış... Aaaaaa... Bizim Kadıköy'de bu serbestttt... İstediğin gibi denizi doldur, bina yap, havuz yap, otel yap, kimse bir şey demez... Bizim Kaymakam da amma şanslıymış haaa... >> Lugano, antu.com ve fahiş fiyat! Ne yapalım ki, Fenerbahçe bu ülke spor yazarının haber kaynadığıdır... Nedendir bilinmez... Şimdi sıralayalım... Lugano demiş ki, "Ben içeride çok kart görüyorum ama Avrupa'da öyle değil..." Doğrudur... Burada hakemler yürekliler ve yürekli olmayanlar diye ikiye ayrılır da ondan... antu. com'da demişler ki, "Aurelio zaten vasat bir oyuncu idi... Eleştirecektik ama 'no post' alırız diye yapmadık..." Eh taraftarının bir bölümü bu hale geldiyse, yine de durum iyidir... Lucescu'nun takımı ile bugün maç var... Özel... Kale arkası 33 YTL... El insaf! Sonra Aurelio'ya 3 milyon euro verme, 30 milyon euroya sakat adam al... Koşun koşun, siz de kıyma olun! >> Demirlek'in adını neden açıklamadınız? MHK'nin, hakem Bülent Demirlek'le ilgili malum icraatı, laf aramızda, bütün hakemlerimizin yüreğini kanatmış... Bunu böyle bilsin herkes... Benim asıl takıldığım nokta ne biliyor musunuz? UEFA'dan görev alan hakemlerin isimleri açıklanırken, Demirlek'inkinin açıklanmaması... Neden? Galiba şundan; Nasıl olsa bundan kimsenin haberi olmaz... Avrupa Şampiyonası falan varken, arada kaynar... Biz de bu arada operasyonu yaparız... Aksi mi? Kırk yıldır bu meslekteyiz... Neredeyse de doğuştan futbolun içinde... Sakın gargara bile yapacağımı sanmayın, hâlâ peşinizdeyim... >> Bravo Mehmet Buğra! TRT spordan Mehmet Buğra'nın Skibbe ile yaptığı röportajı canlı yayınladığı için kurumu kutlarım... Bu biiir... İkincisi genç meslektaşımın yarım saat boyunca sorduğu sorular, aldığı cevaplara yeni sorular üretmesi harika idi... İşte koca TRT böyle olmalı... Yoksa bizim Bilgin Gökberk'in dediği gibi BBC'yi taklit etmeye ne gerek var... Öyle değil mi Bilgin? Ama desene yatırım yatırımdır... Hani benimle bazı şeyler konuşup, perde arkasındaki gerçekleri açıklayacaktın ya... Bunları söyleyeceksen, aman haaaa!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.