Aziz Yıldırım, ilk yarının bitiminden bu yana televizyonlar arasında tur atıp duruyor. En son da NTV'de, sağ kollarından Şekip Bey'le arz-ı endam etti. Eeee, bugünlerde Fenerbahçe futbolun neredeyse bütün cephelerinde düşmüş durumda. Sadece lig kalmış gibi... Orada da takım gibi takım olan Trabzonspor'la Bursaspor'u geçmek hayli zor gibi sanki... Eh, programı yöneten arkadaş da, "Size şunu sormadık. Şunda üzerinize gitmedik" gibi yaklaşımlarda bulunduktan sonra, diğer ev sahibi de zaten peşinen teslim durumunda bulunduğundan mesele yoktu. Amaaaaa, yarın Fenerbahçe futbolda biraz belini doğrultsun, bakın bakalım o zaman Aziz Bey'i arayıp bulabilir misiniz? FB TV hariç... Şimdi medya, kurtulma simidi... Haaa, Uğur Dündar'ın Hürriyet'teki Yıldırım röportajını da haftaya yazacağım... Hey gidi günler hey! Dereağzı lokalinin dili olsa da konuşa... Neyse bir haftacık sabredin! Beşiktaş Futbol Kulübü! BJK'nın açılımı, Beşiktaş Jimnastik Kulübü'dür... Daha bir başka deyişle spor kulübüdür Beşiktaş... Hem de en eskisi... Ama gelin görün ki, günümüzde aynı kulüp sadece futbolla yaşamakta, yaşatılmaya çalışılmaktadır. Olabilir. Ayıplamam. Koşullar böyle icap ettirebilir. Ama o zaman Beşiktaş Futbol Kulübü olarak BFK'ya geçiniz. Ya da Iverson gibi bir ismin bulunduğu takımınızın basketbolcularına paraları ödeyin! Bayan takımlarınızı ya kulübün adı düzeyinde yarıştırın, ya da kapatın! Eskiden beş amatör branşta yarışma koşulu vardı. Şimdi galiba yok. O zaman ne zahmet? Zaten amatörlük de bitti. Sen sağ ben selamet! Helal olsun Sayın Işın Çelebi! Galatasaray Genel Sekreteri Sayın Işın Çelebi'nin geçtiğimiz Pazar günü Sabah'ta manşete oturan görüşlerine şapka çıkarmak geldi içimden. Sayın Çelebi, yabancı sınırlarının yıkılmasının, onu bırakın on yabancıya iznin bile futbolumuza ihanet olduğunu belirtirken, "Yabancı sayısının fazlılığı komisyon düzenini savunmaktır" gibilerinden de ibretlik bir cümle de kullanmış. Başta geçen haftaki arka sayfası ile Fanatik Gazetesi olmak üzere, yabancı sınırlarının kaldırılmasını isteyen "Komisyon düzeni" yanlılarına duyurulur. Böyle yöneticiler lazım bize böyle... Erman Kunter ve bizim spor medyası! Fransa'nın ünlü spor gazetesi L'Equipe, ki 2 milyona yakın tirajı vardır, bendeniz de 10 yılı aşkın bir süre Türkiye muhabirliğini yapmıştım, Fransa'da yılın basketbol adamı olarak bizim Erman Kunter'i seçti... Kriter mi? Eldeki kısıtlı kadro ve mütevazıdan de mütevazı bütçeyle takımını lig şampiyonu yapıp, Eurolig'de son maça kadar yaşattığı için... Bizde mi? Koca bir sezon sıfır çekmiş ülkenin en pahalı kadrosunun kaptanı layık görülüyor böyle unvanlara... İşte aradaki net fark... Kim mi utanır? Zaten öyle bir duygu var mı ki? Bak; transfer yalanları... Sahibinin sesi Nedim Bey! Fenerbahçe, Galatasaray'a potada kaybettikten sonra, ünlü hoca Spahija, "Rakibimiz bizden iyi oynadı. Takım halinde büyük hatalar yaptık" dedi. Peki, Fenerbahçe'nin bu branştaki yöneticisi Nedim Karakaş yenilgiyi nasıl yorumladı dersiniz? Şöyle; "Hakemlere kurban gittik..." Yani sahibinin sesi! Kahlenberg ve firariler! Trabzonspor ikiz Polonyalılardan sonra bir de Danimarkalı Kahlenberg'e asılıyormuş. Müthiş! Bu oyuncuyu Auxerre formasıyla çok izledim. Dünya Kupası'nda da... Bence yılın en mükemmel transferi olur... Tam da yapıya göre... Ama Trabzonspor'daki firariler, umarım, takımın devre biterkenki havasına kara bulut indirmemiştir. Yoksa tepedeki farklılık iki maçta yok olur. Ben söyleyeyim de... Derya Büyükuncu'yu 16 Kasım'da yazmışım! Bu sütunlarda 16 Kasım'da Derya Büyükuncu'ya bunca yıldır yapılan yatırımların meğerse dans yarışmasına yaradığını, bu ülkede yine ilk defa ben yazıp, eleştirmiştim. Sonuç mu? Malum... İşte 16 Kasım kupürü. Bursaspor; neden? Bursaspor'un bazı isimlerin peşinde olduğu şekilde haberler çıkıyor. Ben de inanmak istemiyorum. Çünkü Bursaspor takımının, bana göre, hiç elemana ihtiyacı yok. Haaa para battıysa bilemem... Baksanıza; Ali, Serdar, Ömer, Stepanov, İbrahim, Keçeli, Vederson- Hüseyin, Bekir, Batalla, Ergiç, Svensson, İnsua, (gitmediyse Kirita)- İsmail, Volkan, Sercan, Turgay, Ozan, Nunez, Steiner... Ve beş-altı adet genç... Var mı daha geniş ve kaliteli kadrosu olan?