Bahar rehavetini nasıl yenersiniz?

> A. Faruk Levent Mayıs ayı geçiyor, havalar ha ısındı ha ısınacak derken sonunda güneş kendini göstermeye başladı. Hafta başından beri sıcaklığın hızlı artışı, özellikle merkezî sınavlara hazırlanan adayları bahar rehavetine kapılma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Vücut metabolizmasının hava değişimine bir anda adapte olamamasından ve havadaki negatif elektronların artmasından kaynaklanan bahar rehaveti, fizikî rahatsızlıkları da beraberinde getirebilir. Bu mevsimde kas, omuz, sırt ve boyun ağrılarının artmasıyla kendimizi daha mutsuz, hâlsiz ve yorgun hissedebiliriz. Öğrencilerin okul başarısını da etkileyebilen bahar aylarında; aşırı sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu, hafıza zayıflaması ve uyku bozuklukları görülebilir. Peki, bahar rehavetinden kurtulmak ve bu dönemde zamanımızı verimli geçirmek için hangi tedbirleri alabiliriz? BOL SIVI TÜKETİN > Bahar aylarında vücudumuz, B ve C vitaminleri ile magnezyum ve potasyuma ihtiyaç duyar. Özellikle sebze ve meyveler, C vitamini açısından zengin besinlerdir. Bu sebeple yağlı yemekler yerine daha fazla taze sebze, meyve ve salata tüketimine dikkat etmeliyiz. > Sağlıklı bir kahvaltı yapmak, vücudumuzun çalışma gücünü artırır. Birçok beslenme uzmanına göre çalışan insanlar, çocuklar ve öğrenciler için kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinden daha önemlidir. Bu nedenle kahvaltı yapmadan, evden çıkmamaya özen göstermeliyiz. > Kafeinli içeceklerden mümkün olduğunca uzak durmalıyız. > Hayatımızda rutinleşmiş aktivitelerin dışında monotonluktan kurtulacak ve hayatımızı renklendirecek uğraş ve hobilere zaman ayırmalıyız. > Bu dönemde bol sıvı tüketmeye çalışmalıyız. Günde 2.5-3 litre su içmek, metabolizmamızı hızlandırıp kendimizi daha canlı hissetmemize katkı sağlar. Gazlı ve şekerli içecekler yerine ayran, süt, taze sıkılmış meyve suyu tercih etmemiz gereken sıvılardır. > Her gün düzenli olarak fiziksel egzersizler yapmalıyız. Bunun için belli program dâhilinde bir spor merkezine gitmek ve profesyonel yardım alarak spor yapmak çok faydalı olabilir. UYKU DÜZENİNE DİKKAT > Uyku düzenimizi çalışma saatlerimize göre ayarlamalıyız. Mümkün olduğunca günde 8 saat uyumaya çalışmalıyız. Bunun yanında erken yatıp erken kalkmak, kendimizi daha canlı hissetmemizi sağlayacaktır. > En az iki günde bir ılık duş almak, genel anlamda rahatlamayı sağlar. Duş almanın, ter ve günlük kirlenmeler ile kapanan gözeneklerin açılmasını sağlamanın yanında vücudumuzu negatif enerjilerden arındırıcı özelliği vardır. Hızlı hayat şartları ve modern teknolojiyle birlikte trafik yoğunluğu ve gürültü kirliliği, vücudumuzun bahar yorgunluğu yaşama riskini yükseltir. Ancak bu dönemde, yukarıdaki önerilere uyarak beslenme ve hayat tarzına dikkat etmemiz, baharın olumsuz etkilerinden bizi koruyacaktır. tweetçi twitter.com/twtci fatihkul Fenerbahçe'nin geçen seneki "şampiyonluk kutlamaları" daha görkemliydi. ceriLevis Maç bitti. Bi saniye bekle ama, biraz daha bekle, biraz daha, puan tablosuna bakalım bi, evet FB şampiyon, şimdi kutlayabilirsiniz. Tebrikler. misafirterligi Hesap makinesiyle leblebi yazan arkadaşımı protesto etmek için bi çuval leblebi alıp hesap makinesi yazdım. uyuyakaldim Sadece Bursalıların anlayabileceği tweet: Batçıktan sonraki babanın orada cilli oynayan çocuklara cantık yedirdim. dusunenmadam Artık kredi/bankamatik kartlarına oyun yüklesinler ve 'hadi kardeşim oyun mu oynuyorsun' sorusu cevapsız kalmasın. Kungfu_Panpa Merak ediyorum, acaba seçim otobüslerinin kafa ütüleyen şarkılarına kanıp da oy veren kaç tane dünyalı var? Nedir yani bunun tılsımı? 500daysofgokce Demek elediniz bizi ha... O halde: "KURTLAR VADİSİ EUROVIZYON". ecekrt İngilizce eğitim kitaplarında karakterler her gün "party" vermektedir. Bu İngilizlerin başka işi yok mu kardeş? mertozlu Uçan arabalar olsa İstanbul'daki taksileri 10 metre kazanmak 3 saniye erken varmak için ozon tabakasındaki deliklere girmezlerse adam değilim. AyseSeymaa Sınavlara hiç çalışmam, ki hoca "çalışmadığım yerden sordu" diyip kendimi rahatlatabileyim. esprist Çarliston diye biber mi olurmuş. Bildiğin yeşil biber abi işte. O isimle olsa olsa kraliyet veliahtı olur. Örn: II. Çarliston. PENCERELER Utku Öztürk - Emre Erdoğan utku.ozturk@ihlaskoleji.com HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ 3 ŞEY: MUKOZA SALGISI İNSAN VÜCUDU HER GÜN 2 LİTRE MUKOZA ÜRETİR Herkesin ilkokulda, burnunda hazine arayan bir arkadaşı olmuştur muhakkak. "Can çıkar huy çıkmaz." düşüncesiyle, bu arkadaş hazine aramaya büyüyünce de devam eder. Peki, nedir bu hazine? Mukoza salgısı dünyasına bir göz atalım. > Burun, polenlerin ve tozun ciğerlere gitmesini önlemek için salgı üretir. Bu kirlenen salgı, hava vesilesiyle kurur "malum hazine" kıvamına gelir. > Sinüslerimiz her gün 2 litre kadar mukoza salgısı üretir ve bunun yarısını vücudumuz tüketir. Tüketmeyip çıkardığımız salgının rengi ise önemli: Temiz ise normal, sarı ise enfeksiyon kapmış, yeşil ise ya enfeksiyonlu ya da çok fazla dumana maruz kalınmış, beyaz ise sütü fazla kaçırmış. > Sabah uyandığımızda gözümüzün kenarlarında oluşan çapak da aslında mukoza salgısıdır. Aynı zamanda vücuda emilen kirden ve ölü deri hücrelerinden de bir nebze vardır içinde. Biliyor muydunuz? Batılı tarihçinin müthiş tespiti Osmanlı Devleti'nin son döneminde, İstanbul'da uzun yıllar kalmış Batılı bir tarihçi olan M. A. Ubicini, hatıralarında o dönem tüccarlarından şöyle bahseder: "Bir kaide olarak, Ermeni'ye istediği paranın yarısını, Rum'a üçte birini, Yahudi'ye dörtte birini veriniz. Fakat bir Müslüman'la alışveriş yaptığınız zaman onun istediği fiyattan emin olunuz ve ona, istediğini veriniz." PAYLAŞIM MERKEZİ YANLIŞ BİLDİĞİMİZ GERÇEKLER > Yağmur damlaları gözyaşına benzemez (Genellikle resimlerde öyle çizilir.) küre şeklindedir. > Katı bir madde, bazı durumlarda, gaza dönüşmek için illa önce sıvı hâle geçmek zorunda değildir. Kuru bir buzu alevlerin içine attığınızda oluşan durum, buna misaldir. > Sindirim, çoğu zaman midede değil; ince bağırsakta meydana gelir. > Pişireceğiniz etten çıkan kırmızı akar şey aslında kan değil ama onun yakın bir akrabasıdır. Bu tür mamuller, market raflarında yerini alıncaya kadar bütün kandan arındırılır. etkili-yorum Salih UYAN salih.uyan@ihlaskoleji.com Dişisel gelişim Bu yazıyı romantizm mağduru Türk erkekleri adına yazıyorum. Sürekli romantik olmamakla suçlanan erkeklerin haklarını savunmak ve hanımerkil bir topluma doğru gittiğimize dikkatleri çekmek istiyoruz. Ay ışığında eşine romantik şarkılar söyleyen, haftanın üç günü eve elinde çiçekle gelen, evlilik yıldönümlerini bir ay önceden planlamaya başlayan erkeklerin gerçek yüzlerini göstermek istiyoruz. Bir erkek, hiçbir özel günü atlamadan hediye alıp sürpriz yapıyorsa iki ihtimal vardır: Ya yeni evlidir ya da karısından acayip korkuyordur. Yani karısı tarafından sevmeye ve mutlu etmeye mecbur bırakılmıştır. İşte romantizm ve özel gün şakşakçıları da bu zoraki sevgilerden beslenir. Biz de elbette özel günlerde güzel sözler söyler, hediyeler alırız. Ama güzel sözler mecburiyet olur, aldığımız hediyeler sayılmaya başlanırsa heyecanımızı kaybederiz. Evlilik imtihanında sözel ya da sayısal performansımızla değil, eşit ağırlıktaki başarımızla değerlendirilmek isteriz. Şunu iyi biliriz ki akıllı kadın, tabiatına uygun hareket eden erkeği sever. Ve haftanın üç günü eve çiçekle gelmek, her özel günü hatırlamak ve sürpriz yapmak erkeğin tabiatına aykırıdır. Ikea katalogunu görünce heyecanlanmak, salon halısını değiştireceğimiz günü hayal ederek mutlu olmak da yoktur genlerimizde. Akşamları evde konuşmadan oturduğumuz için suçlanmaktan acayip huylanırız. Sessizliği paylaşabilmenin, evliliğin en özel anlarından olduğuna inanırız. Aynı hayata daha fazla konuşma süresi eklemek için tarife değiştirmez, bol mesajlı yıpratma kampanyalarına kanmayız. Biz, hayatı ve sevgiyi en saf hâliyle yaşamaktan yanayız. Belki her özel günde sürpriz yapmaz, gün batımında şiirler okuyamayız. Ama bizim sevgimiz, bir gün batımında değil, her kalp atımındadır. Fon müziğine, ışığa, kostüme ihtiyaç duymadan severiz. Duygusal anlar için kurgusal maceralara atılmaz, romantik dakikalar için otantik mekânlar aramayız. Sevgimizin tek taşla, bir çift alıntı söz veya iki satır çalıntı şiirle ölçülmesine izin vermeyiz. Bizim sevgimiz ambalaja girmez, duygularımız makyaj tutmaz. Evet, bazen doğum gününü, bazen de evlilik yıldönümünü unuturuz. Ama biz oyunu suflesiz oynar, unuttuğumuz yerlerde irticalen saçmalamak yerine satır atlarız. Birkaç replik eksik kaldı diye ne oyunu yarıda keseriz ne de baştan başlarız. Biz normal erkekleriz. Giderek güçlenen dişisel gelişim karşısında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan türümüzü korumak için mücadele ediyoruz. Pusmuyoruz, çünkü pustukça sıranın bize geleceğini biliyoruz. YAZILI YOKLAMA 1- Soru: Ülkemizde ilk nüfus sayımı hangi yılda yapılmıştır? Cevap: 1927 yılında İkinci Mahmut zamanında yapılmıştır. 2- Soru: Microsoft Word programı nasıl çalıştırılır, adım adım anlatınız? Cevap: Başlata tıklanır ötesi kolaydır. 3- Soru: Kurtuluş Savaşı sonrasında yapılan önemli anlaşmaları yazınız. Cevap: Mondros, Londros ve Sivas Kongreleri. GOOGLE ARENA Arama motorlarına göre karşılaştırma Et 3.7 milyar Balık 27.4 milyon Şikâyet 29.4 milyon Şükür 8.5 milyon Öğrenci 38.4 milyon Talebe 1.2 milyon