Kumbarası kayıp nesil

A -
A +

> Sinem Bütün Siz hiç oğlunuzun odasındaki oyuncak araba yığınına takılıp düşmemek için çabalarken kızınızın sayısız kıyafetine rağmen "Of, giyecek hiçbir şeyim kalmamış!" sızlanmasına şahit oldunuz mu? Ya da çocuğunuzun almak için yalvar yakar olduğu ve kısa sürede unuttuğu oyuncağını koltuğun altından tozlu bir şekilde çekip çıkardınız mı hiç? Eğer bu ve benzeri senaryolar başınızdan geçmişse bu durumu düzeltmek için ciddi kararlar almanın zamanı gelmiş demektir. HARCAMAYI ÖĞRENSİN Birçoğumuzun gelecekle ilgili endişelerinden biri de çocuklarımızı parasal zekâları olmadan, sıfır birikimle, daha da kötüsü muhtemel kredi kartı borcu ile gerçek dünyaya göndermektir. İşte bu sebeple ebeveynlerin bu gidişatı değiştirmeleri gerekir. Çocuğumuza paranın ve parayla alınan şeylerin değerini öğretmek, onların gelecekte harcama konusunda bilinçli bireyler olmasına önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Çocuklarınız harçlık alabilecek yaşa geldiklerinde, onlara belli zamanlarda, yeterli miktarda cep harçlığı vermek onların sosyal gelişimi için çok önemlidir. Verdiğiniz miktar ve süreyi değiştirmediğiniz ve düzene dikkat ettiğiniz müddetçe çocuklar, ellerindeki paranın sorumluluğunu bilerek bunu idareli şekilde harcamayı öğreneceklerdir. Doğumla birlikte onlar adına bir birikim hesabı açmak önerilebilecek yollardan biridir. Aile büyüklerinin verdiği doğum günü ya da bayram harçlıklarını her yıl bu hesaba yatırmak ve zamanı geldiğinde çocuklarınıza bu birikimden ve ileride yapabileceklerinden bahsetmek onları heveslendirecektir. Hatta günümüzde unutulmuş olan kumbarada para biriktirme alışkanlığını hayata geçirmek, çocukta özgüven duygusu oluşturacaktır. Yılda bir kere kumbarada biriken parayı çocuğun bu hesaba aktarması ve geleceği için birikim yaptığını bilmesi ona huzur verecektir. BİR DE KENDİ KAZANSIN Bütün bunların yanında; paranın amaç değil araç olduğunu öğretmek, çocuklarınız için atacağınız en önemli adımdır. Özellikle uzun tatillerde, çocuklarınızın küçük işlerde çalışmalarına imkân sağlayabilirseniz, emek vermenin ve azmederek para kazanmanın anlamını öğrenmelerine yardımcı olursunuz. Para kazanma psikolojisi öyle şaşırtıcıdır ki çocuklar hak ederek aldıkları parayı önemsiz bir şey üzerinde nadiren harcarlar. Kazandıkları parayı, verdikleri emeğe değecek çok özel şeyler için saklarlar. Diğer yandan, bir miktar para verip markete gönderseniz emin olun ki ellerinde şeker, çikolata ya da kısa zamanda araba koltuğunun kenarına sıkışıp kalacak bir oyuncakla geri dönerler. ELİNDEKİNİN KIYMETİNİ BİLSİNLER Evlatlarımız için belki de en önce yapmamız gereken şey, onlara istemeyi bildikleri kadar verebilmeyi hatta vazgeçebilmeyi öğretmektir. Kullanılmayan oyuncaklar, küçülmüş kıyafetler, defalarca okunmuş kitaplar biriktiğinde, çocuğumuzla bu eşyaları paketleyip, ihtiyacı olan kişilere ya da hayır kurumlarına götürmek, onlara harcama üzerine kurulu dünyada cömert olmanın mutluluğunu yaşatacaktır. Bizler, parasal anlamda tutumlu büyütüldük. Çocuklarımız ise büyük ihtimalle bizim kadar temkinli olamayacaklar ama tabloya çok da olumsuz bakmamak gerekir. İnsanlar gelecekte de öğretmeye, inşa etmeye, binalar ve köprüler yapmaya, sağlık hizmetleri sunmaya ihtiyaç duyacaklar. Bilimi ve teknolojiyi geliştirmeye devam edecekler. Ancak bu fırsatlardan yararlanmak için öncelikle çocuklarımıza ellerindekinin kıymetini bilmelerini öyle ya da böyle öğretmemiz gerekir. PENCERELER Emre Erdoğan Utku Öztürk utku.ozturk@ihlaskoleji.com HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ 3 ŞEY: ÖRÜMCEKLER Bu örümceğin yapıştırıcısı suyu görünce güçleniyor! > Beleşçi örümcek: "Örümcek ağı örümceği" adı verilen bir tür örümcek, hayatını, başka örümceklerin ağlarına yakalanan böcekleri yiyerek idame ettirir. Fakat öldürmekten ve ölüleri yemekten tamamen muaf örümcekler de var: Sıçrayan örümcek olarak bilinen Bagheera kiplingi vejetaryendir, mecbur kalmadıkça et yemez. > Avustralya'ya giderseniz kalın bot giyin: Avustralya'da yaşayan funnel-web örümceği, kişiyi ısırdığı andan itibaren 1 saat içinde öldürebilir. Üstelik zehirli dişleriyle, normal kalınlıktaki bir ayakkabının dışından ayağınızı rahatlıkla ısırabilir. > Suda güçlenen yapıştırıcı: Çoğu yapışkan maddenin aksine, orbed-web örümceğinin yapıştırıcısı suda güçlenir. Bu yapıştırıcının ileride ameliyatlarda veya su altı mühendisliğinde kullanılabileceği düşünülüyor. Paylaşım merkezi Kelebeğin ömrü1 gün mü? Kelebeğin tüm ömrü değil de ömrünün son safhası gerçekten kısadır; ama yine de bir günden fazladır. Yaşamayı; doğmak, yaşamak ve ölmek şeklinde tarif edersek kelebekler aylarca yaşar. Kırlarda ve bahçelerde uçuşarak ince, zarif ve güzel renklerle bezenmiş kanatlarıyla yapraklara konan, bizim kelebek olarak tanıdığımız hâli, ömrünün ölümüne yakın son aşamasıdır. Bu şekliyle yaşadığı hayat gerçekten çok kısadır. Ömrünün bu en güzel kısmının ne kadar sürdüğünü kesin olarak söylemek güçtür. Bazı çeşitlerinin birkaç gün, bazılarının ise birkaç hafta yaşadıkları biliniyor. Kelebekler, aylarca tırtıl hâlinde yaşadıkları hâlde, kelebek olarak yetişkin iken çok kısa bir süre yaşarlar. Bu yüzden, bir kısım kelebeklerde beslenme için ağız ve hortum bile bulunmaz. Yaşamlarının bu kısa parçasını beslenmekten çok; eşlerini aramak, çiftleşmek ve yumurtlamak, kısaca yeni kuşakları oluşturabilmek için harcarlar. Çok narin gibi görünmelerine rağmen kelebeklerin yapıları aslında kuvvetlidir. Çöllerde ve kutuplarda uçabilir, sularda yüzebilir, karanlık mağara kovuklarında yaşayabilirler. Kelebeklerin 170 bin civarında türü vardır. Böceklerin en geniş takımlarından birini oluştururlar. Kelebeğin tüm ömrü değil de ömrünün son safhası gerçekten kısadır; ama yine de bir günden fazladır. Aslında onun için süre önemli değildir. Ömrünün bu en güzel aşamasında düşündüğü tek şey vardır: Neslinin devamı. tweetçi twitter.com/twtci sokaktakiadam Mührü pusulaya bastıktan sonra önündeki boş panele doğru tutup attığı oyun sebebini açıklayan Survivor tutkunu genç görevlilerce yakalandı. canyilmaz1 FlashTv seçim 2011. Atılan göbek sayısı 1156. Gerdan kırma %31.9. Eller havaya % 24.3. Halay %20.7. Elleri göreyim %16.9. Diğer abukluklar % ? stikalAkarsu Buradan yetkililere sesleniyorum, ya oy pusulasını küçültün, ya zarfı büyütün ya da durun siz şimdi daha absürd bir şey yaparsınız, böyle iyi. siminya Evet mührünü evine götüren seçmeni duyan annem hayıflanır "Keşke biz de sandığı alsaydık, bulgur mercimek ne koyardık". AyseSeymaa Yapılan araştırmalara göre, AKP'nin kazandığı her seçimden sonra ülkeyi terkedicem diyenlerin şehir bile değiştirmediği anlaşıldı. onuratahan Bu seçimler ile ilgili en beğendiğim şey şeffaf sandıklar oldu! YSK'nın İlkbahar - Yaz Koleksiyonu şık olmuş. merkul Hakan Şükür'ün seçim vaadlerinden biri; "barajı 9.15'e çekmek" idi diyorlar, doğru mu? ch__ Saffet Sancaklı meclise girememiş... Olsun ikinci yarı Hakan Şükür'ün yerine girer. KALEMİN YAZDIKLARI "Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse; Michelangelo'nun resim yaptığı, Beethoven'in beste yaptığı veya Shakespear'in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki herkes durup burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş desin." Dr. Marthin Luther KING (Malcolm X) Biliyor muydunuz? OYDAŞ: ZAYIF ÇOCUK Seçim sonrası yapılan konuşmalarda kullanılan bir terim olarak ilk defa duyduğumuz "oydaş" kelimesinin, Türk Dil Kurumu lügatinde 2 tane manası var: Birincisi, aynı düşünceyi savunan, ikincisi ise yürüyemeyen zayıf çocuk. GOOGLE ARENA Arama motorlarına göre karşılaştırma Yurttaş 1.8 milyon Oydaş 24 bin Otel 70 milyon Tatil köyü 5.4 milyon Deniz 114 milyon Havuz 41 milyon etkili- yorum İbrahim CEBECİ icebeci@ihlaskoleji.com Milenyum çağının asi çocukları Dizi dizi diziler, kadın ve spor programları, yarışmalar, belgeseller, haberler ve maçlar... Herkesin kendine göre bir programı var. E, bunları nerede ve nasıl seyredeceğiz? Tabi ki tele-vizyonda ve ferdî. Bunun için ne gerekli? Her odaya bir televizyon. Misafirliği, kitap okumayı, aile bireylerinin birbiriyle konuşup dertleşmesini, kısacası güzel hasletlerimizin hepsini yavaş yavaş öldürdü milenyum çağının bu asi çocuğu. Çocuklarımız, göz bebeklerimiz, geleceğimizin teminatı... Onları nasıl kendi başlarına bırakıp onlardan bir şeyler bekleriz. Ya internet... Televizyon, onun yanında masum ve zararsız kaldı. Orantısız güç kullanarak kısa sürede televizyonun egemenliğine son veren internet âdeta ihtilal yaptı. Eskiden insanlar, çocuklarını dışarıdaki olumsuzluklardan korumaya, onları iyi bir şekilde yetiştirmeye çalışırdı. Şimdi ise dünyanın bütün olumsuzlukları evimizin içine kadar girdi. Bırakın evin içini, parmaklarımızın ucunda. Peki, hiç mi olumlu tarafı yok, her şey kapkaranlık mı? Olmaz mı, bıçak misali, kullanacağın yere, teslim edeceğin ellere bağlı... Kütüphaneler, gazeteler, ansiklopediler, sözlükler, üniversiteler, makaleler; şiddet, kumar, müstehcenlik... İstediğiniz ve istemediğiniz her şey internette... Nasıl kullanacağınıza bağlı. Yavrularımızı, en değerli hazinelerimizi her an elimizde patlayacak bir bomba gibi olan internete teslim etmeyelim. "Çocuk oyalansın, işlerime engel olmasın, yediği önünde yemediği arkasında, daha ne istiyor, bizim zamanımızda hesap makinesi bile yoktu!" şeklindeki savunmalar, sadece günü kurtarmamızı sağlar. Biz bunları söylerken internet de olanca hızıyla tahribatına devam eder. Faydalı sitelerin tespiti, bunları çocuğumuzla kullanmak ve sık sık da çocuğumuzun internette neler yaptığını kontrol etmek zararı faydaya çevirebilir. Çocuklarımızı kendi odasında internetin başında yalnız bırakmak, onlara yapabileceğimiz en büyük kötülüktür. Hiç değilse bilgisayar, evin ortak kullanım alanı olan salonda, ekranını herkesin görebileceği yerde olsun. Böylece zararlı sitelere girmeler ve sürekli oyun oynamalar engellenmiş, "Ben bilgisayarda araştırma ve ödev yapıyorum." gibi aldatmacalara son verilmiş olur. Kontrol güvene mani değildir. Fakat kontrol ederken biz kontrolü kaçırıp internetin esiri olursak işte asıl yıkım o zaman başlamış demektir. İnternetin faydasını kimse inkâr edemez, çünkü günümüz dünyasının en önemli güçlerinden biri de internettir. Fakat şunu da asla unutmayalım ki "Kontrolsüz güç, güç değildir."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.