İnsan hayatı çocukluk, gençlik ve yaşlılık olmak üzere üç bölümden oluşmakta, insanlar yaşlılık çağlarında tıpkı çocuklukta olduğu gibi aktif çalışma hayatının dışında kalmaktadır. Her ne kadar geçmiş yıllarda erken emeklilik uygulaması nedeniyle yaşlılık aylığı alanlar aktif çalışma hayatından uzaklaşmasalar da, son yasal değişikliklerden sonra yaşlılık aylığı alanların çok büyük bir kısmı çalışma hayatının dışında kalacaklardır. Biyolojik yaşı, sosyal güvenlik terimiyle emeklilik yaşını tamamlamanın uzantısı yaşlılık aylığına hak kazanmaktır. Yaşlılık aylığı, talebe bağlı haklardan olup sigortalının SGK'dan yaşlılık aylığını mutlaka yazılı olarak talep etmesi gerekir ki; kendisine yaşlılık aylığı bağlanabilsin. Genellikle çalışma hayatı tek bir iş yerinde ve tek bir sigortalılık statüsünde geçmediği gibi sigortalı, işveren ya da SGK'nın geçmiş yıllarda yaptığı hatalı uygulamalar, emeklilik aşamasında sigortalının karşısına sorun olarak çıkar. Her ne kadar SGK, kendisinden kaynaklanan hatalı uygulamalara dayalı meseleleri, genelgelerle aşmaya çalışsa da her zaman sorunları aşması tek başına mümkün olmaz. Burada, işveren, kamu kurum ve kuruluşları ile meslek odaları gibi sigortalının paydaşlarına sorumluluk düştüğü gibi bizzat sigortalının kendisinin de hak kaybına uğramama adına birtakım çaba ve girişimlerinin olması kaçınılmaz. Bu nitelikteki girişimler bizzat sigortalının hak kayıplarını önlediği gibi emekli aylığı bağlama sürelerini de kısaltır. Belirtelim ki; Ülkemizde emekli olmaya hak kazanıp yaşlılık aylığı bağlanması başvurusunda bulunan sigortalılara yaşlılık aylıklarının bağlanması bazen uzun zaman almaktadır. Öyle ki; görevdeki her Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile SGK Başkanının aylık bağlama sürelerini kısaltmak istemesi her zaman bir hedef olmuştur. Gerçektende eski yıllarda aylık bağlama süreleri bazen 5-6 seneyi bulmaktaydı. Gerek SGK'nın E-Bildirge sistemine geçişi gerekse bu konuya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının hassasiyet göstermesi aylık bağlama sürelerini olabildiğince düşürmüştür. Her ne kadar aylık bağlama süreleri geçmiş yıllara oranla epey düşmüş hatta 30 günlere inmiş olsa da bu her sigortalı için geçerli olamamaktadır. Tüm sigortalıların aylık bağlama sürelerini birlikte değerlendirirsek hâlâ arzulanan makul süreye düşürülmediğini söyleyebiliriz. Örneğin; 4/a şartlarından emekli olma şartlarını taşıyan ve geçmişte 4/c sigortalılığı bulunan bir sigortalının daha önceden bir ön çalışması yoksa 60 günden önce aylığının bağlanması mümkün değildir. Bu yazı dizimizde siz Türkiye gazetesi okurlarına yaşlılık aylığını kısaltma ve muhtemel hak kaybına uğramama adına yapılması gereken çaba ve girişimler hakkında bilgi vereceğiz... Hizmet Cetvellerinde Görünmeyen Gün ve Kazançların Tespiti İşveren tarafından sigortalıların çalışma gün sayıları ile kazançlarını ihtiva eden 4 aylık dönem bordrolarında sigortalının sicil numarasının (SSK Sicil Numarası) hatalı yazılması durumunda, bu süredeki hizmetler sigortalıya ait hizmet cetvellerinde görünmez. 4/a Sigortalılarının sıklıkla karşılaştıkları ve fark etmemeleri halinde ciddi hak kayıplarına yol açan sicil numarası hatalarının düzeltilmesine ilişkin taleplerin, yaşlılık aylığı başvurusundan en az 6 ay önce yapılması isabetli olur. (Devamı haftaya) www.calisandunyasi.com e-mail:?calisandunyasi@tg.com.tr Adres: 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna-İST. Not:?Emekliliğini hesaplatacak okuyucularımızın TC ile Nüfus Cüzdanı Seri numaralarını (resmin altındaki 6 haneli numara) ve doğum tarihlerini ay, gün olarak bildirmeleri gerekmektedir. Eksik bilgili sorulara cevap veremiyoruz! Ayrıca her salı günü saat 13:15'te TGRT FM'de canlı yayınlanan "Zeytin Dalı" programında bizi dinleyebilirsiniz.