Ahirette sorguya çekilmek

A -
A +

Sual: Ahirette dinsizler hangi dine göre imtihan edilecek, yani sorguları hangi dine göre yapılacaktır? CEVAP: Dinsizlere, hak olan din hangisi ise ondan sorulur; yani hangi Peygamber döneminde yaşamışsa o Peygamberin getirdiği dinden sorulur. Ahir zamanda ise kıyamete kadar İslam dininden sorulur. İslamiyet'in de ahkamından değil, yani niye namaz kılmadın, niye oruç tutmadın, niye zekat vermedin diye sorulmaz. Niye İslamiyet'e ve onun bildirdiklerine inanmadın diye sorulur. Mezhepsiz Müslümana da Ehl-i sünnet olup olmadığı sorulur. Mezhepsiz olan Ehl-i sünnet değildir. İtikat, imanla ilgili olduğu halde, Ehl-i sünnet âlimleri, amele ait bazı işleri de Ehl-i sünnet itikadına sokmuşlardır. Yani Ehl-i sünnetin alameti olarak bildirmişlerdir. Üç örnek verelim: 1- Mest üstüne meshi caiz görmek, Ehl-i sünnet itikadındandır. Çünkü bid'at fırkaları bunu caiz görmezler. Hz. Ali'nin şu sözü meşhurdur: (Eğer akıl ile din olsaydı, mestin altını mesh etmek gerekirdi. Halbuki ben Resulullahtan gördüm, mestlerinin üstünü meshederdi.) 2- Sultana isyan etmemek de Ehl-i sünnet itikadındandır. Emire isyan etmemek Ehl-i sünnet itikadına konmuştur. Bid'at fırkaları, emirleri yanlış iş yapınca hemen isyan ederler. 3- Sünnet olmak, kılık kıyafet gibi zevaid bir sünnet iken, âlimler, bunu da sünnet-i hüdaolarak, yani ezan gibi İslam'ın şiarı olarak kabul etmişlerdir. İşte bunun gibi, dört mezhepten birine tâbi olmayı da Ehl-i sünnet itikadı arasına koymuşlardır. Dört mezhepten birinde olmayanın mezhepsiz olacağını, mezhepsiz olanın ise Ehl-i sünnet olamayacağını, yani bid'at ehli olacağını Seyyid Ahmed Tahtavi hazretleri Tahtavi haşiyesinde bildirmektedir. Bid'at ehlinin amelinin de kabul olmayacağı hadis-i şerifle bildirilmiştir. Mezhebe göre sorgu Sual: Dört mezhep arasında farklı ictihadlar vardır. Birisinin mekruh dediğine öteki sünnet diyor. Birisinin sünnet dediğine öteki farz diyor. Hatta haram diyor. Mesela Maliki'de kaplama mesh farzdır, Şafii'de bir parmak değse de yeter. Maliki'nin ictihadı doğru ise Şafiiler yandı demektir. İmam arkasında Fatiha okumak farz, Hanefi'de ise tahrimen mekruhtur. Eğer Şafiilerinki doğru ise, Hanefiler yandı demektir. Bunun gibi çok mesele var. Allah indinde doğru tektir. Ahirette mezhep imamlarının ve mezhep mensuplarının durumu ne olacaktır? CEVAP: Mezhep imamları müctehid kimselerdir. Allah Resulü müctehid âlimlere ictihad etme yetkisini vermiştir. Hatta isabet edemeseler de, yanılsalar da sevap kazanacaklarını bildirmiştir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Âlim, ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevab alır.)[Buhari] Allahü teâlâ da, (Bilmiyorsanız, bilmediklerinizi âlimlere sorun) buyuruyor. (Nahl 43) Biz Allah'ın emrine uyarak mezhebimizin hükmü ile amel ederiz. Allahü teâlâ müctehid âlime sevap verdiği gibi, bize de sevab verir. Her Müslüman, kendi mezhebine göre sorgulanacaktır. Bizden önceki din mensupları da o zamanki kendi dinlerine göre sorgulanacaktır. Musa aleyhisselamın ümmetine, İsa aleyhisselamın dininden sorulmaz. Mesela bizim dinimizde içki haramdır. Daha önce, haram olmayan bir ümmete, siz niye içki içtiniz diye sorulmayacaktır. Mezhepler de böyledir. Bir mezhepte haram olan bir şey, öteki mezhepte caiz ise, caiz olanlara sorulmayacak, haram olanlara sorulacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.