Kâfirler Resulullah ile alay ederek, (Rabbine söyle de, bize çabuk azap göndersin) diyorlardı. Allahü teâlâ, kâfirlerden müminler dünyaya getirmeyi ezelde takdir buyurduğu için, (O kâfirlere azap etmem) buyurdu. Enfal suresinin, (İstiğfar ettikleri için Allah onlara azap yapmaz) mealindeki 33. âyeti için, (onlardan, istiğfar edecek olan çocuklar dünyaya geleceği için, onlara azap etmem demek) olduğunu, âlimler bildiriyor. Bu ümmet seçilmiştir. Bir âyet meali: (Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz.) [Al-i İmran 110] Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki: (Allah'tan gafil olmayın. Huşulu gençler, rüku eden ihtiyarlar, otlayan hayvanlar, emzikteki çocuklar olmasaydı, üzerinize azap üstüne yağardı.) [Beyheki, Taberani] (Ümmetim, merhamete kavuşmuştur, Onlara ahirette azap yoktur. Dünyadaki depremler, belalar, fitneler günahlarına kefaret olur.) [Hakim] (Allah, bir ümmeti [müstahak oldukları] azaba uğratmamışsa, gıda maddeleri pahalanır, ömürleri kısalır, tüccarları ticaret edemez, yağmurları azalır ve başlarına şerli kimseler musallat olur.) [Deylemî] (Allahü teâlâ özel bir kesimin kötü ameli yüzünden genel bir azap vermez. Şayet toplum, gücü yettiği halde, özel kesime aldırmaz ise, hepsine azap eder.) [Taberani] (Depremler olur. 10, 20 veya 30 bin kişi ölür. Allah, bu ölümü müminlere rahmet, kâfirlere ise azap kılar.) [İ.Asakir] Peygamber efendimiz,(Ümmetimde günahlar zuhur ettiğinde, Allahü teâlâ onlara genel bir azap verir) buyurunca, "O zaman onların içinde salihler olmaz mı?" diye soruldu. Buyurdu ki: (Evet olur. Azap herkese isabet eder. Fakat salihler, Allahü teâlânın affına ve rızasına kavuşur.) [İ. Ahmed] (Allahü teâlâ, kullara bela murat ettiğinde, çocuklar ölür. Kadınlar doğurmaz ve içlerinde rahmete şayan biri yoksa, başlarına bela gelir.) [Şirazi] Ölünceye kadar bela! (Müminin kendine, çocuğuna ve malına, hiç günahı kalmayıncaya kadar bela gelir, bu Allah'a mülaki oluncaya [ölünceye] kadar devam eder.) [Tirmizi] (Kul, ameliyle kendisine takdir edilen mertebeye ulaşamıyorsa, Allahü teâlâ ona, ailesine veya malına bela verir ve o belalara sabretmeyi de verir ki ezelde onun için takdir ettiği dereceye nail olsun.) [Buhari] (Şüphe edilen altın, ateşle muayene edildiği gibi, insan da bela ile imtihan olur.) [Taberani] Bela günahsız olanlara da gelir. Allah indinde derecesi daha yüksek olana daha çok, daha şiddetli bela gelir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (En şiddetli belaya duçâr olanlar, Peygamberler, sonra fazilet derecesine göre onları takip edenlerdir. Kişi dindarlığı derecesinde belaya duçâr olur. Eğer kişi dininde kuvvetli ise onun belası da şiddetli olur. Eğer dini gevşek ise belası da ona göre olur. Bela, kula öyle yapışır ki, günahı kaldığı müddetçe onu bırakmaz.) [Tirmizi]