Allah'a kavuşmak hususunda Resulullah efendimizin açıklamalarına bakalım: (Hastalıktan dolayı sızlayan mümine hayret ederim. Eğer hastalıktaki mükâfatı bilseydi, ölüp, Allah'a kavuşuncaya kadar hasta kalmak isterdi.) [Taberani] (Allah'a ihlasla ibadet eden ve şirk koşmadan Ona mülaki olana [kavuşana] Cennet vacib olur. Allah'a şirk koşarak mülaki olana da Cehennem vacib olur.) [Hakim] (Demek ki kâfir olan da Allah'a kavuşuyor, yani diriliyor.) (Müslüman'ın her iyiliği için, on katından yedi yüz katına kadar sevap yazılır. Her günahı için ise bir misli yazılır. Allah'a kavuşuncaya [kıyamete]kadar böyle devam eder.) [Müslim] (Bir tüccar, alacaklarını tahsil eden adamına, "Borcunu veremeyecek fakirden alma, onu hoş gör" derdi. Allah'a kavuşunca [ahirette], Allah da onu hoş görüp, affetti.) [Buhari] (Mümin için, Allah'a kavuşmadan [ölmeden], rahat yoktur.) [Müslim] (Bir Müslüman, "Sübhanallahi ve bihamdihi ve estağfirullah ve etübü ileyh" derse, bu söz Arş'a asılır ve o kimse Allah'a kavuşuncaya [ahirete] kadar sahibinin işlediği hiçbir günah onu silmez ve o, söylediği gibi mühürlü olarak kalır.) [Taberani] (Bela müminin bedeninde, malında ve evladında devam eder. Tâ ki üzerinde hiçbir günah kalmadan Allah'a kavuşuncaya [ahirete] kadar.) [Hâkim] (İmrenilen mümin, yükü hafif, namazını doğru kılan, Allah'a kavuşuncaya [ahirete] kadar kâfi rızka sabreden, kulluk vazifesini güzelce yerine getiren, halk arasında fazla tanınmayan, musibeti dünyada iken verilen, mirası ve ardından ağlayanı az olan kişidir.) [Tirmizi, İbni Mace] (Allah'ım, sana kavuşana [ahirete]kadar dünyadan ihtiyaç bağlarımı kopar.) [Ebu Nuaym] (Hiç kimsenin bende bir hakkı olmadığı halde Rabbime kavuşmak isterim.)[Ebu Davud] (Hak teâlâ, kıyamette Müslümanlara, "Bana kavuşmayı arzu eder miydiniz?" buyurur. Evet derler. Niçin diye sorar. Affını umardık derler. "Ben de sizi affettim" buyurur.) [İ. Ahmed] (Her gün öncekinden kötü olur. Rabbinize kavuşana [kıyamete] kadar böyle olur.) [Buhari] (Allahü teâlâ buyurdu: Bana kavuşmak isteyen kuluma ben de kavuşmak isterim. Bana kavuşmaktan hoşlanmayandan ben de hoşlanmam.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, Darimi] Ölüm anında... Peygamber efendimiz, (Kim Allah'a kavuşmayı severse, Allah da ona kavuşmayı sever. Kim Allah'a kavuşmaktan hoşlanmazsa, Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz) buyurunca, Âişe validemiz, [Allah'a kavuşmanın ancak ölmekle, ahirette mümkün olacağını bildiği için] (İnsan ölümü hoş görmez, bu durumda ne yapmalıyız) dedi. Resulullah buyurdu ki: (Hayır öyle değil, imanlı kişi öleceği zaman, Allah'ın fazlı, keremi ona müjdelenir. Ona ahirete gitmekten daha sevgili bir şey olmaz, Allah'a kavuşmayı sever. Allah da, ona kavuşmayı ister. Bir kâfir, öleceği zaman, göreceği azap haber verilir. Onun için ahirete gitmekten daha kötü bir şey olmaz. Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz.) [Buhari] Bu hadis-i şeriflerin hepsi de, Allah'a kavuşmanın, dirildikten sonra Allah'ın manevi huzuruna çıkmak olduğunu bildirmektedir. Tek istisnası yoktur. Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29