Kâfirler ibadetle mükellef değildir. Ahirette onlara niye namaz kılmadınız, niye oruç tutmadınız diye sorulmayacaktır. Onlara niye inanmadınız diye sorulacaktır. Durum böyle iken ne diye Bekara suresinin 21. âyetinde (Ey insanlar Allaha ibadet ediniz) buyuruluyor da, ey müminler denmiyor? CEVAP: O âyetin meali şöyledir: (Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki, Allahın azabından korunmuş olabilesiniz.) [Bekara 21] Tibyan'da (Allahın varlığına, birliğine, inanmak suretiyle kulluk edin) diye açıklanıyor. Deliler ve çocuklar hariç, mükellef olan herkes bu emre muhatap deniyor. Âyetin sonundaki tettekun=Şirkten, küfürden ve günahlardan korunasınız diye açıklanıyor. Bu açıklamalar kâfirleri de, müminleri de kapsamaktadır. Yani (Allaha kulluk ederseniz kurtulursunuz) buyuruluyor. Elbette buna kâfirler de müminler de dahildir. Kulluk için önce iman, sonra da ibadet gelir. Kur'an-ı kerimdeki (Ey iman edenler iman edin) demek, (Beni tanıyın) demektir. (Beni tanıyın) demek ise, (Emir ve yasaklarıma uyun) demektir. Cahillerin imanına İman-ı mecazi denir. Bu iman, bozulabilir ve yok olabilir. Hakikat ehlinin imanları bozulmaktan mahfuzdur. (Ey iman edenler iman edin) demek, (Ey, imanın suretini edinenler, ibadet ederek, hakiki imana kavuşun) demektir. Demek ki haramlardan kaçmayan, ibadetlerini yapmayan kimse Allah'ı tanımış olamaz ve hakiki imana kavuşamaz. Başka bir âyet-i kerimede de buyuruluyor ki: (Ben cin ve insanları, ancak bana kulluk etmeleri [beni tanımaları] için yarattım.) [Zariyat 56] Bu âyet-i kerimedeki (Kulluk etmeleri, ibadet etmeleri için) ifadesi, âlimler tarafından (beni tanımaları için) diye açıklanmıştır. Yani, Allahü teâlâyı tanımak için yaratıldık. Allah'ı tanımak ise, emir ve yasaklarına uymak demektir. Hadis-i kudside, (Tanınmak için her şeyi yarattım) buyuruyor. Yani (Onların beni tanımakla şereflenmesi için yarattım) buyuruyor. Yoksa, (Tanınayım da meşhur olayım) demek değildir. Peygamber efendimiz, ilmin inceliklerini soran bir bedeviye buyurdu ki: - Sen ilmin başını öğrendin mi? - İlmin başı nedir ya Resulallah? - İlmin başı, Allah'ı tanımaktır. Bu da Onun; misli, benzeri, zıttı, dengi, eşi olmadığını, vâhid, evvel, ahir, zâhir ve bâtın olduğunu bilmektir. Rablerin rabbi demek Mektubat-ı Rabbanide, (Ellerimizi rablerin rabbi olan yüce Allah'a açtık) deniyor. Rabler diye çoğul kullanmak uygun mu? CEVAP: Bazı kelimelerin birkaç manası olur. Rab kelimesi de böyledir. Rab=Besleyen, yetiştiren, terbiye eden demektir. O zaman yukarıdaki ifade, (Ellerimizi, terbiye edenlerin terbiye edeni olan yüce Allah'a açtık) anlamına gelir. Kur'an-ı kerimde halk edenlerin halıkı diye bir ifade de geçmektedir. Bu âyeti de yanlış anlayanlar, hâşâ birçok yaratıcı var diye, yaratma kelimesini insanlar için de kullanıyorlar. Ehl-i sünnet âlimlerinin açıklamalarına bakmadan mana vermek yanlış olur.