Allahü teâlânın 99 ismi

A -
A +

Sual: Bir arkadaşım, "Ebu Hüreyre'den nakledilen bir hadiste, Peygamberimizin (Allah'ın 99 ismi vardır. Bunları ihsâ eden, Cennete girer, sonsuz saadete ulaşır) dediği iddia edilmiştir. Bu hadis sahih değildir. Peygamberimiz şöyle söylemiş olabilir: (Allah'ın isimlerinden 99'unu ihsâ eden Cennete girer, sonsuz saadete erişir) dedi. Bu arkadaşımın sözünde doğruluk payı var mıdır? CEVAP: Zerre kadar doğruluk payı yoktur. Çünkü o hadis-i şerif, kütüb-i sittenin en kıymetli üç hadis kitabında, yani Buhari, Müslim ve Tirmizi'de vardır. O hadis-i şerifi yalan saymak, bu üç büyük âlimi cahil saymak olur. Hatta bu suçlama Hz. Ebu Hüreyre'ye kadar uzanır. O arkadaş, sanki Allah'ın sadece 99 ismi var sanıyor, okuduğunu anlamıyor. Din kitaplarında bu husus açıklanmıştır. Adam kendi anlayışını din yerine koyup, bütün âlimleri suçlamaya kalkıyor. Herkese Lazım Olan İman kitabında deniyor ki: Allahü teâlânın isimleri sonsuzdur. Bin bir ismi var diye meşhurdur. Yani, isimlerinden bin bir tanesini insanlara bildirmiştir. Bunlardan 99'una Esma-i hüsna denir. Demek ki Allah'ın ismi çoktur. Ama bunlardan 99'una Esma-i hüsnadeniyor. Kadızade Ahmed Efendi de, Birgivi vasiyetnamesi şerhinde, (Allahü teâlânın 99 ismine Esma-i hüsna denir) diyor. Arkadaşın dediği gibi, Allah'ın isimlerinden 99'unu değil, Resulullahın bildirdiği 99 ismi ihsâ etmek (saymak) gerekiyor. Yoksa Allahü teâlânın ismi çoktur. Bunlardan rastgele 99'unu ihsâ etmek değildir. Bildirilen 99 ismi ihsâ etmek gerekir. Burada ihsâ etmek, bu 99 ismi manaları ile birlikte ezberleyip amel etmek demektir. Böyle yapan elbette Cennete girer, sonsuz saadete ulaşır. Birkaç örnek verelim: Kerim: Lütfu ve ihsanı bol, çok ikram eden. Müslüman da, cömert ve ihsan sahibi olmalı. Gaffar: Günahları örten, çok mağfiret eden. Müslümanlar da birbirlerinin kusurlarını görmemeli. Razzâk: Her varlığın rızkını veren, ihtiyacını karşılayan. O halde, rızk için endişe etmemeli. Mütekebbir: Büyüklükte eşi, benzeri yok. Bu ismi okurken Allahü teâlânın azametini ve kibriyâsını düşünerek kibirden uzak durmalı. Bunlar gibi Esma-i hüsnadaki isimler okunurken, manalarını düşünmeli ve bunlarla amel etmeli. Arkadaşınızın, hadis-i şerif okuyup yanlış anlaması da gösteriyor ki, tefsirden, meal ve hadisten din öğrenilmez. Dinimi öğreneyim derken, yanlış anlayıp, dinsiz olup çıkabilir. Bu yüzden doğru yazılmış ilmihal kitaplarından dinimizi öğrenmeye çalışmalıyız. Ehl-i sünnet âlimlerinin kıymetli eserlerinden tercüme edilerek derlenmiş olan, nakli esas alan, en kıymetli ilmihal kitabı Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye son sözünde diyor ki: Kalb ve ruh mütehassısları (Evliya olan Ehl-i sünnet âlimleri, kalb, ruh mütehassısları olup, herkesin bünyesine ve hastalığına ve zamanının zulmetine ve fesadına uygun ruh ilaçlarını, hadis-i şeriflerden seçerek söylemişler ve yazmışlardır. Resulullah, dünya eczanesine yüz binlerce ilaç hazırlayan baştabip olup, Evliya olan Ehl-i sünnet âlimleri de, bu hazır ilaçları, hastaların dertlerine göre dağıtan, emrindeki yardımcı tabipler gibidir. Hastalığımızı bilemediğimiz, ilaçları tanımadığımız için, yüz binlerce hadis içinden, kendimize ilaç aramaya kalkarsak, (Allergie) aksi tesir hasıl olarak, cahilliğimizin cezasını çeker, fayda yerine zarar görürüz. İşte bunun için, hadis-i şerifte, (Kur'an-ı kerimi kendi anladığına göre tefsir eden kâfir olur) buyuruldu. Mezhepsizler, bu inceliği anlayamadıkları için, (Herkes Kur'an ve hadis okumalı, dinini bunlardan kendi anlamalı, mezhep kitaplarını okumamalı) diyerek, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarının okunmasını yasaklıyor ve bütün Müslümanları felakete sürüklüyorlar.) Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.