Bid'at ehli ile arkadaşlık yapmak, oturup onunla sohbet etmek caiz değildir. İmam-ı Rabbanî hazretleri (İyi biliniz ki, bid'at ehli ile konuşmak, kâfirle arkadaşlık etmekten, kat kat daha fenadır. Bid'at ehlinden yılandan, canavardan kaçar gibi kaçmak gerekir.) buyurdu. Muhammed Masum hazretleri de buyuruyor ki: (Bid'at ehlinden başka herkese, dosta ve düşmana, Müslümana ve kâfire, daima güler yüz, tatlı dil göstermelidir. Bid'at ehline ve münâfıklara ve açıkça günah işleyenlere tatlı dil ve güler yüz câiz olmadığı için, zaruret olmadıkça, bunlarla karşılaşmamaya, görüşmemeye çalışmalı, görüşülürse, zaruret miktârını aşmamalıdır.) Bid'at ehli ile görüşmeyi yasaklayan hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır: (Bid'at ehline sert davran! Allah, onlara düşmandır.) [İbni Asakir] (Onlardan kaçın! Sizi dalalete, fitneye düşürmesinler.) [Müslim] (Hasta olurlarsa, ziyaretlerine gitmeyin!) [Ebu Dâvud] (Karşılaşınca, onlara selam vermeyin!) [İbni Mace] (Onlarla birlikte bulunmayın, birlikte yiyip içmeyin!) [Ukayli] (Onların cenazelerine gitmeyin, onlarla birlikte namaz kılmayın!) [İbni Hibban] (Ben onlardan değilim. Onlara karşı cihad, kâfirlerle cihad gibidir.) [Deylemî] (Bid'at işleyene büyük diyen, Müslümanlığı yıkmaya yardım etmiş olur.) [Mekt. Rabbani] Bid'at ehlinden böyle uzak durmanın sebebi bid'atin çok kötü bir iş olduğu içindir. Çünkü bid'at çıkaran dine ilave yapıyor, Allahü teâlâ adına, peygamber adına hükümler koymuş oluyor. Allahın ve Resulünün koyduğu hükümleri beğenmemiş oluyor. Bütün günahlardan daha büyük günah işlemiş oluyor. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Bid'at çıkaran ve bunu yapana şeytan çok ibâdet yaptırır, onu çok ağlatır.) [F.Bilgiler] (Kim bid'at ehlinden buğz ederek yüz çevirirse, Allah onun kalbini korkudan emin kılar ve imanla doldurur. Kim bid'at ehline sert muamele ederse, Allahü teâlâ onu en büyük korku gününde emin kılar. Kim bid'at ehlini hakir ve zelil görürse, Allahü teâlâ onu cennette yüz derece yükseltir. Kim de bid'at ehline selam verir veya onu müjdeyle, sevindirici şeyle karşılaşırsa, Muhammed aleyhisselama indirilen Kur'an-ı kerimi küçümsemiş olur.) [Hatîb] (Bir bid'at ehli öldüğünde İslâmda bir fetih vuku bulmuş gibi olur.) [Hatîb] (Bir bid'at çıkaran, ölmeden önce mutlaka onun kötülüğüne maruz kalır.) [Taberânî] (Bid'at ehlinden ilim öğrenmeye çalışmak, kıyâmet alâmetlerindendir.) [Taberânî] (Bid'atlerin yayılışı, taşınamayan yüktür, bitmez, tükenmez kötülüktür.) [Taberânî] (Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, 72'si [bid'at ehli olanlar] cehenneme gider.) [Tirmizî] (Ümmetim gruplara bölünecek, bu grupları bid'atler kaplayacak, tıpkı kuduz ısırıp da, kuduran kimsede hiçbir damar bırakmayıp her tarafını sardığı gibi, bu bid'at de onların her hallerine sirayet edecektir.) [Ebu Davud] O halde bid'atlerden çok sakınmalıdır.