Çabuk sinirlenmek

A -
A +

Sual: Tez sinirleniyorum, büyük küçük dinlemeyip, karşımdakileri kırıp döküyorum. Sinirime hâkim olabilmek için ne yapmalıyım? CEVAP: Dinin emrine uymalı, bunun günah olduğunu bilmeli. İnsan bile bile kızıp öfkelenmez. Kızsa da, sinirine hâkim olur. Zaten dinimiz kızmamayı değil; sinirine hâkim olmayı emrediyor. Her insan kızabilir ama kızınca dinin dışına çıkmamalı, zararlı iş yapmamalı! Hiddetlenince, Euzü besmele ve iki kul euzüyü okumalı. Kızıp öfkelenenin aklı örtülür. İslamiyet'in dışına çıkar. Birkaç hadis-i şerif meali: (Öfkelenen, dilediğini yapmaya gücü yettiği halde, yumuşak davranırsa, Allahü teâlâ da onun kalbini emniyet ve iman ile doldurur.) [İbni Ebid-dünya] (Öfke, şeytanın vesvesesinden hâsıl olur. Şeytan, ateşten yaratılmıştır. Ateş, su ile söndürülür. Sinirlenince, abdest alın.) [Ebu Davud] (Sinirlenen, ayakta ise otursun. Öfkesi geçmezse, yan yatsın.) [Ebu Davud] Ayakta olanın intikam alması kolaydır. Oturunca azalır. Yatınca daha azalır. Sinirlenmek kibirden doğar. Yatmak, kibrin azalmasına sebep olur. Kızınca, (Allahümmagfir li-zenbî ve ezhib gayza kalbî ve ecirnî mineşşeytân) okumak, hadis-i şerifte bildirildi. (İbni Sünni) Manası, (Ya Rabbi, günahımı affeyle. Beni, kalbimdeki öfkeden ve şeytanın vesvesesinden kurtar) demektir. Öfkeye sebep olan kimseye yumuşak davranamayan, onun yanından ayrılmalı, ondan uzak durmaya çalışmalı. Pahalı maden Sual: Kol saatlerinin camlarını çizilmeye karşı dayanıklı olması için safirden, kasasını da dayanıklı olması için titanyumdan yapıyorlar. Bu iki metal de, altın kadar pahalıdır. Bu saatleri kullanmak haram değil midir? CEVAP: Hiç mahzuru yoktur. Platin de pahalıdır. Altının haram olması, pahalı olduğu için değildir. Gümüş çok ucuz olmasına rağmen, gümüş kaşık, gümüş bıçak da caiz değildir. Demir çok ucuzdur, demirden yüzük caiz değildir. Bir şeyin haram veya helal olması, dinimizin bildirmesi ile anlaşılır. Kendi kendimize mukayese ederek, o haram ise, bunda da aynı durum var, öyleyse bu da haram dememiz, asla caiz olmaz. Vatan-i asli neresidir? Sual: Ankara'da doğdum, Eskişehir'de nikâhım kıyıldı. Bursa'da düğünüm oldu. İstanbul'da ikamet ediyorum. Ancak ileride Bursa'ya gitmeyi düşünüyorum. Benim vatan-i aslim neresidir? CEVAP: Bir kimsenin vatan-i aslisi doğduğu yerdir. Evlenince, doğduğu yer vatani asli olmaktan çıkar. Evlenmekten kasıt da, nikâh veya düğün olunan yer değil, zifaf olunan yerdir. Zifaf nerede olmuşsa, orası vatan-i asli olur. Eğer İstanbul'a temelli yerleşseydiniz, evlendiğiniz yer de vatan-i asli olmaktan çıkardı. Ancak İstanbul'da temelli kalmayı düşünmediğinize göre vatan-i asliniz, evlendiğiniz yani zifaf olan yerdir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.