Cehennem şimdi var mı, yoksa kıyamet koptuktan sonra mı yaratılacak? Kâfirler hep aynı yerde mi azap görecektir? deniyor. (Feraid-ül-fevaid) kitabında diyor ki: Cennet ve Cehennem şimdi mevcuttur. Cehennem yedi tabakadır. Birbirinin altındadırlar. Her tabakanın ateşi, üstündekinden daha şiddetlidir. Günahı affedilmemiş olan müminler birinci tabakada, günahları miktarı yanıp, sonra Cehennemden çıkarılarak Cennete götürüleceklerdir. Diğer altı tabakada çeşitli kâfirler sonsuz yanacaklardır. Azabı en şiddetli olan yedinci tabakasında münafıklar, mürtedler ve zındıklar yanacaktır. Bunlar, dilleri ile islâmiyeti övüp, kalbleri ile inanmayan, ikiyüzlü kâfirlerdir. Kâfirlerin bedenleri yanıp kül olunca, tekrar yaratılarak, tekrar yanacaklar, sonsuz olarak böyle azap göreceklerdir. Hz. Âdem'e secde etmek Allahtan başkasına secde edilmediğine göre, Allahü teâlâ, Hz. Âdem'e secde edilmesini niçin emretmiştir deniyor. Allahü teâlânın (Âdem'e secde edin) emri, (Âdem'e doğru secde edin) demektir. Nasıl biz, Kâbe için değil de, Kâbe istikametine secde ediyorsak, melekler de Âdem aleyhisselama doğru secde ettiler. Fakat İblis secde etmedi. Hâlbuki İblis, daha önce hep secde ederdi. Kendini Hz. Âdem'den üstün gördüğü için ona doğru secde etmedi. (Mektubat-ı Rabbanî) Âdem aleyhisselamdan, İbrahim, aleyhisselama kadar, selamlaşma, birbirine secde etmekle olurdu. Sonra, bunun yerine boynuna sarılmakla oldu. Muhammed aleyhisselam zamanında, el ile müsafeha sünnet oldu. (R. Nasıhin) Sirke güzeldir Bazı kimseler, sirkenin şaraptan yapıldığını, bu bakımdan sirke yemenin doğru olmayacağını söylüyorlar. Birçok necis şey, kimyevi değişmelerle temiz olur. Sirke üzümden başka maddeden de yapılır. Fakat üzüm şırasından yapılan daha makbuldür. Şıra önce şarap, sonra sirke olur. Şarap sirke haline dönünce, artık bir daha şaraplaşmaz. Onun için sirke kullanmakta mahzur yoktur. Hadis-i şerifte, (Sirke ne güzel yiyecektir) buyuruldu (Müslim) Alacağın tehiri Bazı kimseler de, "Alacaklı olduğumuz kimseleri, borçlarını ödemeleri için sıkıştırsak günah olur mu?" diye soruyorlar. Her zaman alacağınızı istemek hakkınızdır. Ancak borcunu veremeyenleri sıkıştırmamak çok iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Kıyamette sıkıntılarından kurtulmak isteyen, eli darda olana, alacağını tehir etsin veya bağışlasın!) [Müslim] (Bir müslümana Allah rızası için ödünç verene, her gün için sadaka sevabı verilir. Fakirden alacağını çabuk istemeyene, her gün için malın hepsini sadaka vermiş gibi sevap verilir.) [Hakim] (Başka himaye bulunmayan günde, Allahın himayesine girmek isteyen, eli darda olana kolaylık göstersin veya alacağını bağışlasın!) [Taberânî] (Kim, fakirdeki alacağını tehir eder veya bağışlarsa, Allahü teâlâ da, kıyamet günü onu kendi himayesine alır.) [Taberânî]