Çocuklara dini sevdirmek

A -
A +

Sual: Küçük çocuklara, dinimizi nasıl sevdirebilir, nasıl terbiye edebiliriz? CEVAP: Bunu yap, şunu yapma demek yerine, örnek olmak gerekir. Lisan-ı hâl, lisan-ı kalden entaktır. Yani insanın hâl ve hareketi, sözünden daha etkili olur. Kendimiz, hal ve hareketlerimizle güzel örnek olursak, yarı yarıya bu işi başarmış sayılırız. Daha sonra, Peygamber efendimizin, Eshab-ı kiramın, din büyüklerinin, evliyânın sevgisini aşılamalıdır. Bu sevgi verilirse, onların ismini söyleyerek Allahü teâlâyı anlatmak, dinimizin emir ve yasaklarına alıştırmak kolay olur. İnsan, sevdiğine benzemek ister, sevdiğinin sözlerine uyar. Büyükler, talebelerine, önce namazdan, oruçtan, haramlardan bahsetmezlerdi. Mesela, İmam-ı Rabbani hazretlerini, kendi hocalarını anlatırlar, bu büyükleri sevdirirlerdi. Ondan sonra, bunlar; karada, denizde, havada yani her yerde namazı, dinimizin emir ve yasaklarını düşünürlerdi. Büyüklerin sevgisi, her derde ilaç gibidir. Onların sevgisi ve bereketiyle dinimize uymak çok kolay olur. İYİ İNSAN Sual: İyi huylu veya işinde başarılı olan, kâfir ve fâsık bir kimse için, iyi insan demek caiz midir? CEVAP: İyi insan, sâlih insan demektir. Müslüman olmayan, itikadı bozuk olan veya çekinmeden açıkça günah işleyen fâsık, sâlih olamaz. Kâfir veya fâsık, iyi huyluysa veya işini iyi yapıyorsa, o huyu söylenebilir veya işi için iyi denebilir. Mesela, (Çok cömerttir, yardımseverdir, işinin ehlidir. İyi bir avukattır, iyi bir doktordur) denebilir. Bu, işini iyi yapıyor demektir. Kötü kimseye, iyi insan denmez. EHL-İ KİTAP VE MÜŞRİKLİK Sual: Hıristiyanlar, eskiden beri üç ilaha inandıkları halde, niye önceden kitaplı kâfirdi de, şimdi müşrik oluyor? Eski Hıristiyanların kestikleri yeniyor da, şimdikilerin kestikleri niçin yenmiyor? CEVAP: Eskiden resimlere, heykellere secde ediyorlardı. Ellerindeki bozuk İncillere, Tanrı'nın İsa'ya gönderdiği kitaptır diyorlardı. İsa, Tanrı'nın elçisidir, onu çok seviyor, her istediğini yaratıyor. Babanın oğlunu çok sevdiği gibi, Tanrı'ya baba, İsa'ya oğul diyorlardı. Kendilerine şefaat etmesi için, İsa'ya yalvarıyorlardı. Bunlar ehl-i kitap yani kitaplı kâfirse de, müşrik değildi. Şimdiyse çoğu, (İsa'da ilahlık sıfatları var. Babası gibi, her dilediğini yaratır. Ebedi, ezeli olarak diridir) diyorlar. Bunun için, böyle bilenler müşrik olmaktadır. Böyle inanmaya, şirk denir. Böyle ibadet edilen resimler, heykeller, haçlar, put olur. Bu inançtaki Hıristiyanların kestiği hayvanlar yenmez. Ancak, kitap ehli Hıristiyan'ın mı, yoksa müşrik olanların mı kestiği bilinmeyince ve araştırmak da gerekmediği için, Hıristiyan ülkelerinde kesilen hayvanların etlerini yemek caiz olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.