Sual: Kur'anın mantığına, ruhuna göre, mübarek gün ve gecelerde doğup ölmenin hiç önemi yoktur. Çünkü doğmak ve ölmek bizim elimizde değildir. Kadir Gecesinde de doğup, yine o gece ölsek ne fark eder? İster meyhanede öl, ister tuvalette öl, istersen camide namaz kılarken öl hiç önemi yoktur. Çünkü insan fiiliyle değer kazanır. Bu görüşümde yanlış mıyım? CEVAP: Dini konularda sizin ve bizim görüşümüzün ne önemi olur? Din kitapları ne yazıyorsa o esastır. Din kitaplarında Kur'anın mantığı, Kur'anın ruhu diye bir deyim yoktur. Bunlar, İslam dininin hak din olduğuna inanmayan, Resulullahın hâşâ kendi kurduğu beşeri bir sistem olduğunu sanan gayri müslimlerin etkisinde kalıp, yazılarında, kitaplarında İslam düşüncesi tabiri kullanan bid'at ehlinin uydurmasıdır. Eğer Kur'anın manası denmek isteniyorsa, Kur'an-ı kerimi siz ve biz mi iyi anlarız, yoksa Peygamber efendimiz ve İslam âlimleri mi? Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir: (Cuma günü veya gecesi ölen mümine kabir azabı olmaz.) [Tirmizi] (Tirmizi, kütüb-i sitte adı ile maruf, en kıymetli altı hadis kitabından birisidir. Cuma günü ölen Müslüman, o günün şerefine kabir azabı görmüyor. Kâfir o gün ölürse elbette cezasını çeker.) (Cuma günü veya gecesi ölen mümin, şehit olur, kabir azabından kurtulur.) [Ebu Nuaym-Hilyet-ül evliya, İ. Süyuti-Cami-üs-sagir, İbni Abidin-Redd-ül Muhtar] (Görüldüğü gibi bu âlimler de bu hadis-i şerifi bildiriyorlar. Cuma günü ölen Müslümana kabir azabı olmaması, Allahü teâlânın bir ihsanıdır, bu nimeti dilediğine verir. Buna kimse itiraz edemez.) (Cuma günü günah işlemeden geçerse, diğer günler de selametle geçer.) [İ.Gazali] (Bu da Allahü teâlânın bir ihsanıdır.) (Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir Gecesi, Arefe Gecesi, Berat Gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi] (Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, dua ve tövbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Hiç kimsenin, niye Allah bazı gecelere kıymet verdi diye bir sual sormaya hakkı yoktur.) "Nass" dogma değildir! Sual: Batıdan gelme kelimeleri kullanmayı bir meziyet sananlar, "Nass" yerine "dogma" diyorlar. Dogma, Nass yerine kullanılabilir mi? Bir de "dogmacılık" var. Bunun da Nass ile bir ilgisi var mı? CEVAP: Türk Dil Kurumunun sözlüğünde, 'dogma'nın tarifi şöyledir: (Doğruluğu sınanmadan benimsenen, bir öğretinin veya bir ideolojinin temeli yapılan sav, nas.) TDK'ya göre, Dogmacılık kelimesinin anlamı da şöyledir: (Öne sürülen öğreti ve ilkeleri eleştirmeden doğru olarak benimseyen ve benimsediği varsayımlardan katı bir yöntemle önermeler türeten anlayış, dogmatizm.) Dinimizde Nass, manaları açık olan âyet-i kerimelere ve hadis-i şeriflere yani Allah ve Resulünün sözlerine denir. Dogma ile dogmacılıkla ilgisi yoktur. Ateistler, Müslümanlara, siz körü körüne inanıyorsunuz anlamında, "Siz dogmalara inanıyorsunuz" diyorlar. Müslümanlar dogma kelimesini Nass anlamında kullanmamalıdır. > Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29 www.dinimizislam.com