Doğuran kazan!..

A -
A +

Sual: İnternet sitenizi inceledim. Evrende tesadüfe yer olmadığını, bunların bir yaratıcısının bulunduğunu iddia ediyorsunuz. Ay, Güneş, Dünya ve her şey kendiliğinden olmadı mı? Ben, "Ölüp toprak olduktan sonra tekrar dirilme yok" diyorum. Bunun aksini ispat edebilir misiniz? CEVAP: Sitemizi okumuşsanız, orada bütün akli ve nakli deliller var idi. İnanmayana neyi ispat edebiliriz ki? Size bir tek soru soracağız. Buna cevap verebilecek misiniz? Bu muazzam kâinatın tesadüfen olduğuna inancınızda samimi misiniz? Evet diyorsanız, sorumuz şu: Bu insanlar madem tesadüfen var oldu, tesadüfen de dirilemez mi? Tesadüfen doğan tesadüfen ölemez mi? Tesadüfen ölen, tesadüfen dirilemez mi? Nasreddin Hocanın kazan olayı, ateistleri susturmak için mükemmel bir cevaptır. (Kazanın yoktan var olduğuna inanıyorsun da, tekrar yok olacağına, öleceğine niye inanmıyorsun) diyor. Madem tesadüfle her şey yoktan var olabiliyor, o halde, yok olduktan sonra yine var olmasına imkansız demek çok yanlıştır, kendi kendini yalanlamak olur. Bugün teknoloji zirvelere çıkmaya çalışıyor. Buna rağmen değil bir karıncayı, bir buğday tanesini, bile yapmaktan âciz kalıyor. Bırakın insan veya bir hayvan yapmayı, bir buğday yapılabilse, dünyada açlıktan ölen olmaz. Bir buğdayı yapmaktan aciz olan insan, kendini ve bu muazzam kâinatı yoktan var edeni inkâr etmesi, akıl işi değildir; ahmaklığın daniskasıdır. Dua ve tesbih Sual: Hacda gördük. Bazıları tesbih çekmeden, dua etmeden kalkıyorlar. Namazdan sonra toplu olarak tesbih çekmek, imamın duasına amin demek bid'at diyorlar. Bunlar bid'at midir? CEVAP: Cemaatin imam ile birlikte, sessizce dua etmeleri efdaldir. Ayrı ayrı dua yapmaları ve dua etmeden kalkıp gitmeleri de caizdir. Ama bunu âdet haline getirmemelidir. Hem imamın duasına âmin demeli, hem de kendimiz dua etmeliyiz. Bid'at olan sadece müezzinin komut etmesidir. Tesbih çekmek, dua etmek bid'at değildir. Din kitaplarında ifadeler şöyledir: Farzı veya son sünneti kılınca, imamın sağa, sola veya cemaate dönmesi müstehabdır. İşlerini görmesi için, hemen gitmesi de caizdir. Hadis-i şerifte, (Her namazdan sonra, üç kere, Estagfirullahel'azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyume ve etubü ileyh okuyanın, bütün günahları afv olur) buyuruldu. İstiğfârdan sonra, Âyet-el-kürsî ve 33 kere (Sübhânallah), 33 kere (Elhamdülillah) ve 33 kere (Allahü ekber) ve bir (kelime-i tahlîl) okumaları ve ellerini göğüs hizâsına kaldırarak, dua etmeleri de müstehabdır. (Merâkıl-felâh, Tahtavi) İmam ve cemaat ile beraber kollarını, az ileriye uzatıp ve göğüs hizasına kaldırıp, avuçları tam açık olarak semaya çevirip dua et ve âmin de. (Ey oğul ilmihali) "Âmin" demek... Âmin ile ilgili üç hadis-i şerif meali şöyledir: (Bir cemaat topluca dua eder, bir kısmı da âmin derse, Allah o duayı kabul eder.)[Hâkim] (Dua edenle âmin diyen sevabda ortaktır.) [Deylemi] (İmam duada, cemaati hariç tutmasın. Hariç tutarsa onlara hıyanet etmiş olur.) [Beyheki] (İmam âmin dediği zaman siz de âmin deyin. Çünkü birinin âmin demesi meleklerin âmin demesine tesadüf ederse onun geçmiş günahları mağfiret olunur.)[Buhari] Cemaatin imam ile tesbih çekmesi ve dua etmesi bid'at değil, müstehabdır. (Nimet-i İslam) Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.