Fedek bahçesi

A -
A +

Sual: Halife Ebu Bekir, Fedek hurmalığını Hz. Fatıma'dan niçin zorla almıştır? CEVAP: Hâşâ öyle bir şey yok. Bu tamamen İbni Sebecilerin uydurmasıdır. Ahmed Cevdet Paşa diyor ki: Halife Hz. Ebu Bekir, Resulullahın silahları ile beyaz katırını, Hz. Ali'ye verdi. Diğer eşyayı Beytülmale bıraktı. Fedek ve Hayber'deki hurmalıklarını, Resulullah hayatta iken vakf etmiş, kimlere dağıtılacağını emir buyurmuştu. Gelip geçen elçilere ve misafirlere verirdi. Ebu Bekir bunları eskisi gibi dağıtıp, asla değiştirmedi. Fatıma mirasını istediğinde; (Resulullahtan işittim: (Biz Peygamberlere kimse vâris olamaz! Bıraktığımız mal, sadaka olur) buyurmuştu. Ben Resulullahın yaptığını değiştirmem) dedi. Fatıma (Sana kim vâris olur?) demiş. Halife de: (Evladım, ehlim olur) deyince, (Ya ben niçin babama vâris olmuyorum?) demiş. Halife de: (Senin baban olan Resul-i ekremden işittim ki, (Kimse bize vâris olamaz!) buyurdu. Onun için sen de vâris olamazsın. Fakat ben Onun halifesiyim, Onun nafaka verdiği kimselere, aynı şeyleri ben de veririm. Senin masraflarını yapmak benim vazifemdir) dedi. Bunun üzerine Fatıma razı oldu ve artık miras lafı etmedi. (Kısas-ı enbiya s.369) Hadis âlimi Abdülhak-ı Dehlevi, aynı şeyleri bildirdikten sonra buyuruyor ki: Resulullah birçok kimselere, mal vereceğini vaat etmişti. Vefatından sonra, gelip, bu malları istediler. Halife hepsine verdi. Ebu Bekir, mirası yalnız Fatma'dan men etmedi. Âişe de, gelip, miras istedi. Ona da vermedi. Başka zevceler de istedi. Hiçbirisine vermedi. Peygamberler miras bırakmaz hadis-i şerifini söyledi. Halife, bu hadis-i şerifi söyleyince, Eshab-ı kiramın hepsi, biz de işitmiştik, dediler, bir kişi bile itiraz etmedi. Halife kimseye miras vermedi ve Resulullahın akrabasına evvelce verilen her şeyi aynen verdi ve Resulullahın yaptığını değiştirmem dedi ve onun akrabasını, kendi akrabamdan daha çok seviyorum diye yemin etti. Fatma'nın miras yüzünden, Ebu Bekir'e darıldığını söylemek ne kadar yanlıştır. Eshab-ı kiramın sözbirliği ile bildirdiği hadis-i şerifi, Fatıma'nın kabul etmeyeceğini düşünmek Hz. Fatıma'ya iftira olur. Fatıma vefat edeceği zaman, Ebu Bekir ile helalleşip ondan razı olmuştur. Hadis âlimi, imam-ı Beyheki, imam-ı Şabi'den rivayet ediyor ki, Fatıma hasta iken, halife Ebu Bekir kapıya geldi. Ali, Fatıma'ya, Ebu Bekir'in geldiğini haber verdi. Fatıma izin verdi. Halife içeri girdi ve kendisi ile helalleşti. Fatıma, Ebu Bekir'den razı oldu. İmam-ı Müstağfiri'nin Kitabülvefa ve Riyadunnadara kitaplarında ve Hafız Ebu Said Kitab-ül-müvafeka adındaki kitabında da böyle yazmaktadır. Faslülhitab kitabında diyor ki: Hz. Fatıma akşam ile yatsı arasında vefat etti. Ebu Bekir, Osman, Abdurrahman bin Avf ve Zübeyr bin Avvam hazır idiler. Cenaze namazını Hz. Ebu Bekir kıldırdı. Gece defn ettiler. (Medaricün nübüvve c.2/ s.572) Görülüyor ki, Hz. Ebu Bekr-i Sıddık hurma bahçesini Hz. Fatıma'nın elinden almamış, eski halinde olduğu gibi bırakmış, onun her ihtiyacını Beytülmal'den vermiştir. Bütün bu vesikalar hiçe sayılarak, nasıl "Ebu Bekir, Fedek hurmalığını zorla aldı" denebilir? Hz. Ali halife olunca, her şey elinde ve emrinde iken, bu hurmalığı, niçin Hz. Hasan ile Hüseyin'e teslim etmedi? Hâşâ o da mı zulme iştirak etti? Yoksa, ölmüş halifelerden mi korktu? Hz. Ali'nin, üç halifenin yaptıklarını değiştirmeyip hurmalığı, onların yaptığı gibi idare etmesi, üç halifeyi onayladığını, yani onların doğru yaptığını açıkça göstermektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.