Bu yıl hacda hacılara ücretsiz dağıtılan Ehl-i sünnet vel-cemaat inancı isimli kitapta, şefaat ve kabir azabı hak deniyor. Ancak Allah gökte oturuyor ve Azrail ölüm meleği değil deniyor. Hz. Nuh'tan önceki peygamberler inkâr ediliyor. Bir cevap verir misiniz? CEVAP: Allah gökte veya Arş'ta demek insana benzetmek olur. Halbuki Kur'an-ı kerimde, (O hiçbir şeye benzemez) buyuruluyor. (Şura 11) Arş'a, oturmaya muhtaç sanmak da küfürdür. Allah her noksandan münezzehtir. (Yunus 10) İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: Ehl-i bâtıl, istiva, vech, yed gibi kelimeleri tevil etmedikleri için sapıtmışlardır. Allahü teâlâ, mekândan münezzehtir. İstiva demek, Arş'a hükümran olması, Arş'ı hükmü altına alması demektir. "Hükümdar, Irak'ı kansız olarak istiva etti" demek, "Irak'ı kansız olarak ele geçirdi" demektir. Yedullahtaki yed=el kelimesini bilinen el gibi sanmamalı. Mesela "Falanca şehir, filanca valinin elinde" denilince, o şehrin valinin elinin içinde değil, onun idaresi altında olduğu anlaşılır. İstiva, vech gibi kelimeler de böyle tevil edilir.) [İlcam-ül-avam] İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Allahü teâlâ noksan sıfatlardan beridir. Zamanlı, mekanlı ve cihetli değildir. Zamanları, yerleri, cihetleri O yaratmıştır. Cahiller, Onu, Arş'ın üstünde sanır, yukarıda bilir. Arş da, diğer eşya gibidir, Onun mahlukudur, sonradan yaratmıştır. Sonradan yaratılan bir şey, her zaman var olana, yer olabilir mi? Nasıl ki, Beytullah=Allahın evi kelimesi, hâşâ Allahın barındığı ev değilse, gölge, el, yüz, istiva gibi kelimeler de böyledir. Arş yaratılmadan önce hâşâ Allah nerede idi? Oturmak, âcizlik değil midir? Hâşâ Allah âciz denir mi? Allahın sıfatları tevil edilmez dedikleri halde, (Allah, nerede olsanız, O sizinle beraberdir) mealindeki âyeti tevil ederek tezada düşüyorlar. Beraberliği ilmen diye tevil ediyorlar da, istivanın da ilmen olduğunu niye kabul etmiyorlar? "İstiva" hâkim olmaktır Ehl-i sünnet âlimleri, istivayı, Allah'ın Arş'a hükümran olması, hâkim olması diye açıklamışlardır. Peki Allah Arş'ın hâkimi de göklerin ve yerin hâkimi değil midir? Niye sadece Arş'a istiva etti denmiştir de, göklere de istiva etti denmemiştir? CEVAP: Bunu bir örnekle açıklarsak kolay anlaşılır. Türkiye başbakandan sorulur demek, İstanbul, İzmir sorulmaz demek değildir. İstanbul valinin elinde denince, ayrıca Beşiktaş ve Fatih'i de söylemek gerekmez. Arş da, yer ve göklerden büyük olduğu için sadece Arş denmiştir. Ancak yine cahiller yanlış anlamasın diye hepsi de bildirilerek şöyle buyurulmuştur: (Göklerin, yerin ve Arş'ın Rabbi olan Allah onların vasfettiklerinden münezzehtir.) [Zuhruf 82] (O, göklerde ve yerde tek Allah'tır.) [En'am 3], (O gökte ilahtır, yerde ilahtır.) [Zuhruf 84] Bu âyetlerden, hâşâ Allah'ın hem yerde ve hem de gökte olduğu anlaşılabilir. Böyle inanmak da küfürdür. (O her şeyi kuşatmıştır.) [Fussilet 54] Bu âyetten de hâşâ, Allah'ın, kâinatın dışında olup her şeyi çepeçevre kuşattığı anlaşılıyor. Böyle sanmak da küfür olur. (O, Arş'a istivâ edendir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir.) [Hadid 4] Eğer bu âyet de tevil edilmezse, Allah'ın, hem Arş'ta, hem de her yerde olduğu anlaşılır.