Hadisi Kur'âna arz etmek!

A -
A +

Sual: (Hadisimi Kur'anla karşılaştırın. Kur'ana uyarsa o söz benimdir, uymazsa benim değildir) hadisi uydurmadır. Resulullahın sözünü Kur'ana arz etmek, Peygambere itimatsızlık olmaz mı? Sonra, Peygamber, (Misvak kullanın) demiştir. Kur'anda misvak geçmiyor diye, bunu uydurma mı sanacağız? Önüne gelen kimse, bu Kur'ana aykırı diyerek bütün hadislere uydurma der. O zaman hadislere itimat kalmaz. Bunları nakleden âlimlere itibar etmez. Bu hadisin uydurma olduğunu duyurmak gerekmez mi? CEVAP: O hadis-i şerifi nakleden, İmam-ı Taberani'dir. Sizin bu düşündüklerinizi acaba İmam-ı Taberani hazretleri düşünemedi mi? İlmi ve dini hassasiyeti, sizin kadar yok muydu? Sapık veya cahil birisi bir söz uydurur, buna hadis der. Ehli olan hadis âlimi de, hadis ilminin şartlarının yanı sıra, onu Kur'ana arz eder. Bu işi cahiller yapamaz elbette. Hadis âlimlerinin, müctehidlerin, Ehl-i sünnet âlimlerinin işidir. Şimdi bir hadisin uydurma olup olmadığını anlamak için Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında bulunup bulunmamasına bakılır. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında varsa, o hadis sahihtir. Hükümler kişiye göre değişir mi? Sual: Fıkıhtan habersiz biri, (Dinin hükümleri, ibadetler, haram ve helaller kişiye veya bölgeye göre değişmez. Bir şey haram ise her yerde ve herkese haram, helal ise, her yerde, herkese helaldir) diyor. Bunların istisnası olmaz mı, herkesi aynı kalıba sokmak doğru mu? CEVAP: Elbette her hükmün istisnaları olur. Birkaç örnek verelim: 1- İslam'ın farzı, zengine beş iken, fakire dört veya üçtür. Zekat vermek fakire farz değildir. Gücü yetmezse hacca gitmesi farz değildir. Abdestin farzı, sağlam insana dört iken, ayakları olmayana üçtür. 2- Namaz ve orucun hükümleri, ekvatordakiler ve kutuplardakiler için aynı değildir. Ekvatorda gündüz oruç tutulur, gece yiyip içilir. Ama kutuplarda gündüz bazen 6 ay bile gündüz olur. Altı ay insan aç duramaz. Namaz vakitleri de güneşe göre tayin edilmez. 3- Sağlam bir insanın kıldığı namaz ile hasta, sakat olanın kıldığı namaz aynı olmaz. Ayakta durmak farz iken, ayakta duramayan oturarak kılar, oturarak da kılamayan yatarak kılar. 4- Yıkanınca hastalanacak kimse, gusletmek yerine teyemmüm eder. 5- Yolcuya, kadına, hastaya, esire, hapiste olana cuma namazı farz olmaz. 6- Ağzına, burnuna un tozu girenin orucu bozulur. Fakat un işinde çalışanın bundan sakınması zor olacağı için orucu bozulmaz. 7- Savaşta, vatanını ve dinini muhafaza için düşman askerini öldürmek caiz iken, barışta kâfirin kalbini kırmak bile büyük günahtır. 8- Bahse girmek, kumar oynamak haram iken, gayri müslim diyarında %100 kazanmak şartı ile oynamak caizdir. Nitekim Mekke henüz İslam ülkesi değil iken, Hazret-i Ebu Bekir, Resulullah efendimizin emrine uyarak, Übeyy ibni Halef ile bahse girmiş ve bahse konan yüz deveyi almıştır. 9- Domuzun alımı satımı şiddetli haram iken, gayri müslim ülkesine domuz ihracı caizdir. 10- Faiz alıp vermek büyük günahtır. Ama gayri müslim ülkelerde faiz almanın caiz olduğu Dürr-ül-muhtar, Redd-ül-muhtar, Mülteka, Mecmaul-enhür, Dürer ve Gurer, Kuduri, Cevhere, Vikaye, Fetavayı Hindiyye, Fethul-kadir, Ceride-i ilmiyye gibi birçok fıkıh kitabında yazılıdır. > Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29 www.dinimizislam.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.