Hanbelî fıkıh ve hadis âlimi iken mezhepsiz oldu. Ehl-i sünnete uymayan yazılarından dolayı Mısır'da iki defa hapsedildi. İslam âlimleri buyuruyor ki: Allahü teâlânın, sapıtmasına ilmini sebep ettiği kimsedir. (İbni Hacer-i Mekkî) Arş kadîmdir diyor. (Akâid-i Adudiyye şerhı) Kitab-ül Arş onun en çirkin kitaplarındandır. Ona şeyhulislâm diyenin kâfir olacağını söyleyen âlimler vardır. (İmâm-ı Sübkî) İbni Teymiyyeye uyanın malı ve canı helâldir. (Mirâtül-cenân, Nebrâs hâşiyesi) Kitab-ül Arş isimli eserinde, "Allah Arş'ın üzerinde oturur, kendisi ile beraber oturması için Resulullah'a da yer bırakır." diyor. (Keşfüz-Zünun) Şam Camii'nin minberinden inerken "Allah gökten yere, benim indiğim gibi iner" dedi. (İbni Battuta) Essırât-ul-müstekîm kitâbında, ibni Abbas gibi büyük sahabîlere kâfir demiştir. (Keşfüzzunûn) (Kazâ namazı kılmak lâzım değildir) derdi. Halbuki dört mezhepte de farzdır. Abdürrâzık paşa diyor ki, (Vehhâbîlik, bir bakımdan ibni Teymiyye'ye bağlı olduğu gibi, son asrın müceddidi denilen Abduh'daki dinde reform fikirleri de, ibni Teymiyye'ye bağlıdır.) Cehennem azabının sonsuz olmadığını söylerdi. Kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarına dair birçok ayet-i kerime vardır. (Bekara 81, Ahzab 65, Fussilet 28, Zuhruf 74) Ömer çok yanılmıştır diyerek, İmam-ı Ahmedin bildirdiği (Allahü teâlâ, doğru sözü, Ömer'in dili üzerine koymuştur. O hiç yanılmaz) hadis-i şerifine karşı gelmiştir. Eshab-ı kiramın çoğu, ictihad ile anlaşılacak işlerde yanılmış olsa da, onların yanılmaları, ictihadi mesele idi. İctihadda müctehidin yanıldığı bilinemez. Çünkü ictihad ictihad ile nakzedilmez. Bunun için, müctehid olan o büyükler tenkit edilemez. Dört mezhebin ictihadları farklı olduğu halde, benimki doğru diyerek biri ötekini tenkit etmemiştir. Sadreddin-i Konevi, İbni Arabi hazretleri gibi tasavvuf büyüklerine de saldırmıştır. "Gazalî'nin kitaplarında uydurma hadis dolu" derdi. (Hadika) İmam-ı Şaranî hazretleri buyuruyor ki: (İbni Teymiyye, tasavvufu inkâr eder, evliyaya, âriflere dil uzatırdı. Kitaplarını okumaktan, yırtıcı hayvandan kaçar gibi kaçmalıdır.) [Tabakat-ül-kübra] Câmi'ul-ezherdeki hanefî âlimlerinden Muhammed Bahitin (Tathir-ül-füad min-denisil i'tikad) kitabı, (Et-tevessül-i bin-Nebî ve bis-Salihîn), (Şevâhid-ül-hak), (Cevahir-ül-bihar), (Seyf-ül-Cebbar) ve (Ta'lim-üs-sübyan) kitapları, İbni Teymiyye'nin dalalete düştüğünü vesikalarla ispat etmektedir. İbni Battuta, ibni Hacer-i Mekkî, imâm-ı Sübki, kendi oğlu Abdulvehhab, İzzeddin bin Cema'a, Ebu Hayyan Zahirî, Zahid-ül Kevserî, Yusûf-i Nebhani, İmam-ı Şaranî, Ahmed bin Seyyid Zeyni Dahlan, Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi gibi nice âlimler İbni Teymiyye'ye reddiyeler yazmışlar, dalâlette olduğunu açıklamışlardır.