Bir kimse imanının kuvvetli olduğunu, yani iman-ı kâmil sahibi olduğunu anlayabilir mi? CEVAP: Haramlardan kaçan ve ibadetleri yapan kâmil iman sahibidir. İbadetleri yapıp imanıma bir zarar gelir diye korkanın ve "günahlarım çoktur, ibadetlerim beni kurtarmaz" diye düşünenin imanı kuvvetli demektir. (Bezzâziyye) Konu ile ilgili hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir: (Şu üç kimsenin imanı kemale ermiştir: 1- Hiç kimsenin kınamasından korkmadan Allah yolunda yürüyen, 2- Ameline riya karıştırmayan, 3- Dünya ve ahiretle ilgili iki işten ahirete ait olanı dünya işine tercih eden.) [İbni Asâkir] (İmanı en kuvvetli olan mümin, güzel ahlâka sahip olanıdır.) [Taberani, Deylemi] (Nerede olursa olsun, Allahü teâlâyı unutmamak, kuvvetli imanı gösterir.) [Beyheki] (Allah ve Resulünü her şeyden çok seven, sevdiğini yalnız Allah rızası için seven ve ateşe düşmekten çok, küfre düşmekten korkan imanın tadını bulur.) [Buhari] (Komşusu, zararından emin olmayanın imanı kâmil değildir.) [Bezzar] (Sevdiğini yalnız Allah için seven imanın tadını bulur.) [Beyheki] (Allahın dostunu seven, düşmanını düşman bilenin imanı kâmildir.) [Ebu Davud] (Belayı nimet, bolluk ve rahatlığı musibet saymayanın imanı kâmil olmaz.) [Taberani] (İhsan sahibi olanın imanı kâmildir.) [İ.Ahmed] İki kız kardeşle evlenilmez İki kız kardeşle aynı anda evlenmek caiz mi? CEVAP: Bu durum kanunen suç olduğu gibi dinimizce de caiz değildir. Caiz demek âyeti inkâr olur. Harama helal demiş olur. Kendi kız kardeşi ile evlenenin durumu da aynıdır. Annesi ile evlenenin durumu da aynıdır. Anne ile kardeş ile evlenmek caiz diyen kimse, Allah'ın bildirdiği âyeti inkâr etmiş olur. Harama helal demiş olur. Meşhur bir harama helal diyen de kâfir olur. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Analarınız; kızlarınız, bacılarınız, halalarınız, teyzeleriniz, kardeşlerinizin kızları, bacılarınızın kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada alarak evlenmek, size haram kılındı.) [Nisa 23] Fatiha ve âmin Kur'anda Fatiha suresinden sonra âmin diye bir kelime yok. Âmin diyenler Kur'ana kelime ilave etmiş olmuyorlar mı? Bu yanlışlığın sebebi nedir? CEVAP: Ortada bir yanlışlık var. Bu yanlışlık yalnız Kur'an diyerek hadis-i şerifleri inkâr edenlerdedir. Kur'an-ı kerimden hangi şeyi anlayabiliriz ki? Mesela namazı bozan şeyler Kur'anda yazıyor mu? Namazın farzları ve nasıl kılınacağı var mı? Namazın sünnetleri, mekruhları ve vacibleri Kur'anda yazar mı? Namazın kaç rekat kılınması gerektiği yazılı mı? Bunları ve her şeyi Allahü teâlâ Peygamber efendimize bildirmiştir, O da bize bildiriyor. Peygamber efendimiz, Fatiha'dan sonra âmin demek gerekir buyuruyor. Âmin demek sünnettir. Esas yanlışlık, Kur'an meali okuyup da Kur'anda âmin kelimesi yok demektir. Her Müslümanın fıkıh kitabı okuması lazımdır. En güzel, en faydalı fıkıh kitabı ise Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye'dir.