İnsanların en kötüleri

A -
A +

Din görevlisinin iyisi, kötüsü olur mu? Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Âlimlerin iyisi, insanların en iyisidir. Âlimlerin kötüsü ise, insanların en kötüsüdür.) [Bezzar] (Cehennemdeki din görevlisine, "Sen dünyada dinin emirlerini bildirirdin. Niçin bu azaba düştün?" derler. O da, "Günahtır, yapmayın" der, kendim yapardım. "Yapın" dediklerimi de yapmazdım. Bunun cezasını çekiyorum" der.) [Buharî] (Cehennemde azap çekenlerden bazılarının yaydıkları kötü kokular, diğerlerine ateşten daha fazla azap verir. "Sen ne günah işledin ki, öyle pis koku saçıyorsun?" denildiğinde, "Ben din görevlisi idim. Bildiklerimi yapmazdım"der.) [İ. Ahmed] (Yazıklar olsun kötü âlimlere ki, ilmi ticarete alet ederler. Menfaat için devlet adamlarına yaklaşırlar, bunların yaptıkları ticaret, kesada [darlığa, kıtlığa] uğrasın!) [Hâkim] (Bir zaman gelir ki, din görevlisi fitne unsuru olur, camiler ve hafızlar çoğalır, ama, [hakiki] âlim hiç bulunmaz.) [Ebu Nuaym] (Zebaniler, günahkâr hafızlara, puta tapanlardan önce azap yapar. Çünkü bilerek yapılan günah, bilmeyerek yapılandan daha kötüdür.) [Taberânî] (Âhir zamanda câhil din görevlileri ve fâsık hafızlar çoğalır. Bunlar, merkep leşinden daha kokmuş olur.) [Tezkire-i kurtubi muhtasarı] (Kur'an-ı kerim, okuyanlarına, ya şefaat edecek veya düşman olacaktır.) [Müslim] (Ümmetimdeki münafıkların çoğu Kur'ân-ı kerîm okuyanlardan olacaktır.) [İ. Ahmed] (Ahir zamanda, âlim azalır, cahil artar. Cahil ve sapık din görevlisi de, yanlış fetva vererek fitne çıkarır, kendisi sapar, başkalarını da saptırır.) [Buhârî] (Bir zaman gelir ki din görevlileri, en şerli olur; fitne onlardan başlar, onlara döner.) [Hâkim] (Ümmetim, kötü âlimler, cahil âbidler yüzünden helak olur.) [Darimi] (Ümmetim, kötü din görevlilerinden çok zarar görecektir.) [Hakim] Bu hadîs-i şeriflerden dini içten yıkmaya çalışanların bulunacakları anlaşılmaktadır. Böyle kimselerin ihanetlerini açıklamak gerekmez mi? "İç mücadeleye şimdilik lüzum yok" demek büyük gaflettir. Aslında iç düşman, dış düşmandan, içteki yara dıştaki yaradan daha tehlikelidir. Ayaktaki bir yaranın tedavisi, kalbdeki bir yaranın tedavisinden daha kolay olur. Sırlarımızı, cephanemizi ve zayıf noktalarımızı bilen bir düşmanın zararı dıştaki düşmandan daha tehlikelidir. Abduhcuların, "Biz İmâm-ı a'zamı da, Muhammed Abduh'u da severiz." demeleri yanlıştır. Abduh sevilirse, İmâm-ı a'zam hazretleri sevilmemiş olur. Çünkü İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Resulullaha tam ve kusursuz tâbi olabilmek için, onu tam ve kusursuz sevmek lâzımdır. Tam ve olgun sevginin alâmeti de onun düşmanlarını düşman bilip sevmemektir. Sevgiye gevşeklik sığmaz. İki zıt şeyin sevgisi bir kalbde yerleşmez. İki zıttan birini sevmek diğerine düşmanlığı gerektirir. (m. 165)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.