Sual: Çok kimse, Tanrıdan, Cennetten, Cehennemden bahsediyor. Bugün bilim bunların hurafe olduğunu, bir yaratıcı olmadığını, her şeyin tesadüfen meydana geldiğini, ölünce herkesin toprak olacağını, kimsenin artık dirilemeyeceğini bildiriyor. Zamanla herkes ateist olacak, Tanrıya inanan kalmayacak. Niçin boşuna uğraşılır ki? CEVAP: Her şeyin tesadüfen meydana geldiğini bilim değil, ateist söylüyor. Bilim ise aksini söylüyor. Bir ateist, bırakın bir karınca yaratmayı, bir buğday tanesi, bir arpa tanesi yapamadığı halde, muazzam bir varlık olan insanın kendiliğinden tesadüfen yaratıldığını söylemesi mi hurafe, yoksa gerçek olan mı hurafe? Güneş, ay, yıldızlar, kâinattaki varlıklar kendiliğinden mi oldu? Milyonlarca mahlûk incelenirse, hiçbirinde tesadüfen olması mümkün olmayan, ne harikalar mevcuttur. Mesela, Güneş dünyamıza şimdiki yerinden daha yakın olsa idi, her şey yanar, hayat olmazdı. Tersi olup daha uzak olsaydı bu sefer de soğuktan hayat olmazdı. Bu konuda, www.dinimizislam.com isimli sitemizde detaylı bilgi vardır. Ebedi Cehennem azabına müstahak olmayı düşünmek, ne kadar ahmaklık olur. Peygamber efendimiz diyor ki: (Ahir zamanda herkes dinsiz birer kâfir olacak, bir tek Müslüman kalmayacak. Ondan sonra kıyamet kâfirler üzerine kopacak. Kâfirler Cehennemde sonsuz azap çekecek, Müslümanlar da ebedi olarak Cennette yaşayacak.) Hazret-i Ali, dirilmeye inanmayan bir ateiste diyor ki: (Biz inanıyoruz. Diyelim ki, senin dediğin gibi tekrar dirilmek olmasaydı, inanıp ibadet etmekle bizim hiç zararımız olmazdı. Bizim inancımız doğru olduğu için, sen sonsuz olarak ateşte yanacaksın.) Ateist ölünce, kendi inancına göre, yok olacak. İslamiyet'e göre ise, o Cehennemde sonsuz azap görecektir. İnanan da, sonsuz nimetler içinde yaşayacaktır. Aklı, bilgisi olan bir insan, bu ikisinden elbette, ikincisini seçer. Sonsuz azapta kalmak, bir ihtimal bile olsa, bunu hangi akıl kabul eder? Hâlbuki ahiret hayatı, bir ihtimal değil, apaçık bir gerçektir. Hangi şey tesadüfen yaratılmıştır ki? Kendiliğinden meydana gelmiş bir eser var mıdır? O halde aklı, ilmi olanın, Allah'a ve ahirete inanması gerekir. Yılbaşı ve Noel Sual: Yılbaşı ve Noeli kutlamak caiz midir? CEVAP: Yılbaşı ile Noel farklıdır. Noel, Hıristiyanların dinî bayramıdır. Bunu kutlamak zaruretsiz caiz olmaz. Yeni yılın insanlık için, Müslümanlar için hayırlı olmasını dilemek veya (Yeni yılın kutlu olsun) diyene (seninki de kutlu olsun) demek ise, caizdir. Fakat, bu geceye farklı muamele etmemeli, her gece ne yapılıyorsa onları yapmalı. Mesela bu gece, evi çamla süslememeli, hindi kesip yememelidir. Hele mübarek bir geceymiş gibi mevlid okutmak, sohbetler düzenlemek hiç uygun olmaz. Edebi gözetmek Sual: İmam-ı Rabbani hazretleri, (Edebi gözetmek, zikirden üstündür. Edebi gözetmeyen Allah'a kavuşamaz) buyuruyor. Burada Allah'a kavuşmak nedir? CEVAP: Evliya olamaz demektir. Din büyüklerinin yolu baştan sona edeptir. Namazın sünnet ve edeplerinden birini gözetmek ve tenzihi bir mekruhtan sakınmak; zikirden, fikirden [tefekkürden] üstündür. Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29 www.dinimizislam.com - www.mehmetalidemirbas.com