Sual: İmam-ı Rabbani hazretleri, 105. mektubunda, "(Kalblerinde hastalık vardır) mealindeki âyette bildirilen kalb hastalığına yakalanmış olanların hiçbir ibadeti fayda vermez, belki zarar verir buyuruyor. Hasta iyi olmadıkça, gıda ona fayda vermez" diyor. Kalbdeki hastalık düzelinceye kadar ibadete ara vermek mi gerekiyor? CEVAP: Bütün ibadetler, zikirler kalbdeki hastalığı tedavi içindir. Yani hastalığın ilacıdır. Hastalığım geçene kadar ilaç kullanmamalıyım denir mi hiç? (Haram işleyenlerin ibadetleri kabul olmaz) buyuruluyor. Haramları terk edip ibadetlere sarılmak yerine, ibadetleri bırakıp haramlara dalmalı denir mi? Kabul olmaz demek ise, ibadetleri sahih olur, fakat sevapları çok azalır demektir. Bildirilen âyet-i kerimenin mealinin tamamı şöyledir: (Onların kalblerinde maraz [nifak, haset hastalığı] vardır. Allah da, [İslam'ı güçlü kılmasıyla onların kin ve nifak] hastalıklarını artırdı. [İnanmadıkları halde inandık diyerek] yalan söylemeleri sebebiyle onlar için elim [çok şiddetli, ebedi] bir azap vardır.) [Bekara 10] Âyet-i kerime münafıklar, yani kâfirler için inmiştir. Kalbin en ağır hastalığı, Allah'tan başkasına bağlanmasıdır. Neye bağlanıyorsa yani her ne Allahü teâlâya bağlanmasına engel oluyorsa mabudu o olur. Aslında onun mabudu, tapındığı şey, kendi nefsidir. Kalb, bu şekilde değil de, ibadetleri aksatmak, haramlara düşkünlük yüzünden hasta ise, tedavisine çalışmalı. Buna kendi iradesi gücü yetmeyebilir. Bunun en kestirme tedavisi, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi büyükleri çok sevmek, onların hürmetine yardım istemektir. Kalb, bu bağlılıklardan kurtulmadıkça, insanın kurtulması çok güç olur. Hastalık ne ise tedavi ona göre yapılır. Hastalık inkâr ise tedavisi imandır. Hastalık cimrilik ise tedavisi cömertliktir. Hastalık yalan ise, doğru söyleyerek bu hastalıktan kurtulmaya çalışmalıdır. Emir ve yasak Sual: Haram işlememek için kapalı gezmek mi daha sevap, yoksa namaz, oruç gibi farzları yapmak mı daha sevaptır? Namaz kılmamak mı daha büyük günah, yoksa içki içmek, kumar oynamak mı daha büyük günahtır? CEVAP: Kapalı gezmek, namaz, oruç gibi farzlardan daha çok sevaptır. Namaz kılmamak ise, açık gezmekten, içki, kumar, zina gibi büyük günahlardan daha büyük günahtır. Çünkü Ey Oğul İlmihali'nde şöyle yazıyor: Haramdan kaçmanın sevabı, farzları yapmanın sevabından daha fazladır. Farzları yapmamanın günahı, haram işlemek günahından daha çoktur. Bunun için, haram ile farz çakışınca, yani farz işlerken haram işlemek zorunda kalan, farzı tehir eder. Yani emir ile yasak bir araya gelince, yasaktan kaçmak için emri geciktirmek caiz olur. Mesela üstünde namaza mani olacak kadar çok necaset bulunan kimse, yanında yabancılar bulunsa, temizlemeden namazını kılar. Çünkü başkalarının yanında avret yerini açmak yasak edilmiştir. Necaseti temizlemek ise emredilmiştir. Emir ile yasak bir araya gelince, yasağı işlememek için emir tehir edilir. Yani avret yeri açılmaz. Çünkü, haramdan kaçmak, farzı yapmaktan önce gelir. > Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29 www.dinimizislam.com