Keramet ve diğer harikalar

A -
A +

Harika, enbiyadan meydana gelirse mucize, evliyadan hasıl olursa keramet, müminlerde olursa firaset, fâsıklarda görülürse istidraç, kâfirlerde olana da sihir denir. Birer örnek verelim: Sihir: Iraklı bazı kimselerin ağızlarına ateş almalarına, avurtlarına şiş sokmalarına keramet diyenler çıkıyor. Allahü teâlâ, böyle kimselerin Hz. Musa zamanında da bulunduğunu, bunların sihir olduğunu bildiriyor. Böyle göz boyamak haramdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Bir kişinin havada uçtuğunu, denizde yürüdüğünü veya ağzına ateş koyup yuttuğunu görseniz, fakat dine uymayan bir iş yapsa, keramet ehliyim dese de, onu büyücü, yalancı, sapık ve doğru yoldan saptırıcı bilin!) [El-Münire] İstidrac: İbrahim Edhem hazretlerine, vecde gelip kendinden geçen bir gençten bahsettiler. Gence üç gün misafir oldu. Gerçekten çok acayip haller gördü. Gencin yediğine baktı. Helal değildi. Onu evine davet edip yemek yedirdi. Gençteki eski aşk ve vecd kalmadı. O gence, "Sendeki haller şeytandandı, istidraçtı, helal yiyince şeytan giremedi ve esas halin meydana çıktı." buyurdu. (T. Evliya) Firaset: Hz. Osman, yanına gelen birine, (Gözünde zina eseri var. Bir kadına bakmışsın.) buyurdu. O kimse (Nereden bildin?) dedi. Hz. Osman da, (Müminin firasetinden korkun, o Allahın nuru ile bakar) hadis-i şerifini bildirdi. (Buharî) Keramet: Hz. Ömer, Medine'de hutbe okurken, İran'a gönderdiği ordunun mağlup olmak üzere olduğunu görüp, camide herkesin yanında, (Ya Sariye arkanı dağa ver) diye seslendi. O da, dağa yanaştı ve zafere kavuştu. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Geçmiş ümmetler içinde vukuundan önce bazı şeyleri haber veren keramet ehli zatlar var idi. Ümmetimden de Ömer onlardandır.) [Buharî, Müslim, Tirmizi] Hz. Ebu Bekir, öleceği zaman, (Ya Aişe, bir oğlum ile iki kızım sana emanet) dedi. Hz. Aişe, (Bir kız kardeşim var, öteki kim) dedi. (Hanımım hâmile) dedi. Vefatından sonra bir kızı doğdu. (Şevâhidün nübüvve) Hz. Meryem beşikte iken konuştu, süt emmeden Allahın gönderdiği rızıklarla beslendi. (Beydavi) Kâfir bir hükümdar, kendine ilah demeyen müminleri ateşe atardı. Sıra kucağı çocuklu bir kadına geldi. Kadın, ateşe girmek istemeyince, bebeği, (Anne sabret, sen hak din üzeresin) dedi. (Müslim) Fahişe bir kadın, doğurduğu bebeğin babasının, Cüreyc olduğunu söyledi. Halk ayaklandı. Cüreyc'in ibâdet yerini yıktı. Kendisini ararlarken, Cüreyc bebeğin yanına geldi. Bebek, babasının falanca çoban olduğunu söyleyince, oradakiler, Cüreyc'den özür dilediler. (Buharî) Evliyadan çok keramet görüldü. Abdülkadir-i Geylani'nin kerametleri ise pek meşhurdur. (Avarif-ül-mearif) Evliyanın kerametleri, Resulullahın mucizesinin devamıdır. (Şevahidün-nübüvve, Huccetullahi alel âlemin, Birgivi vasiyetnamesi), İbni Abidin hazretleri de, (Gaybdan bilmek peygamberlerin mucizesidir. Evliyanın gaybdan bildiği kerametleri de yine Resulullahın mucizesinin devamıdır.) buyurdu. (R. Muhtar) Mucize: Resulullah efendimiz, miracda, cenneti, cehennemi ve daha başka yerleri gördü. (Mevahib)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.