Sual: Bir arkadaş, Zahid ül Kevseri'nin Şah Veliyyullah Dehlevi'yi tenkit ettiğini, bu bakımdan Kevseri'yi muhakkak okumak gerektiğini söylüyor. Bu iki âlim de muteber değil mi? CEVAP: Evet ikisi de muteberdir. Farklı reyleri olabilir. Bir âlimin ictihadı, öteki âlimin ictihadını nakzedemez, yani onu geçersiz hale getiremez. Mesela İmam-ı Şafii'nin İmam-ı a'zam hazretlerinden farklı çok ictihadı vardır. Bundan dolayı İmam-ı a'zam hazretlerini asla tenkit etmemiştir. Hanefilerle Şafiiler kavga etmiştir diye bazı mezhepsizler yalan yazıyorlar. Çünkü farklı ictihad rahmet olduğu gibi, aynı zamanda, yanlış ictihad eden âlim de, sevab alır. İki hadis-i şerif meali şöyledir: (Müctehid, ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevab alır.) [Buhari] (Âlimlerin farklı ictihadları rahmettir.) [Beyheki, Deylemi İ.Münavi, İbni Nasr] Rahmet olan ve sevab alınan bir hususta kavga edilmez. Zahid-ül-Kevseri: Kafkasyalıdır. 1951'de vefat etti. Zamanının tefsir, hadis ve fıkıh âlimi idi. Vehhabiliği reddeden Esseyf-üs-sakil kitabı ile Makalat'ı çok kıymetlidir. Her türlü sapık ve bozuk cereyanlara karşı idi. İttihatçılara âlet olan, din âlimi ve şeyh geçinen, fakat İslâmiyet'ten haberi olmayan kimselere şiddetle karşı çıktı. İttihatçıların haksız ithâmlarına uğradı. Tutuklanması için türlü oyunların tezgâhlandığını haber alması üzerine 1922'de Mısır'a gitti. İbni Teymiyye ve onun yolunda olan reformistlere karşı çıkardı. Bunun için mezhepsizler tarafından taassupla ithâm edilmişti. Hanefî olmasına rağmen, İmâm-ı Şâfiî'yi çok severdi. Şah Veliyyullahı Dehlevi: 1762'de vefat etti. Babası, Hazret-i Ömer, annesi Hazret-i Ali soyundandır. Tefsir, hadis, kelam, tasavvuf ve Hanefi fıkıh âlimi idi. Büyük veli, Mazher-i Can-ı Canan hazretleri buyurdu ki: (Şah Veliyyullah, derin hadis âlimidir. Marifet esrarının tahkikinde ve ilmin inceliklerini bildirmekte, yeni bir çığır açan doğru yolun âlimlerindendir.) Fevâid-ül-Behiyye kitabının sâhibi M. Abdülhay el-Lüknev ise şöyle der: Allahü teâlânın hücceti, hidâyete kavuşanların önderi, ümmetin dayanağı, ulemânın öncüsü, enbiyânın vârisi, sünnet-i seniyyenin ihya edicisi olan Şeyhülislâm Kutbüddîn Veliyyullah bin Abdürrahim Dehlevî, ilimde deryâ misâli, faziletli bir zâttır. Dört mezhebin hükümlerini delilleri ile biliyordu. Dört mezhebin imâm ve âlimlerinin yüksekliklerini, gayet iyi anlamıştı. Çok kitap yazdı. Şiilere karşı Kurretül ayneyn fi tafdili şeyhayn ve İzale-tül hafa an hilafetil-hulefa kitapları meşhurdur. Hemeat kitabında, tasavvufu övmektedir. Müctehidlerin başka bir müctehide uymalarını yasaklar, bizim gibi cahillerin ise, dört mezhepten birine uymak gerektiğini bildirip buyuruyor ki: Dört mezhebin kolaylıklarını toplamak, ancak, Kur'anda ve hadiste açık bildirilen nasslarla ve selef-i salihinin icmaı ile ve açık olan kıyas ile yasak edilmemişse yani nasslara, icma ve kıyasa aykırı değilse caiz olur. (İzale-tül-hafa) [Görüldüğü gibi, mezhepleri birleştirmeli demiyor. Kolaylıklarını almayı bile, şartlara bağlıyor.] Müctehid olmayanın hadis-i şeriften anladığı ile amel etmesi caiz değildir. Çünkü, hadis-i şeriflerin mensuh veya tevilli yahut muhkem olduğunu ayıramaz. (İkt-ül-ceyyid) ----- Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29 www.dinimizislam.com