Kurban kesmesini bilmeyenin, başkasına kestirirken, (Allah rızası için bayram kurbanımı kesmeye seni vekil ettim) demesi ve kalben de niyet etmesi gerekir. Eğer kurbanı da başkasına aldıracaksa, kurbanı alacak kimse de, kesmeyi bilmediği için başkasına kestirecekse, (Allah rızası için bayram kurbanımı almaya, aldırmaya, kesmeye ve kestirmeye seni umumî vekil ettim) der. Bir kimse, kendisine kurban kesmesi vacip olmasa da, vekil vacip diye kesse, kurban yine sahih olur. Adak hayvanı yanlışlıkla vacip diye kesilse mahzuru olmaz. Nafile kurban da vacip diye kesilse mahzuru olmaz. Bir kimsenin kendi hayvanını başkası adına kesmesinin câiz olması için, bu kimsenin, kendi hayvanını başkasına veya onun vekiline hediye etmesi, onların da teslim alması, sonra bunu vekil ederek geri verip kestirmeleri gerekir. Başkasının hayvanını ondan habersiz, onun için kurban etmek câizdir. Başkasının hayvanını, ondan izinsiz, kendi için kurban eden, sonra kıymetini öderse, câiz olur. Sahibi kıymetini kabul etmeyip, kesilmiş hayvanı alırsa, sahibi için kurban edilmiş olur. Bir kimse, birine, kurban işimi hallet dese, vekâlet vermiş olur. Vekil de bir hayvan alıp kesebilir. Biri, benim için bir kurban al, kes dese, o kimse de, kendi parası ile alıp kesse, kurban sahih olur. Vekâleten kurban kesene, kimi çok, kimi az para verebilir. Kimi de hiç para vermeden, (Bana da bir hisse verin) diyebilir. Vekil asil gibidir. Vekil, vekâlet aldığı kimseler adına kurban keser veya kestirebilir. Daha sonra vekil, ondan para ister veya istemez. İki kurbana yetecek para veren için de iki kurban alır veya ona iki hisse verir. Yahut iyisinden bir kurban alır. Çünkü umumî vekil, tam yetkilidir. Kurban kesmeye vekil olan, zekât hariç, sahibinden ayrıca izin almadıkça veya, (İstediğini yap) diyerek umumî vekil edilmedikçe, başkasını kendine vekil yapamaz. Umumî vekil ise, başkasını, o da bir başkasını vekil yapabilir. Birden çok kişiye vekâlet vermek sahihtir. Bir işe vekil olan iki kişiden biri, tek başına yetkili olamaz. Ancak emaneti vermede, borcu ödemede, kurban kesme gibi işlerde birisi tek başına yetkili olabilir. Çünkü bu işlerde vekillerden birisinin, diğerinin görüşünü sormaya ihtiyacı yoktur. Bir kimse, kurbanını kesmek üzere dört kişiye vekalet verse, bu vekillerden biri kesince ötekilerin görüşünü almaya ihtiyaç yoktur. Derisini, evde dağarcık, mest, sofra, seccade gibi şeyler yapıp kendisi de kullanır. Derisi, eti satılırsa, parası fakire sadaka verilir. Kesene, kesme ücreti olarak da deri ve et verilmez. Necaset yiyen hayvanın etinin temiz olması için, deve 40, sığır 20, davar 10, tavuk 3, serçe 1 gün hapsedilir. Bir başka kavil ise, deve ile sığır 10, koyun 4, tavuk 3 gün hapsedilir. İki kişinin kurbanı karışırsa, her birinin kendinin sanarak kestiği, kendi kurbanı olur. Yedikten sonra helalleşirlerse, yine sahih olur. Emanet olarak bulunan hayvanı kurban etmek câiz değildir. Başkasının koyununu gasp eden veya çalan, kıymetini sonradan öderse, kurban etmesi veya satması câiz olur. Çünkü, kıymeti ödenince, gasp ettiği zaman mülkü olur. Gasbetmek günahına ayrıca tövbe gerekir. Borcu olmayan fakir, kurban keserse, çok sevap olur. Borcu varsa, önce borcunu vermelidir. Çünkü borç ödemek farzdır. Kurban nisâbına malik olmayan fakir, kendi malı olan hayvanını kurban etmeyi niyet ederse veya kurban niyeti olmayarak, hayvanı bayramda satın alıp, sonra kurban etmeyi niyet ederse, yahut kurban niyeti ile bayramdan önce satın alırsa, bunları kesmesi vacip olmaz. Keserse, nafile olur ve etinden yiyebilir ve fakirlere verdiği et sadaka olur.