Kurban satın alınırken, (Bayram günü kesmesi vacip olan kurbanı almaya) diye niyet etmelidir. Bunu keserken, tekrar niyet etmesi şart değildir. Bu aldığı hayvanı kurban etmesi de şart değildir. Fakat, keseceğinin kıymeti bundan az olmamalıdır. Satın alırken, hiç niyet etmese de olur. Fakat, bunu keserken veya kesecek olanı vekil ederken niyet etmelidir. Üç ortak, farklı para verip 210 milyona bir dana alsa, ortağın ikisi 90'ar milyon, üçüncü ortak da 30 milyon verse, üçüncüye düşen para, yedide birden az olmadığı için câiz olur. Eşit para verip 3 kişi, 3 koyun alsa, kesmeden önce, (Şu koyun senin, şu onun, şu da benim) diyerek paylaşsalar caiz olur. Kurban pahalı ise, gaben-i fâhiş ile pahalı olarak almak gerekmez. Bazı yerlerde kurbanlık hayvan alırken, satıcı, (Hayvanı kesip et hâline getirdikten sonra kilosunu şu fiyattan veriyorum. Sen hayvanı seç, bayramda gelirsin, eti kaç kilo gelirse, parasını verirsin) diyor. Canlı olarak tartıp satanlar da vardır. Bu şekilde kurbanlık alınmaz. Canlı olarak tartıp, (Bu hayvana şu kadar para vereceksin) denirse, sahih olur. Kurban nasıl kesilir? Önce diz boyu çukur kazılır. Kurbanın gözleri tülbent ile bağlanır. Kıbleye dönük olarak sol yanı üzerine yatırılır. Boğazı çukurun kenarına getirilir. İki ön ve bir arka ayakları, uçlarından bir araya bağlanır. Üç kere bayram tekbiri okunur. Sonra (Bismillahi Allahü ekber) diyerek, sığır veya davarın boğazının herhangi bir yerinden kesilir. (Bismillahi) derken, (h)yi belli etmek gerekir. Belli edince, Allahü teâlânın ismi olduğunu düşünmek lazım olmaz. (h)yi açıkça belli etmezse, Allahü teâlânın ismini söylediğini düşünmek gerekir. Bunu da düşünmezse, hayvan leş olur, yenmez. Sadece Bismillahi veya Bismillahirrahmânirrahîm, yahut Lâ ilâhe illallahü demek de câizdir. Fakat evlâ olanı, (Bismillahi Allahü ekber) demektir. Hayvanın boğazında (yemek borusu, hava borusu ve iki yanda birer kan damarı vardır. Bu dört damardan üçü bir anda kesilmelidir. Kurban kesildikten sonra, konuşmadan iki rekât nafile namaz kılıp, (Allahümme inne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillahi Rabbil-âlemîne lâ şerîke lehü ve bi zâlike ümirtü ve ene evvelül-müslimîn, Allahümme hazâ minke ve leke ve ileyke Allahümme takabbelhü minnî kemâ tekabbelte min İbrahime aleyhisselâmü bi fadlike ve cûdike yâ Ekremel-ekremîn.) diye dua eder. Sonra da dileğini ister. Bu durumda istenen şeye kavuşulacağını Fahr-i âlem efendimiz bildirmiştir. Ehl-i kitabın [Gerçek Hıristiyan veya Yahûdinin] kestiği de yenir. Fakat ehl-i kitaba kurban kestirmek mekruhtur. Dilsiz ve sünnetsizin hayvan kesmesi de mekruh, solağın sol eli ile kesmesi caizdir. Besmele çekilince hemen kesmek şarttır. Besmele çektikten sonra, bıçağı bilerse Besmeleyi tekrar etmesi gerekir. Besmele çektikten sonra, hayvan yerinden kalkarsa, yatırdığı zaman tekrar Besmele çekmesi gerekir. Fakat bir kelime söylemek, bir lokma yemek ve bir yudum su içmek gibi az bir ara vermenin zararı yoktur. Besmele çektikten sonra, elindeki bıçağı bırakıp, başka bir bıçak alsa, Besmeleyi tekrar çekmesi gerekmez. Fakat bir hayvan için Besmele çektikten sonra, onu bırakıp başka bir hayvan kesecek olsa, Besmeleyi tekrar çekmesi gerekir. Arka arkaya birkaç hayvanı boğazlayacak kişinin, hepsi için ayrı ayrı Besmele çekmesi gerekir. Fakat hayvanları, üst üste yatırıp kesecek olsa, bir Besmele kâfîdir. Bir hayvanı iki kişi kesse, ikisinin de Besmele çekmesi gerekir. Besmele unutulursa zararı olmaz. Kasten Besmelesiz kesmek haramdır. Şâfiî'de ise yemek borusu ile nefes borusu kesilirse kâfidir. Ancak gırtlak düğümü baş tarafında kalmalıdır! Gırtlak düğümünün tamamı vücut tarafında kalırsa, kesilen hayvan yenmez. Bilhassa bu hususa dikkat etmek gerekir.