Kurbanda ortaklık

A -
A +

Bir sığırı veya deveyi, yedi kişiye kadar Müslüman, bâlig kimse, ortak olarak da satın alıp kesebilirler. Bunlara adak veya akika kurbanı da ortak edilebilir. Zenginin satın aldığı sığıra, sonradan ortak olmak câiz ise de mekruhtur. Fakir, bir sığırı kurban etmek için satın alsa, sonra başkalarını ortak edemez. Bir ineği, en çok 7 kişi kesebilir. Yediden fazla kişi, bir veya birden fazla, ineğe ortak olamaz. Mesela, 8 kişinin 7 sığırı ortak satın almaları câiz olmaz. Çünkü, her birinin her hayvanda hissesi vardır. Hiçbirinin hissesi yedide birden az olamaz. Bunun gibi, 10 kişinin 15 ineği, kurban etmek için, ortak satın almaları da câiz olmaz. Çünkü 10 kişi, 15 ineğin her birine onda bir oranında ortak olmuş olur. Onda bir, yedide birden azdır. Bunun gibi, 3 kişinin 9 koyunu ortak satın almaları da câiz olmaz. Çünkü 3 kişi, 9 koyunun her birine üçte bir nispetinde ortaktır. Bir koyunu ise, ancak bir kişi kesebilir. Birden fazla kişinin, bir koyunu ortak alıp, kurban olarak kesmeleri câiz olmaz. Ortakların Müslüman olmaları, kurban ve ibadete niyet etmeleri ve hisselerinin yedide birden az olmaması şarttır. Sırf eti için ortak olan varsa ve biliniyorsa, hiçbirinin kurbanı sahih olmaz. Ortakların bir kısmı ölmüş olsa, yahut bunak olsa, zararı olmaz. Ortaklardan biri mutlak nezir için giremez. Yani şu koyunu keseceğim diye adayan, bunun yerine başkasını kesemez, bir ineğe ortak olamaz. Ortaklardan biri geçen sene kesmediği kurbanı niyet etse câiz olmaz. Bir sığıra 3, 5, 7 gibi tek ortak şartı yoktur. 2, 4, 6 gibi çift de olur. Fakat her işte teke riâyet iyidir. Hadis-i şerifte, (Allah tektir, teke riâyet edeni sever. Teke riâyet edin!) buyuruldu. Eti tartarak, eşit olarak paylaşmak gerekir. Tartmadan bölüşüp helallaşmak câiz olmaz, faiz olur. Altı kişiden dördüne et ile birlikte bir bacak, beşinciye et ile birlikte derisi, altıncıya et ile birlikte başı verilirse, tartmadan paylaşmak câiz olur. Yedinciye bir şey koymak gerekmez. Yağ, sakatat ve yenilen her şey paylaşılır. Kurbanın etini eşit olarak tarttıktan sonra, paylaşmak için kura çekilir. Bir malı, ortaklar arasında taksim etmek için, kura çekmek câiz ve sünnettir. Taksim etmeden pişirip, ortaklar müşterek yeseler câizdir. Yedi kişi, kurbanlık ineği birisine teslim edip, (Kesmeye, kestirmeye, etini dilediğin gibi sarf etmeye, seni umumî vekil ettik) deseler, umumî vekil, bölüştürmeden etin tamamını da kendisi alabilir veya herhangi bir kimseye verebilir. Ortaklardan birisi kurban kesmeden ölse, hissesi mirasçılarına verilir. Mutfakları bir olan baba oğul da, kestikleri kurbanı, tartıp paylaşırlar. Yahut yukarıda bildirildiği gibi, her birine, et ile birlikte bacak veya derisi veya başı verilirse, tartmadan paylaşmak câiz olur. Kurban bayramının üçüncü günü fakir olacağını veya sefere çıkacağını bilen kimseye, birinci günü kurban kesmek vacip olmaz. Keserse vacip olarak eda etmiş olur. Fakir, bayramın ilk günü bir koyunu kestikten sonra, 3. günü zengin olsa, tekrar kesmez. 3. günü zengin olacağını bilenin de, ilk günü kurban kesmesinde mahzur yoktur. Vakit çıkmadan ölmüş olana da kurban kesmek vacip olmaz. Çünkü vaktin sonunda, kurban kesmek vacip olur. Kurban, bayramın üçüncü günü, güneş batıncaya kadar kesilebilir. Şâfiî'de, bayramın dördüncü günü de, kesmek câizdir. Cuma kılınmayan mezra denilen küçük köylerde, fecirden sonra, bayram namazından önce de kesilebilir. Gece kurban kesmek caiz ise de mekruhtur. Üzerinde birçok kimsenin vekâleti bulunan kimse, herhangi bir mazeretle bayramın üçüncü günü de kesememişse, Şâfiî'yi taklit edip dördüncü günü de kesebilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.