Kurbanın bedelini vermek

A -
A +

Diri kurbanı veya parasını sadaka olarak vermek câiz değildir. Sadaka ederse, üçüncü günün akşamına kadar, ikincisini keser. Satın aldığı bayram kurbanını üçüncü günün akşamına kadar kesemeyen kimse, canlı olarak kendini veya kıymetini altın olarak fakirlere verir. Bayramdan sonra keser ise, etinden kendi yiyemez. Hepsini fakirlere dağıtır. Etinin kıymeti canlı kıymetinden az ise, değer farkını da sadaka verir. Satın almamış ise, orta derece bir kurban değerini fakirlere verir. Böylece, cezadan kurtulur ise de, kurban kesmek sevabına kavuşamaz. Kurbanlık hayvanları, fakirlere veya hayır kurumlarına diri olarak sadaka vermek kurban olmaz. Kesmek vaciptir. Kurbanı satın alması, kesmesi, etini dağıtması ve bunları dilediğine de yaptırması için birini vekil etmek câizdir. Sahibinin, kurbanı kesilirken, başında durması şart değildir. Kurbanını bir hayır kurumuna hediye etmek isteyen kimse, kurbanını veya parasını götürüp, bu işle vazifeli memura teslim ederken, (Allah rızası için, bayram kurbanımı satın almaya ve aldırmaya, kesmeye ve dilediğine kestirmeye, etini ve derisini dilediğine vermeye seni umumî vekil ettim) demeli. Memur, gelen veya kendi satın alacağı kurbana bir numara bağlar. Bu numarayı ve kurban sahibinin ismini deftere yazar. Kesilirken, sahiplerinin ismini söyleyerek kasapları vekil eder. Etleri dilediği kimselere ve derileri bir fakir görevliye verir. Bu fakir, derilerin kıymeti ile, nisâb miktarına malik olmadan önce, elindekileri toptan, dilediği kimseye hediye eder. Bu da satar. Paraları arzu edilen yere verilir. Fakir, kendisine verilen derileri satar veya istediği yere hediye edebilir. Kurban kesilmeden önce, yününden, sütünden istifade câiz değildir. Vaktinden önce kesip, etinden yemek ve zenginlere yedirmek de helal değildir. Bunlar fakirlere verilir. Bunun için, kurban, bayramdan önce, mesela arefe günü kesilmez. Kesilirse, bunun etinden kendi yemesi ve zenginlere yedirmesi helal olmaz. Kurbana binmek, çift sürmek, zaruretsiz kırkılmış koyunu kurban etmek ve kurban için almak mekruhtur. Fakirin kurbanı bayramdan önce doğurursa, bir kavle göre, bayramda yavrusunu da anasıyla beraber kesmek gerekir. Zenginin kurbanı bayramdan önce doğurursa, yavrusunu kesmesi gerekmez. Kurbanı kesince, hayvandan çıkan yavru diri ise, yenmesi için, ayrıca kesmek gerekir. Fakat kurban sahibi yavrunun etinden yemez, yerse kıymetini fakire sadaka olarak vermesi gerekir. Yavruyu diri olarak sadaka olarak vermek müstehabdır. Kurbanın karnından çıkan yavru, ölü ise yenmez. Kurban ölse, kaybolsa, çalınsa veya kurban etmeye mâni olan bir hâl çıksa, zengin bir tane daha alır. Fakir olanın alması gerekmez. Fakirin kurbanındaki kusur, almadan önce de olsa yine onu keser. Kaybolunca bir tane daha alınsa ve kaybolan bulunsa, zengin olan yalnız birisini, fakir olan ikisini de keser. Fakat fakir, sonra aldığını öncekine bedel olmak için niyet etse ikisinden dilediğini keser. Zengin kimsenin satın aldığı kurban kaybolsa, kaybolması ile malı nisâbdan düşerse, fakir olacağı için kurban kesmesi gerekmez. Malı, kendi ortağının elinde kaybolup da, gücü yeten kimsenin bir kurban daha alması gerekir. Adak olan hayvan kusurlu olursa, zengin de, fakir de onu keser. Adak ölürse, başka almaları gerekmez.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.