Yunus suresinin 88. âyetinde piyasadaki bütün mealler şöyle diyor: Musa Allah'a dedi ki: Ya Rabbi Firavun'a bu kadar malı insanları senin yolundan saptırması için mi verdin? Onları ve mallarını yok et. Musa aleyhisselam Allahü teâlâya böyle der mi, onu böyle suçlar mı? Bu mealler yanlış değil mi? CEVAP: Evet yanlıştır. Biz de piyasadaki çok meale baktık, hepsi de aşağı yukarı aynı şekilde yazıyor. Bu bakımdan açıklamasız olan meallere itimat edilmez. Tefsirlere bakmak gerekir. Biz de tefsirlere baktık. O şekildeki meal uygun değil. Kurtubi tefsirinde diyor ki: Liyudıllu kelimesindeki lam harfinin çeşitli manaları vardır. Buradaki lam, sonucu bildirir. Nitekim haberde geldi ki: (Bir melek her gün şöyle seslenir: Sonunda ölmek üzere doğuyorsunuz, işlerinizi de sonunda harap olmak üzere bina ediyorsunuz.) Âyette, Firavun ve adamlarının işlerinin sonu sapıklığa varacağı için, sanki verilen mallar, sapıtmaları için verilmiş gibi oluyor. (Senden yüz çevirdikleri halde onlara bu kadar mal mülk verdin, senin onlardan yüz çevirmenden de korkmadılar. Senin onlardan razı olmadığını anlayamadılar. Sapıklıklarına devam ettiler. Malı sapıtmamaları için verdin ama onlar sapıttılar, öyle ise sapıtmalarına sebep olan malları onların ellerinden al. Verdiğin mallarla onları bu yolda imtihan eyle) denmek isteniyor. Netice olarak âyetin meali şöyle oluyor: (Musa aleyhisselam dedi ki: Ya Rabbi sen Firavun ve kavmine dünya hayatında göz kamaştıran zenginlik ve bol servet verdin. Bu kadar malı sanki sen, insanları senin yolundan saptırmaları için vermişsin gibi kötü yollarda kullanıyorlar. Onları ve mallarını yok et, kalblerini de şiddetle sık, elemli azabı görmedikçe [vahyle bana bildirdiğin gibi] onlar iman etmezler.) Bu mu benim Rabbim? Birçok mealde İbrahim aleyhisselamın Ay ve Güneş için (Bu benim rabbim) dediği bildiriliyor. Bir peygamber nasıl böyle söyler? Bu mealler yanlış değil mi? CEVAP: Evet yanlıştır. Tefsirlerde, (Bu mu benim Rabbim, bunlardan Rab olamaz) anlamında söylediği bildiriliyor. Hz. Ömer'in de buna benzer sözleri vardır. İbni Sebe bu sözleri istismar ediyor. (Ömer Hudeybiye'de, Resulullahın peygamberliğinden şüphe etmişti) diyor. Hz. İbrahim, (Bu mu benim Rabbim) dediği gibi, Hz. Ömer de, Allah ve Resulüne olan teslimiyetini bildirmek için, (Ya Resulullah sen Allahın peygamberi değil misin? Biz hak, kâfirler bâtıl yolda değil mi?) mealindeki sözlerinden dolayı İbni Sebe, Hz. Ömer'e saldırıyor. Hz. Ömer, (Ya Resulallah, sen elbette Allahın resulüsün, bizim yolumuz elbette hak, kâfirler elbette bâtıl yoldadır. Zahiren aleyhimize görünen bu anlaşmada asla dinden taviz verilmedi) demek istediğini bütün Ehl-i sünnet âlimleri bildirmektedir. (Kurret-ül-ayneyn)