Mevlid okumak sevaptır

A -
A +

Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gece, yani bu gecedir. Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır. Mevlid gecesinde, Peygamber efendimiz doğduğu için sevinen müminlerin günahları affedilir, pek çok sevap kazanır. Resûlullah efendimiz, mevlid gecelerinde eshab-ı kirama ziyafet verir, Dünya'ya teşrîfindeki ve çocukluk zamanındaki şeyleri anlatırdı. Hz. Ebu Bekir de, halife iken, eshab-ı kiramı toplar, Resûlullah efendimizin dünyayı teşrifindeki olağanüstü hâlleri konuşurlardı. Bu gece, Resûlullahın doğum zamanında görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Bugün veya yarın oruç tutmakta mahzur yoktur. Tutulması iyi olur, sevap olur. İslâm âlimleri mevlid gecesine çok önem vermişlerdir. Hz. Mevlâna, (Mevlid okunan yerden belâlar gider) buyurmuştur. Mevlid gecesi, Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Hatta, Mevlid gecesinin Kadir gecesinden de kıymetli olduğunu bildiren âlimler vardır. (Allah, bir kimseye söz ve yazı sanatı ihsan ederse, Resûlullahı övsün, düşmanlarını kötülesin!) hadis-i şerifine uyularak, asırlardır İslâm ülkelerinde mevlid kitapları yazılmış ve okunmuştur. Peygamber efendimizi öven çeşitli mevlid kasideleri vardır. Meşhur olan ve Türkiye'de her zaman okunan Mevlid kasidesini Süleyman Çelebi, 15. asırda yazmıştır. Bu kasidenin asr-ı saadetten sonra yazılması, bid'at olmasını gerektirmez. Çünkü Peygamber efendimizi övmek ibadettir. Her zaman Onu övücü kasideler, yazılar yazılabilir. Onları da okumak bid'at değil, sevap olur. Mevlid-i şerif okumak, Resûlullahın dünyaya gelişini, miracını ve hayatını anlatmak, Onu hatırlamak, Onu övmek demektir. Her müminin Resûlullahı çok sevmesi gerekir. Bu da zaten imanın gereğidir. Çok sevmek, kâmil mümin olmanın da alametidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Beni ana-baba, evlad ve herkesten daha çok sevmeyen, mümin olamaz.) [Buhari] (Peygamberleri anmak, hatırlamak ibadettir.) [Deylemi] (Bu ibadeti, şiir olarak söylemek daha tesirli olur. Resûlullah efendimizin şairleri, camide, Resûlullahı övücü şiirler okurlardı.) (Bir şeyi çok seven, elbette onu çok anar.) [Deylemi] (Resulullahı seven de onu çok anar ve ona çok salevat getirir. ) Vehhabiler, mezhepsizler, Resulullahı öven ve ondan şefaat isteyen müslümanlara müşrik, yani puta tapan kâfir damgasını basıyorlar. Ülkemizde bunu açıkça söyleyemedikleri için, mevlide bid'at diyorlar. Resulullahı övmek bid'at olmaz. Çünkü Kur'an-ı kerimin birçok yerinde Resulullah övülmekte ve ona uymak emredilmektedir. Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir: (Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.) [Enbiya 107], (Biz seni bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.) [Sebe, 28], (Rabbinin sana verdiği nimetlerle mecnun değilsin. Senin için bitmeyen, sonsuz mükâfat vardır. Elbette sen en büyük ahlâk üzeresin) [Kalem 2-4], (Rabbin sana [çok nimet] verecek, sen de razı olacaksın!) [Duha 5] (Allah ve melekleri, Resule salevat getiriyor, iman edenler, siz de salevat getirin) [Ahzab 56] Mevlidi, erkek kadın karışık olmadan, çalgı ve başka haram karıştırmadan, Allah rızası için okumak, salevat-ı şerife getirmek, tatlı şeyler yedirip içirmek, hayrat ve hasenat yapmak, böylece, o gecenin şükrünü yerine getirmek müstehaptır. (Ni'met-ül kübrâ, Hadika, M. Nasihat)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.