Misafir için külfete girmek

A -
A +

Sual: Misafiri gücendirmeden ona nasıl ikram etmelidir? CEVAP: Misafiri nimet bilmeli. Her nimetin bir külfet karşılığı olduğu da unutulmamalı. Külfetsiz nimet olmaz. Elbette misafirin sıkıntısı olur. Yüksünmeden hizmet etmeli! Yani yüksünsek bile bunu asla misafire hissettirmemeli. Ülfetin şartı, külfeti terktir. Külfeti olmayanın ülfeti artar. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Salihler, külfete girmez ve zahmet vermez.) [Dare Kutni] (Misafir için külfete girme, misafir üzülebilir. Misafirini üzen Allah'ı üzmüş olur.) [İbni Lal] (Müminin külfeti azdır.) [Beyhekî] Külfet:Lüzumundan fazla ikram, zahmetli iş, sıkıntı. Ülfet: Samimiyet, dostluk iyi geçinmek. Misafire iyi muamele etmeli. İmam-ı Evzai, (Misafire ikram, ona karşı güler yüzlü ve tatlı dilli olmaktır) buyurdu. Evde bulunan şeyleri bolca ikram etmeli, misafire verilen çok yemeği israf saymamalı. Allah için olan şey, çok olsa da israf olmaz. Allah için olmayan şey, az olsa da israftır. Misafire yediye üçten fazla teklif etmemeli. Hele (Allah aşkına ye) diye zorlamamalı. Bunlar misafiri gücendirebilir. Hikmet ehlinden birini yemeğe davet ederler. O da, (Şu üç şartla kabul ederim der: 1- Yediğimi zehir etmezseniz, 2- Sizin çok sevdiğiniz ama benim rahatsız olacağım birini yanıma oturtmazsanız, 3- Kendimi zindanda yani mahkum gibi hissettirmezseniz.) Teklife razı olurlar. Ev sahibi misafirin yanına küçük çocuğunu oturtur. Çocuk zararlı şeyler yapar. Ev sahibi de yemesi için ısrar edince misafir, (Verdiğin sözü bozdun. Üç şarta da uymadın, gidiyorum) der. Yine aynı zatı davet ederler. Yine üç şart ileri sürer: (Tekellüf, zulüm ve hıyanet olmazsa kabul...)der. Tekellüf: Evinde bulunmayan şeyi zahmet ve masrafa girerek getirmek. Hıyanet: Evinde olanı misafire ikramdan sakınmak. Zulüm: Evde bulunan her şeyi misafire verip çoluk çocuğu aç bırakmak. Hz. Ali buyuruyor ki: Daveti ancak şu üç şartla kabul ederim: 1-Bir şey almak için çarşıya gidilmeyecek. 2- Evinizde olan da esirgenmeyecek. 3- Benim yüzümden çoluk çocuk da aç kalmayacak. Dostların kötüsü!.. Dostların kötüsü, senin için külfete giren, seni özür dilemeye mecbur bırakandır.(Hz. Ali) Arkadaşlarımdan bana en çok ağırlık vereni benim için külfete giren ve bu suretle kendisinden çekindiğim kimsedir. Yalnız iken nasılsam, onunla beraber bulunduğum zaman da davranışımı değiştirmediğim kimseyi ise çok severim. (İmam-ı Cafer-i Sadık) İki arkadaşın aralarının açılması, fuzuli külfetler yüzündendir. Ziyaretine gittiği arkadaşı, lüzumsuz bir sürü külfete girince, insan bir daha ziyaretine gitmez. (Fudayl bin İyad) İki arkadaştan birinin diğerinden çekinmesi, mutlaka birinin kusurundandır. (Cüneyd-i Bağdadi) Çeşitli zahmetlere giren, arkadaşına ağırlık vermiş olur. Bu suretle kendisinden çekinilir. Yalnız iken nasıl hareket ediyorsa, arkadaşı varken de öyle hareket eden kimse ile arkadaşlık kolay olur. Yanımızda ev kıyafeti ile duramayan arkadaş bizden çekiniyor demektir. Bu ise samimi olamamanın alametidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.