Sual: İmam-ı Süyuti'nin Hasais-ül kübra isimli bir kitabı var. TV'de şov yapanlardan birisi, bir konuşmasında bu kitabı tenkit etti. Sahabiler nereye gitse onlara İslam'ı anlatmak için, mucize olarak oranın dilini konuşmalarını saçmalık olarak niteleyip şöyle dedi: "Resulün mucizesi olarak gösterilen bu olay tam bir saçmalıktır. Süyuti buna alet olmaktadır. Onun için size Kur'andan başka kitap okumayın diyorum." Bu sözlerinde haklı mıdır? CEVAP: İmam-ı Süyuti hazretleri büyük İslam âlimidir. Hadis imamı ve müctehid idi. Her biri çok kıymetli olan, 500'den fazla kitap yazdı. Daha 22 yaşında iken, Celaleddin Muhammed bin Ahmed Mehallî'nin yarıda bıraktığı tefsiri tamamladı. Bunun için Celaleyn tefsiri denildi. 8 yaşında hafız oldu. Tefsir, hadis, fıkıh, nahv, meânî, beyân, bedi' ve lügat ilimlerinde uzman oldu. Sahabilerin yabancı dilleri bir anda öğrenmesi Resulullahın mucizelerindendir. Resulullaha mucizeyi veren Allah'tır. Allah'ın kudretinden şüphelenmek kadar cahillik ne olabilir ki? Bazı kimseler, ölmüş evliyanın keramet göstermesine de inanmıyorlar. O kerameti yaratan da Allah'tır. Bu insanlar Allahü teâlânın kudretinden nasıl şüphe ediyorlar ki? İmama geç yetişenin durumu Sual: Cemaate ikinci rekatta yetişen kimse, son rekatta salli barikleri okur mu? CEVAP: Halebi'de diyor ki: Mesbuk olan [imama birinci rekattan sonra yetişen] kimse, ettehiyyatüyü imamın selam vermesinden önce okuyup bitirirse, şunlardan birisini yapar: 1- Kelime-i şehadeti tekrar eder. 2- Ettehiyyatüyü tekrar okur. 3- Sükut eder, yani bir şey okumaz. 4- Salevat-i şerifleri ve Rabbena'yı da okur. 5- İmam selam verdiği zamana yetişecek şekilde Ettehiyyatü'yü yavaş yavaş okur. En uygun olanı budur. (Halebi-yi sagir) Bazı âlimler ise, kelime-i şehadeti tekrar eder kavlini esas almıştır. Tam İlmihalde de bu kavil tercih edilmiştir. Yine Halebi'de diyor ki: Muktedi, yani mesbuk olmayan, imama vaktinde yetişen kimse, imamdan önce teşehhüdü, salli barik ve duaları okuyup bitirirse, susup bekler. Bunda farklı bir kavil yoktur. Zekat verirken Sual: Zekat olarak vereceğim miktar, bir fakire nisap miktarından fazla olabilir mi? CEVAP: Fazla olamaz, fazla olursa zekat mekruh olur. Eğer o fakirin çocuğu, hanımı varsa, mesela bir evde üçü de fakir iseler, verilen zekat üçe bölünür nisabı geçmezse mekruh olmaz. Mesela üç kişiye 4.5 milyar zekat verilse caiz olur. Çocuğun küçük olmasının mahzuru olmaz, yeter ki fakir olsun. Zekat eşyası Sual: Benim ihtiyacımdan fazla elbisem ve eşarbım var, fakat kendime ait başka hiçbir şeyim yok. Zekat vermem gerekir mi? CEVAP: Bir oda dolusu elbise ve eşarbınız olsa, ticaret malı olmadığı için zekatı olmaz. Ancak bunlar kurban nisabına dahil edilir. Yani borçlar çıktıktan sonra, elinizde 96 gram altın alacak elbise ve eşarp kalmışsa, kurban kesmeniz, fıtra vermeniz vacip olur. Bunlardan üç takım elbise, üç eşarp hariçtir. Fakat elbiseler alış fiyatına göre değil, bit pazarına çıkarsanız kaç liraya alırlarsa o değerden hesap edilir. Bu bakımdan elbiseniz ne kadar çok olursa olsun nisabı bulması zordur.