Namaz ve kazası

A -
A +

Sual: Gündüz işte çalıştığım için öğle ile ikindiyi kılamıyor, akşam eve gelince kaza ediyordum. Bir hocaya sordum. (Nafileler farzı tamamlar, gece eve gelince 8 rekat nafile kıl, öğle ile ikindi kılınmış olur) dedi. Kaza kılmayıp nafile mi kılmalıyım? CEVAP: (Çalıştığım için öğle ile ikindiyi kılamıyorum) demek beynamaz özrü, yani sudan bahane olur, geçersiz bir gerekçedir. Dini bir özür olmadan namazı bırakmak çok büyük günahtır, içki içmekten ve diğer bütün günahlardan daha büyüktür. İş namaza mani olmaz veya olmamalıdır. Bir yolunu bulup namazı kılmalıdır. Gerekirse iki namazı [öğle ile ikindiyi] cem edip, yani birleştirip bir vakitte kılınabilir. Namazı kazaya bırakmamak için cem etmek geçerli bir özürdür. Öğle paydosunda, öğle ile ikindi 8-10 dakikada kılınabilir. Namaz için bu kadar zaman ayırmamak bir Müslümana yakışmaz. Eğer bir özürle namaz kılınamazsa, muhakkak kaza edilmelidir. Milyon rekat nafile namaz kılınsa, iki rekat farz yerine geçmez. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: (Farz ibadetin yanında nafile ibadetin hiç kıymeti yoktur, deniz yanında damla bile değildir. Sünnetlerin farzlar yanındaki kıymeti de, deniz yanında bir damla su gibi bile değildir. Melun şeytan, müminleri aldatarak, farzları küçük gösteriyor, nafileyi teşvik ediyor. Halbuki bir altın zekat vermek, yüz bin altın sadaka vermekten daha sevaptır.) [1/ 29, 3/17] Dikkat edilmişse, (Nafile, farzın yanında denizde damladır) denmiyor, (damla bile değildir) deniyor, (hiç kıymeti yok) deniyor. Onun için farz ile nafile, hatta sünnet ile nafile asla mukayese edilemez. Ömür boyu nafile namaz kılınsa iki rekat farz namaz yerine geçmez. Zamane hocalarını değil, hakiki İslâm âlimlerinin kitaplarını ölçü almalıdır. Başka ülkeye göç etmek Sual: Müslümanlara zulmediliyorsa, o ülkeden başka ülkeye göç etmek uygun olur mu? CEVAP: Evet uygundur hatta lazımdır. Bid'at ve fısk [açıkta günah işlemek] çoğalan yerlerde oturmak caiz değildir. Dinini muhafaza için hicret eden [başka yere göç eden] Cennet ile müjdelendi. Bir mahallede salih kimse kalmayıp, fesat ve bid'at artınca, başka mahalleye hicret etmek veya böyle bir şehirden başka şehre hicret etmek vacib olur. Bütün şehirlerde, Müslümanlara saldırılıyorsa, başka İslam ülkesine hicret edilir. İslam ülkesi yoksa, insan haklarına riayet edilen, ibadet etmek serbest olan gayri müslim bir ülkeye yerleşmek gerekir. Çünkü oradan uzaklaşmazsa, onların arasında bulunan, gelecek belaya ortak olur. Bir âyet meali şöyledir: (Öyle bir fitneden [gayri meşru işlerin meydana çıkması, emr-i maruf ve nehyi münker yapmakta gevşeklik gösterilmesi, birliğin parçalanması, bid'atlerin yayılması, cihadda tembellik gösterilmesi gibi günahlardan] sakının ki, içinizden yalnızca zulmedenlere isabet etmekle, erişmekle kalmaz, [umumileşir, herkese isabet eder], iyi bilin ki Allah'ın azabı çok şiddetlidir.) [Enfal 25] (Kenzi mahfi) Bir hadis-i şerif meali de şöyledir: (Günahkâr bir toplumdaki iyi kimseler, kötülükleri düzeltmeye güçleri yettiği halde, düzeltmezlerse, Allahü teâlâ, ölümlerinden önce onların hepsine şiddetli azap eder.) [Ebu Davud] > Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29 www.dinimizislam.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.