Sual: Maliki mezhebini taklid ediyorum. Namaz kılarken çıbanım patladı ve ben bunu hissettim. Namazdan sonra baktım ki kan ve irin el ayasından daha çok yere yayılmış. Abdestim bozuldu mu, namazım sahih oldu mu? CEVAP: Abdest bozulmadığı gibi, namaz da sahih olmuştur. Namazdan önce olsaydı, yine abdestinizi bozmazdı ancak imkân ve vakit varsa çamaşırı değiştirmek gerekirdi, çünkü kendi mezhebimizden çıkmış değiliz. Buna da imkân yoksa, o hâliyle kılmakta mahzur yoktur. Eli hilallemek Sual: Maliki'de abdestte veya gusülde el parmaklarının arasını hilallemek de farzdır. Bu farz sadece parmaklarımızı açıp kapatmakla yerine gelir mi? Çünkü kendiliğinden iki parmak birbirine dokunuyor. CEVAP: Evet açıp kapatmakla yerine gelir. Ayrıca hilallemek gerekmez. Örülü saçları açmak Sual: Maliki'yi taklid eden kadın, abdestte ve gusülde, örülü saçını çözmesi gerekir mi? CEVAP: Maliki'de, kadının, abdestte örülü saçını açması gerekmez. Örgünün üstünden hepsini mesh eder. Gusülde de saçların dibine, yani başındaki deriye su ulaşabiliyorsa, örgüyü çözmek yine gerekmez. Hanefi'de de böyledir. Yani kadınlar, örülü saçın diplerini ıslatınca, örgüyü yıkamak lazım değildir. Saç dipleri ıslanmazsa, örgüyü açmak lazım olur. Örülmemiş saçların her tarafını da yıkamak farzdır. Maliki'de guslederken saçları hilallemek de gerekir. Anlamadan Kur'an okumak Sual: "İslamcı yazar" diye bilinenlerden birisi, (Mukabele okumak ve dinlemek uygun değildir. Kur'anı okuyanın ve dinleyenin anlaması şarttır. Papağan gibi okumak, fayda yerine zarar verir) diyor. Her milletten Müslüman olanlar var. Kur'anı herkesin anlaması mümkün olmadığına göre, Arapça bilmeyenlerin Kur'an okuması günah mıdır? CEVAP: Kur'an-ı kerimi, lisanı Arapça olanlar bile anlayamaz. Hatta evliyanın ve ulemanın en büyükleri olan Eshab-ı kiram bile, âyetlerin manalarını Resulullaha sual ederlerdi. Bir hadis-i şerif meali: (Kur'an-ı kerim Allahü teâlânın metin [sağlam] ipidir. Manalarının hepsi anlaşılmaz. Çok okumak ve dinlemekle eskimez.) [İbni Mace] Kur'an-ı kerimin, çok veciz olup, bitmez tükenmez manalarının bulunduğu, bütün manaları bildirilse bile, yazmak için kağıt ve mürekkep bulunamayacağı bizzat Kur'an-ı kerimde bildirilmektedir. Mealen buyuruluyor ki: (De ki, Rabbimin [ilmini, hikmetini bildiren, hayrete düşüren] sözleri için, denizler mürekkep olsa, bir o kadar daha deniz ilave edilse, denizler tükenir, Rabbimin sözleri tükenmez.) [Kehf 109 - Beydavi] Demek ki, her Arapça bilen, Kur'an-ı kerimi anlayamaz. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: (İmam-ı Ahmed bin Hanbel, Cenab-ı Hakkın, (Anlayarak da anlamayarak da Kur'an-ı kerim okuyan, benim rızama kavuşur) buyurduğunu bildirmektedir.) [İhya] İslam âlimlerinin en büyüklerinden, Hanbeli mezhebinin reisi İmam-ı Ahmed hazretleri böyle buyururken, hâlâ herkesin Kur'an-ı kerimi anlayarak okuması gerektiğini söylemek ne büyük gaflettir! > Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29 www.dinimizislam.com