Sual: Özür dileyen kimseyi affetmek gerekir mi? CEVAP: Özür dilemek üç türlü olur: 1- Yaptığı şeye mazeret göstermek, mesela uyuyakaldığım için gelemedim demek gibi. Böyle bir özrü, doğru olup olmadığını araştırmadan kabul etmelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Din kardeşinin özrünü kabul etmeyen, Kevser havuzundan içemez.) [Hakim] (Müslüman kardeşinin özrünü kabul etmemek günahtır.) [Ebu Davud] (Özrü kabul etmeyen, özür dileyenin günahını yüklenmiş olur.) [İbni Mace] Bu hadis-i şerifler, din kardeşinin kötülük yaptığını ve özrünün yalan olduğunu bilmeyen kimse içindir. Çünkü, bunun özrünü red etmek Müslümana suizan etmek olur. 2-Yaptım ama bir daha yapmam, keşke yapmasaydım demek. Bu, suçunu kabul edip özür dilemektir. Böyle özrü de kabul etmeyene, Allahü teâlâ azap ve gazap eder. Bir hadis-i şerif meali: (Allahü teâlâ özür dileyenin özrünü kabul eder.) [Ebu Ya'la] Mümin, af etmesi için özür dilemesini bekler. Münafık, ayıpların ortaya çıkmasını ister. 3-Yapmadım diyerek inkâr etmek. Yalan söylediğini bilerek özrünü kabul etmek, o kimseyi affetmek olur. Yalan söyleyerek özür dileyen böyle bir kimseyi affetmek vacip değil, müstehaptır. Affetmek çok faziletlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Allah rızası için affedeni, Allahü teâlâ yükseltir.) [Müslim] (Affedin ki affedilesiniz!)[İ. Ahmed] (Kaba davranana nazik olan, zulmedeni affeden, vermeyene ihsan eden, kendinden uzaklaşana yaklaşan, yüksek derecelere kavuşur.) [Bezzar] İstiğfarın önemi Sual: Sıkıntı için ne yapmalıyım? CEVAP: "La havle..."yi çok söyleyin. Bir de istiğfarı ihmal etmeyin. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Elinizden geldiği kadar çok istiğfar edin. Çünkü Allah katında kurtuluşunuza bundan daha iyi vesile olacak ve Allah'ın bundan daha çok sevdiği bir şey yoktur.) [Hakim] Hasan-ı Basri hazretlerine, kıtlıktan, fakirlikten, çocuğunun olmadığından şikayette bulunuldu. Hepsine de istiğfar edin buyurdu. Sebebini sorduklarında, üç âyet-i kerime okudu. Meali şöyle: (Çok affedici olan Rabbinize istiğfar edin ki, gökten bol yağmur indirsin; size, mal ve oğullar ile yardım etsin, sizin için bahçeler, ırmaklar versin.) [Nuh 10-12] Bela ve nimet Sual: Silsile-i aliyyeden büyük zatların fakirlik ve sıkıntı içinde yaşayanları olduğunu okuyoruz. Allah sevdiği zatlara niye nimet vermiyor da, bela ve sıkıntı gönderiyor? CEVAP: Kâfirler, (Allah, dostlarına niçin bela gönderiyor da, nimet vermiyor) dediler. Resulullah için de şöyle demişlerdi: (Bu ne biçim peygamber; [bizim gibi]yiyip içiyor, çarşıda, sokakta geziyor! Kendisiyle birlikte [cehennemden korkutan] ikaz eden bir melek de indirilmeli, yahut kendisine bir hazine veya yiyeceği [geçimini rahatça sağlayacağı] bir bahçe [çiftlik] verilmeliydi.) [Furkan 7-8] Bela gelmesi onların şanına leke getirmez. Aksine derecelerinin yükselmelerine sebep olur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (En şiddetli bela, enbiya, evliya ve benzerlerine gelir.) [Tirmizi] ------ Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29