Mücahitler, müşrikleri öldürüyor. Allah, ben öldürdüm diyor, Resulullah, toprak atıyor, ok atıyor. Sen atmadın, ben attım buyuruyor. Bu âyet-i kerimeyi, yanlış anlayarak, insanın yaptığı şeyleri, insan yapmıyor demek yanlıştır. Böyle olsaydı, ağaç meyve verdi, yemek beni doyurdu, ilaç ağrıyı durdurdu, taş camı kırdı gibi sözler, yanlış ve günah olurdu. Hâlbuki böyle sözleri selefiler ve cebriyeciler de söylemektedir. Bu sözler, (Bu şey, bu işin yapılmasına sebep oldu, vasıta oldu) demektir. Mesela, taş camı kırmaya sebep oldu demektir. Allahü teâlâ, çok şeyleri yaratmasına, insanları ve diğer mahlûkları sebep kılmıştır. Onun âdeti böyledir. Tesadüfen buluşmak, rastlamak ifadesi de, bunun gibidir. Tesadüf=rast gelmek, birisiyle karşılaşmak demektir. Yani insanın planlamadığı, beklemediği, ummadığı bir şeyle karşılaşması demektir. Ayrıca, tesadüf etmek, rastlamak, karşılaşmak yeni bir kelime de değildir. Asırlardır İslam âlimlerince kullanılmaktadır. Hiçbir İslam âliminin kitabında, rastlamak, tesadüfen karşılaşmak, kaderi inkâr olur diye bir ifade yoktur. Bu, selefiyecilerin, önüne gelene şirk damgası basmasından ileri gelen yanlış bir düşüncedir. Hadis-i şeriflerde de, tesadüf, rastlamak ve karşılaşmak tabirleri geçer. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir: (Din kardeşine rastladığınız zaman, ona selâm verin.) [İ. Mâce] (Bir din kardeşine rastlayan, "Esselâmü aleyküm..." desin.) [İ.Sünnî] (Ramazandan bir gün önce oruç tutmayın. Ancak bir kimsenin oruç tutmayı âdet edindiği gün, o güne tesadüf ederse, o oruç tutsun.) [Buhari, Müslim] (Resulullah, Eshabından birine rastlayınca önce selam verir, sonra müsafeha ederdi.) [Taberani] (Üveys'e [Veysel Karani'ye] rastlarsanız, sizin için istiğfar etmesini isteyin.) [Müslim] (Resulullah, kabir başında ağlayan bir kadına rastlayınca, ona sabret dedi.) [Buhari, Müslim] (Kendinize, çoluk çocuğunuza veya malınıza beddua etmeyin. Duaların kabul olduğu saate rastlar da, Allah tarafından kabul olunur.) [Ebu Davud, İ. Kurtubi] (Cuma gününde öyle bir saat vardır ki, bir Müslümanın duası o vakte tesadüf ederse, o duayı Allahü teâlâ kabul eder.) [Tirmizi] Elfe=bulmak demektir. Yusuf suresinin 25. âyet-i kerimesinde, (Yusuf aleyhisselamla Züleyha, kapıya çıkınca, Züleyha'nın efendisini buldular) ifadesi, Kurtubi'de ve diğer tefsirlerde, rastladılar, tesadüf ettiler diye geçiyor. Vehhabi mealinde bile, rastladılar deniyor. Diğer meallerde de böyledir. > Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29 www.dinimizislam.com - www.mehmetalidemirbas.com