Resulullah Efendimiz ümmi idi (1)

A -
A +

Sual: Peygamberimiz, okuma yazma biliyor muydu? CEVAP: Resulullah ümmi idi, yani kitap okumamış, yazı yazmamış, kimseden bir ders görmemiş idi. Mekke'de doğup, büyüyüp, belli kimseler arasında yetişip, seyahat etmemiş iken, Tevrat'taki, İncil'deki, Yunan ve Roma devirlerinde yazılmış kitaplardaki bilgilerden, olaylardan haber verdi. İslamiyet'i bildirmek için, Müslümanlara yazdırdığı mektupları, Rum, İran ve Habeş hükümdarlarına ve diğer padişahlara gönderdi. Kur'an-ı kerimi kâtiplerine yazdırdı. Batılılar, zaten (İslam Peygamberi) ifadesiyle Peygamberimize inanmadıklarını, Onu Peygamber olarak kabul etmediklerini bildiriyorlar. Peygamber efendimizin bu bilgileri, başkalarından öğrendiğini savunabilmeleri için de, Onun okuryazar olduğunu söylüyorlar. Tevrat ve İncil'e ait bilgileri seyahat ettiği yerlerdeki papazlardan öğrendiğini iddia edebilmek için bu iftiraya başvuruyorlar. Misyonerlere uşaklık eden bazı bid'at ehli de buna inanıyor. Halbuki Peygamber efendimizin ümmi olduğu, yani okuryazar olmadığı pek meşhurdur. Bütün bilgileri vahiy ile Allahü teâlâdan öğrendi. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Sen bundan [Kur'an-ı kerim indirilmeden] önce, bir yazı, bir kitap okumadın, elinle de yazı yazmadın. Böyle olsaydı, bâtıl yoldakiler şüpheye düşerlerdi.) [Ankebut 48] (Müşrikler, Kur'anı başkasından öğrenmiş veya önceki semavi kitaplardan almış derlerdi. Yahudiler de, Onun vasfı Tevrat'ta ümmi olarak bildirilmiştir, bu ise ümmi değil diye şüpheye düşerlerdi.) (Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de [ismini ve sıfatını] yazılı buldukları ümmi nebi olan o Resule [Muhammed aleyhisselama, iman edip] tâbi olanlara [çeşitli nimetler vereceğiz]. O resul, onlara iyiyi emreder, onları kötülüklerden alıkoyar, temiz ve hoş şeyleri kendilerine helâl kılar, murdar ve kötü şeyleri de üzerlerine haram kılar, sırtlarından ağır yükleri indirir, üzerlerindeki zincirleri kırar, [yapılması güç ağır teklifleri kaldırır kolaylarını emreder], işte o vakit Ona iman eden, Ona kuvvetle saygı gösteren, Ona yardımcı olan ve Onun peygamberliği ile birlikte indirilen nuru izleyen kimseler var ya, işte onlar saadete, kurtuluşa erenlerdir.) [Araf 157] (De ki: "Ey insanlar, elbette ben, göklerin ve yerin hükümranı, kendisinden başka ilah bulunmayan, dirilten ve öldüren Allah'ın, hepiniz için gönderdiği resulüyüm. Allah'a ve Onun ümmi nebi olan Resulüne uyun ki, doğru yolu bulasınız.) [Araf 158] Allahü teâlânın böyle bildirmesi, ümmî olduğu [okuryazar olmadığı] halde kendisinin bütün ilimlerin zirvesinde bulunmasından dolayıdır. Resul denmesi Allah'a göre, Nebi denilmesi de kullarına göredir. Yani O, Allah'ın elçisi olmak bakımından Resul, halka Hakkın emirlerini tebliğ etmesi yönüyle de Nebi'dir. (Beydavi) Alak suresinin birinci âyetinde ikra=oku buyurulup, üçüncü âyetinde tekrar oku buyurulması, ben okumak bilmem demesinden dolayıdır. (Beydavi) [Devamı var] --------- Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29 www.dinimizislam.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.