Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:Bir
mümin, evliya bir zatın kabrini ziyarete giderse, o zatın kalbinden bu
müminin kalbine feyz akar. Ziyaret eden de, feyz geldiğini anlar. Çünkü
kalbinde âhirete karşı, Allahü teâlâya karşı sevgi artar. Eğer artmıyor,
dünya sevgisi devam ediyorsa, ya kendisinde veya gittiği yerde bir
kusur vardır. Önce kusuru kendisinde araması ve tevbe istiğfar etmesi
lazımdır. Tevbe etmesine rağmen, kalbinde hâlâ dünya sevgisi hâkimse, o
kabrin, âlim bir zata ait olmadığı anlaşılır. Oraya gitmemeli.
Hayattayken de, vefatlarından sonra da böyle olur.
Allahü teâlâ bir kuluna iki şey vermişse, ona her şeyi vermiştir:
1- Sevdiği bir kulunu tanıtması: Saadetin
başı budur. Görmek başka, tanımak başkadır. Tanıdıktan sonra görmek çok
iyidir. Fakat tanımadıktan sonra görmek, hayvanın görmesi gibidir, hiç
faydası yoktur. Ebu Cehil, Peygamber efendimizi gördü, ama tanımadı.
2- Dine hizmet nasip etmesi:
Allahü teâlâ, o kimseyi dinine hizmet ettirir. Peygamber efendimizin en
büyük hususiyeti, varlık sebebi, Allahü teâlâyı tanıtmak ve Onun dinine
hizmet etmektir.
Eshab-ı kiramın en büyük özelliği, Peygamber
efendimizi tanımak ve din-i İslam'a hizmet etmektir. Şanslı kulların
özelliği, İmam-ı Rabbânî hazretleri gibi büyükleri tanımak ve onların
yolunda ihlâsla dinimize hizmet etmektir.
Bu yolda başarı,
bilgiye değil, peki demeye bağlıdır. Kim hizmet ederken, âmirine peki
diyorsa, mutlaka başarılıdır. Peki demeyenden hayır gelmez.
Dinimize
yapılan hizmetlerde ihlâsla çalışanlar, hem ücret, hem ecir kazanırlar.
Öldükten sonra işe yaramayacak paralar, kıymetsizdir. Hepimizin,
öldükten sonra işe yarayan paraya yani ecre [sevaba] ihtiyacı vardır. O
hâlde insanlar, ya ücret için veya ecir için çalışır. Yalnız ücret için
çalışan, ücretini alır ve alacağı orada biter. Ama hizmetlere,
büyüklerimize inanan, ecre taliptir. O, hem ecir, hem ücret alır.
Ecirden dolayı gelen ücret, çok hayırlı ve bereketlidir. O ücretten
edilen istifade, hemen bitmez, birçok güzel işe vesile olur. Onun için
hizmetlerde çalışan, sıkıntı çekmez. Eğer çekiyorsa, bu, Cenâb-ı Hakk'ın
en büyük ikramıdır, zira bu şekilde Cennet nimetlerini arttırmaktadır.