Sahabeyle ilgili âyetler

A -
A +

Sual: İbni Sebeci biri diyor ki: (Sahabenin hepsinin hayırlı ve cennetlik olduğunu bildiren âyetler gündeme getirildiği halde, onları itap eden [azarlayan] âyetler niye dikkate alınmıyor?) CEVAP: Kâfirler için inen âyetleri delil gösterip bakın sahabe suçlanıyor demek çok yanlıştır. Aynı iftirayı Necdiler de yapmaktadır. Bununla beraber Eshab-ı kiramı itap eden âyetler olduğu gibi, Resulullahı itap eden âyetler de vardır. Bu âyetler, Peygamber efendimizin şanına noksanlık getirmeyeceği gibi, Eshab-ı kiramın şanına da noksanlık getirmez. Birkaç örnek verelim: Abese suresinin başından 11 âyet, Resulullahı itap etmektedir. Âmâ olan İbni ümmi Mektum hazretleri, Resulullah, müşrikleri imana davet ederken, içeri girip, (bana dinimi öğret) diye bağırmıştı. Peygamber efendimiz de, şimdi sırası mı gibilerinden yüzünü ekşitmişti. Allahü teâlâ, bu yaptığının yanlış olduğunu bildirmişti. Peygamber efendimiz, bu zatı görünce, (Rabbimin, beni azarlamasına sebep olan zat) diye hitap ederdi. Başka âyetlerde de buyuruluyor ki: (Ey Peygamberim, zevcelerinin rızasını düşünerek, Allah'ın helal ettiğini, neden kendine haram ediyorsun?) [Tahrim 1] (Allah seni affetsin; Doğru söyleyenlerle yalancıların kimler olduğu belli olmadan niçin onlara [münafıklara] izin verdin?) [Tevbe 43] Resulullah bir münafığın cenaze namazını kılmaya hazırlanırken de şu âyet-i kerime gelmişti: (Onlardan [münafıklardan, kâfirlerden] ölen kimsenin namazını sakın kılma, kabri başında da durma! Çünkü onlar Allah'ı ve Peygamberini inkâr ettiler, fasık olarak öldüler.) [Tevbe 84] Savaşta alınan esirleri mal karşılığı olarak salıverince şu âyet-i kerime gelmişti: (Yeryüzünde savaşırken, düşmanı yere sermeden esir almak [alınan esirleri mal karşılığı olarak salıvermek] hiçbir peygambere yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, Allah ise, ahireti kazanmanızı istiyor.) [Enfal 67] Esirleri koyuvermek hakkında Beydavi tefsirinde deniliyor ki: (Bu âyet-i kerime, Peygamberlerin ictihad ettikleri ve ictihadlarında yanılabileceklerini, ama hatalarının kendilerine hemen bildirildiğini, yanlışlarının düzeltildiğini göstermektedir.) Peygamberlerin ictihadları hatalı kalmazdı. Mesela, Bedir gazasında alınan esirlere yapılacak muamele için, Server-i âlem bazı Sahabe-i kiram ile birlikte bir türlü, Ömer-ül Faruk ise, başka türlü ictihad etmişlerdi. Sonra, âyet-i kerime gelerek, Allahü teâlâ, Hz. Ömer'in ictihadının doğru olduğunu bildirdi. Bunun gibi Abese suresi de, bir ictihad hatasını düzeltmek için nazil olmuştu. Resulullahın vefatları sırasında, kağıt kalem hakkındaki emirlerinin anlaşılmasında Hz. Ömer'in ictihadı da böyledir. Onların şanı yücedir Bunlar gibi âyetler çoktur. Demek ki, bazı söz ve işleri, kendi isteği ve ictihadı ile idi. Kağıt istemesi de böyle idi. Hz. Ömer de kendi ictihadı ile istediğini bildiği için, rahatsız etmemek maksadıyla kağıt verilmesin dedi. Nitekim dediği gibi oldu. Vahy ile istemiş olsaydı, isteğinden vazgeçmez, tekrar isterdi. Resulullah böyle âyetlerle itap edilince, Sahabenin itap edilmesi normaldir, onların şanını eksiltmez. Sonra itap eden âyetler içinde, üç halife var da, Hz. Ali yok mu? O da eshabdan değil mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.