Kur'an-ı kerimde, Allah ve meleklerin Peygamberimize salât getirdiği, müminlerin de salevat getirmesi bildiriliyor. Hadis-i şerifte de, (Bana bir salât getirene, Allah ve melekleri 70 salât getirir.) buyuruldu. (İ.Ahmed) Allahın salât etmesi rahmet, meleklerinki duâ, müminlerinki ise O'nun şefaatini taleptir. Resulullah sallallahü aleyhi ve sellemin ismi işitilince ömründe bir defa salevat getirmek farz, okuyunca, yazınca, söyleyince, işitince ilkinde söylemek vacip, tekrarında müstehaptır. (R.Muhtar) Allahümme salli ala Muhammed ve ala ali Muhammed demek salevattır. Namazların sonunda okunan salli barikler de salevattır. Resulullah efendimize salevat-ı şerife getirmenin fazileti çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Şefaatime en layık olan, bana en çok salevat okuyandır.) [Tirmizî] (Kıyamette bana en yakın olan, en çok salevat getirendir.) [Tirmizî] (Cuma günleri bana 80 salevat okuyanın 80 yıllık günahı affolur.) [Şir'a] (Cuma günü ve gecesi çok salevat getirene şefaat ederim.) [Beyhekî] (Günde yüz salevat okuyan, kıyamette şehitlerle beraber olur.) [Taberânî] (Günde bin salevat okuyan, cennetteki yerini görmeden ölmez.) [İbni Şahin] (Bana salevat okuyana, melekler salât okur. Salevata devam edene, melekler de ona salât okumaya devam eder. Artık isteyen az, isteyen çok salevat okusun!) [İ.Mace] (Duâ perdelidir. Bana salevat getirilince, perdeler yırtılır, duâ kabul olur.) [Taberânî] (Bana çok salevat getirenin dertleri gider, günahları affolur.) [Tirmizî] (Söyleyeceğini unutan, hatırlamak için bana salât-ü selam getirsin!) [İbni Sünni] (Bana bir salevat getirene Allahü teâlâ, on rahmet ihsan eder, on günahını yok eder ve derecesini on kat yükseltir.) [Nesâî] (İsmim anılınca, bana salevat getirmeyen, zelil olsun!) [Tirmizî] (İsmim anılınca, salevat okumayan, cimrilerin cimrisidir.) [Tirmizî] (Kim, kitabına ismimi yazdıktan sonra, bana salât ve selam da yazarsa, ismim o kitapta kaldığı müddetçe, melaike, o kimse için istiğfar eder.) [Taberânî] (Toprak, peygamberlerin vücudunu çürütmez. Bir mümin salevat okuyunca, bir melek bana haber verir, "Falan oğlu filan, sana selam söyledi" der.) [İbni Mace] Süfyan-ı Sevri hazretleri anlatır: Kâbeyi tavaf ederken, her adımda salevat okuyan gence, "Sen tesbihi ve tehlili bırakıp hep salevat okuyorsun. Her yerde okunacak duâ var. Neden hep salevat okuyorsun?" dedim. Genç dedi ki: "Babamla Beytullaha hac etmek üzere yola çıkmıştık. Yolda babam hastalandı. Onu tedavi etmek için epey uğraştım. Meşgul olurken babam vefat etti. Baktım, ölünce yüzü karardı. Yüzünü kapattım. Yanında uyuya kalmışım. Rüyamda öyle bir zat gördüm ki, dünyada ondan daha güzel yüzlü hiç kimse görmemiştim. Çok güzel kokuyordu. Babamın yanına geldi. Yüzündeki örtüyü kaldırıp elini babamın yüzüne sürdü. Babamın siyah yüzü nurlandı, bembeyaz oldu. Bu zata kim olduğunu sorunca, (Ben Resulullahım. Baban, ömrünü boşa harcadı. Fakat bana çok salevat okurdu, vefatından sonra benden yardım istedi. Çok salevat okuyan mümine ben de elbette yardım ederim.) buyurdu. Uyanınca babamın yüzü rüyada gördüğüm gibi bembeyaz olmuştu. İşte bu yüzden her yerde Peygamberimize çok salevat okuyorum."