Filistin vâlisi Herod, yeğeni ile evlenmek istedi. İncil'de bu yasak olduğu için, Hz. Yahya nikâh yapmadı. Herod da, bunu şehit etti. Babası Hz. Zekeriya, oğlunu kurtarmaya çalışınca, bunu da öldürmek istedi. Hz. Zekeriya bir kütük içine saklandı. Kütükle birlikte testere ile kesilerek şehit edildi. Hz. Hamza, Bedir'de Cübeyr'in amcasını öldürmüştü. Cübeyr, kölesi Vahşi'ye, "Hamza'yı öldürürsen azat ol" demişti. Sonradan Resullahın kayınvalidesi olan Hind de, babasının intikamı için, Hamza'yı öldürene çok altın vereceğim demişti. Azat olmak ve altınlara kavuşmak için, iyi okçu olan Vahşi, Hz. Hamza'yı, ok atarak ağır yaralayıp kılıcı ile şehit etti. Mekke'nin fethinden sonra, iman etti. İman edince, sahabi oldu. Yemame tarafına gitmesi emrolundu. Müseyleme ile savaşan Halid ibni Velid'in ordusu bozulduğu sırada, Hz. Vahşi kahramanca saldırıp, Peygamberim diyen Müseyleme-tül-kezzâbı öldürdü. Bunu gören müslümanlar hücum edip, zafer elde ettiler. Resulullah efendimizin, Hz. Vahşi'yi Yemâme tarafına göndermesinin, mucize olduğu meydana çıktı. Hz. Ömer, Aşere-i mübeşşereden, yani cennetle müjdelenen on kişiden biridir. Câmide sabah namazına durunca, Mugire'nin kölesi kâfir Ebû Lü'lü Firuz tarafından karnından bıçaklanarak şehit edildi, bir gün sonra vefat etti. Resulullahın kayınpederi ve Hz. Ali'nin damadı idi. Hz. Osman, Resulullahın damadı ve Aşere-i mübeşşeredendir. Mısırlı fellahlardan bir grup, Medine'ye kadar gelince, halifelikten istifa etmesi söylendi. Hz. Osman, (Kur'an-ı kerim okurken şehit olacağımı, Resulullah bana haber vermişti) buyurarak, kazaya rıza, belâya sabır göstermişti. Eşkıyanın halîfenin evine saldırdığını, Hz. Ali işiterek, korumak için iki oğlu Hasan ve Hüseyin'i halifenin evine gönderdi. Her ikisi kılıçlarını çekerek kapıdan kuş uçurtmadılar ise de, 5-6 eşkıya, arka taraftan merdivenle içeri girdi. Resulullah efendimiz, rüyada, (Ya Osman, bu gece bizim yanımızda iftar edersin.) buyurdu. Mısırlı fellahlardan Kinane bin Beşir isimli çingene, Kur'an-ı kerim okurken şehit etti. Sonra sanki kâfiri öldürmüşler gibi, sarayı yağma ettiler. Hz. Ali, Aşere-i mübeşşereden, Resûlullahın damadı ve Hz. Ömer'in kayınpederidir. Sabah namazına giderken ibni Mülcem isimli bir hârici, kılıçla alnına vurarak şehit etti. Fakat Hz. Ali iki gün sonra vefat etti. Resulullah, Hz. Ali'nin İbni Mülcem'in kılıcı ile şehit olacağını bildirmişti. Hz. Ali, İbni Mülcem'i gördükçe; mübarek başını gösterip, (Bunu ne zaman kana bulayacaksın) buyururdu. İbni Mülcem de, (Ya Ali, bu kötü işi, Peygamberimiz bildirmiştir. Sen beni öldür de, kıyamete kadar lânete maruz kalmayayım) derdi. Hz. Ali de, (Öldürmeden önce ceza olamaz.) buyururdu. Hz. Hasan, babası Hz. Ali'den sonra halife seçildi. 7 ay sonra, savaşa hazırlanırken, müslüman kanı dökülmemesi için, hilafeti bıraktı. Kıskançlık yüzünden hanımı tarafından zehirlenerek şehit edildi. Hz. Hüseyin: İbni Mercane denilen, Sinan bin Enes Nehâî isimli biri tarafından Kerbela'da şehit edildi. Hz. Hüseyin ile birlikte 70 kişi daha şehit oldu. Mübarek başı, Mısır'da Karafe kabristanındadır. Dinimizde, yas tutmak günah olduğundan, şehit olan bu mübarek zatların hiç birisi için matem tutmak caiz olmaz.