Sokakta bulduğumuz şeyleri ne yapmalıyız? Kendimiz kullansak günaha girer miyiz? CEVAP: Bulunan şeylerle, selin, ırmağın getirdiği ve sokağa atılan şeylerin hükmü farklıdır. Bulunan şeyler, genel olarak kıymetli şeylerdir. Sahibi onu atmamış, kaybetmiştir. Bulunup, sahibi bilinmeyen mala Lukata denir. Sahibine vereceğinden emin olanın, korumak için alması sünnettir. Orada kalınca zarar gelecekse, helak olacaksa, alması farz olur. İki şahid yanında, "Arayan olursa bana gönderin" der. Kalabalık bir yerde, tarif ederek sahibini arar. Sahibi çıkıncaya veya durmakla bozuluncaya kadar saklarken helak olursa, ödemez. Sahibi çıkmayacağını veya bozulacağını anlarsa, artık aramaz. Zengin ise, bir fakire sadaka olarak verir. Yahut fakir olan ana-babasına, evladına veya hanımına bu malları sadaka olarak verir. Eğer bunlar, aldığı şeyleri kendine hediye ederse, kendi de kullanabilir. Sahibi sonradan çıkarsa, bunları kendi öder veya alan fakire ödettirir. Selin getirdiği meyve, ağaç ve dallar ise bundan farklıdır. Irmağın, selin getirdiği tahta parçalarını, ağaçları, dalları, meyveleri, zengin de olsa herkesin alması, toplaması caiz olur. * * * İki yaşındaki oğlum kaldırımda oynar iken, bir arabanın çarpması sonucu öldü. Kan parası veya tazminat denilen parayı almam caiz mi? Bir de kan parası haricinde kaza yapan aracın sigortası, otomatik olarak kaza mağduruna yani bize para ödüyor. Bu sonuca göre sigorta bize belli bir miktar para ödeyecek. Sigortanın verdiği bu parayı da almak caiz mi? CEVAP: Sadece ölen değil, araba çarparak sakat kalan da tazminat alır. S. Ebediyye'de diyor ki: Yanlışlıkla adam öldürmek, mesela, yüksekten üstüne düşerek veya uyuyan kimsenin yuvarlanarak bir kimseyi öldürmesi böyledir. Bunun cezası da kefaret ve diyettir. Bindiği atın insanı çiğneyerek öldürmesi, [motorlu vasıtaların çiğnemesi] de böyledir. Bugün diyet yerine tazminat gibi isimler altında para veriyorlar. Bunu almakta hiç mahzur yoktur. Sigortanın verdiğini de almakta mahzur yoktur. * * * Peygamber efendimiz miras bıraktı mı? CEVAP: Hayır. Peygamber efendimize mahsus hükümler vardı. Mesela, zekat, sadaka alması haram idi. Zengin değildi ama, zengin de olsa zekat vermesi farz değil idi. Miras bırakması, yazı yazması, şiir söylemesi, soğan sarımsak gibi çirkin kokulu şeyleri yemesi de haram idi. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Biz Peygamberler, miras bırakmayız. Bize kimse vâris olamaz. Bizden kalanlar sadaka [Beytülmalın] olur.) [Buharî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî, Nesaî] (Bir dinarım bile vârislerime miras kalmaz. Zevcelerimin ve memurlarımın nafakasından başka bıraktığımın hepsi sadakadır.) [Buharî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî] * * * İctihad kapısı kapalı deniyor. Örneğin günümüzde ortaya çıkan bazı oyunlar, at yarışı, loto ve diğer konular hakkında dinimizin bildirdikleri söylenirken kıyas ya da icma mı yapılmış oluyor yoksa İslam âlimlerinin bildirdikleri vasıtasıyla mı hüküm veriliyor? CEVAP: Kumarı tarif etmişler, adına loto de, toto de, piyango de, at yarışı de, fark etmez yani yeni bir şey yok. Kıyas falan yapılmıyor. İçki, kumar ve diğer haramlar isim değiştirse de yine haramdır. Bunlar için yeni ictihada ihtiyaç yoktur. * * * Paramı kâr ve zarara ortak olmak üzere eczacıya verdim. 1/5 hissesi benim. Kârın 1/5'ini almak, zararın 1/5'ini vermek caiz mi? CEVAP: Zararına da ortak olduğunuz için caizdir.